yugyeom

477 47 47
                                    

Mark ellerini masanın üzerinde birleştirip derin bir nefes aldı. "Yani...sorun Jinyoung mu?" Mark başını hızlıca salladı. "O olmadığı zaman çok iyiydik, sana diyorum ya. Her şey onun yüzünden." Karşısındaki pembe saçlı adam başını salladı. "Ben...bunu yaparım ama bir işe yaramayacak." Mark başını hızlıca sağa sola salladı. "Hayır bak, eğer zorunda kalırsa, belki eskiyi hatırlar."
Kihyun derin bir nefes aldı ve gülümsedi. "Sence gerçekten yapar mı bunu?" Mark hızlıca başını salladı. "Tabi ki!" Kihyun başını salladı. "Pekala, pekala Shownu'yla konuşacağım." Mark gülümsedi. "Teşekkür ederim, böylece...hepimiz mutlu oluruz."

Jinyoung, Jackson'a kahkaha attı. Jackson sinirli bir şekilde karşısındaki basketbol maçını izliyordu. "TANRIM!" Jinyoung gülmeye devam ediyordu. "NASIL YANİ?!" "Sakinleş Jackson-ah~" "Kaybediyorlar!" Jinyoung sırıtıp kollarını Jackson'a sardı. "Ne yani kaybediyorlarsa..? Benden daha mı önemli?" Jackson derin bir nefes aldı ve elini sıkıca tuttu. "Bana durmam için yalvarıyordun~" Jinyoung göz devirip geri çekildi. "Kapa çeneni lütfen." Yatağa yattı ve gözlerini kapadı. Jackson kaşlarını çattı ve ona döndü. "Jinyoung..." Jinyoung telefonuna uzandı ve esnedi. "Neyse, sorun değil." "Ahh hayır gel şuraya..." Jinyoung tekrar göz devirip güldü. "Sorun değil~ yatacağım zaten." Jackson yanaklarını şişirdi ve ofladı. "Ama yarın son gecemiz." Jinyoung, Jaebum'a son mesajını attıktan sonra telefonunu sessize alıp karşıdaki sehpaya koyması için Jackson'a uzattı. "Ne güzel işte...bir gün dinlenmiş oluruz." Jinyoung gözlerini kapadı. Jackson ofladı. "Evde hep dinlemiyoruz zaten!" Jinyoung kafasını kaldırıp ona baktığında yavaşça ağzına bir fermuar çekti. "Ne güzel...dinlenmiş oluruz Jinyoungie..." Jinyoung güldü. "Evet Seun-ah. Gel ve yanıma uzan da sana sarılayım."

"Mark dönmedi mi?" Youngjae mırıldandı. Jaebum başını yavaşça sağa sola sallayıp elleriyle yüzünü ovuşturdu. "Kendini suçlama Jaebumie..." "Anlaması neden bu kadar zor ki..? Onun bir sevgilisi var...Jackson'ın bir sevgilisi var Mark'la birlikte olamaz!" Youngjae başını salladı. "Birbirlerini sevmeseler...belki bir şey olur diyeceğim ama birbirlerine aşıklar Youngjae... Bunu ona anlatamıyorum. Anlamak istemiyor. Tek dediği şey 'Jinyoung olmasa Jackson benimle olurdu." Jaebum göz devirdi. "Bunu...Jackson'a söyledin mi peki?" "Onlar tatile gittiği gün konuştuk ben de tekrar konuyu açıp canlarını sıkmak istemedim." Youngjae başını sallayıp yavaşça onun omzunu sıktı. "Geldiklerinde onlarla konuşmamız gerek tamam mı? İkisi de farkında ama...Mark'ın dediği şeyler sanki Jinyoung'u tehdit ediyor gibi Jaebumie." Jaebum ona baktı ve başını sağa sola salladı. "Ahh hadi ama hayır, Mark Got7'dan kimseye zarar vermez." Youngjae dudaklarını birbirine bastırdı. "Yine de...dikkatli olmalıyız değil mi?"

"Bam, Jinyoung hyung ve Mark hyung arasında ne oldu? Sanki...anlaşamıyor gibiler. Birbirlerine çok kötü bakıyorlar...anlarsın ya?" Kunpimook yavaşça başını sallayıp kenetli ellerine baktı. Arabanın önüne serdikleri piknik örtüsüne oturmuş şehri izliyorlardı. Kunpimook bir süre sustu ve derin bir nefes aldıp konuşmaya başladı. "Ben gelmeden önce...yani Youngjae'yi almadan önce Mark hyung ve Jackson hyung çok yakınmış, Jackson hyung Jinyoung'u o zaman da sevdiğini söylüyor ama Kihyun olduğu için pek bir şey yapamıyormuş. Neyse, Mark hyung vurulup sözde öldükten sonra Kihyun ve Jinyoung hyung ayrılmış. Bu sırada Wonho denilen bir çocuk, o Mark hyungu seviyordu hatta hala seviyor bile olabilir, Jackson hyungu cesaretlendirmeye başlamış. Böyleyece Jackson hyung ve Jinyoung hyung yakınlaşmışlar. Yani Mark hyung sözde ölüp ortadan kaybolmasaydı bile Jackson hyungun kendini daha fazla tutup hiçbir şey söylemeyeceğini düşünmüyorum. Belki de bu yüzden Mark hyung Jinyoung hyungun yerini kıskanmıştır ve...bu yüzden onu sevmiyordur." Yugyeom yavaşça başını salladı. "Onu hala seviyor mu yani?" Kunpimook şehrin manzarasına bakarken mırıldandı. "Hem de nasıl..."

~

Bir sonraki bölüm minik bebeğim Youngjae'ye özel olacak ve yarın atacağım.

-light

seoul driftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin