Umursamaz

Karanlık

Okulu çekebilmemin bugünkü tesellisi Cuma olmasıydı. Yani her hafta sonu olduğu gibi bu gece de sarhoş olacaktım. Kendimi odama kapatıp deli gibi içiyordum her hafta. Ailemin benden haberi olmaması işe yarıyordu bazen yani.

Okul sıkıcı geçiyordu. Çünkü birkaç gün beni sinir edip okulu dar ettikleri için eğlenmiştim. Kimse bulaşmayınca garip hissettim. Anıl'ın ışın saçan bakışları ve Efe'nin kaçan tavırları hem kafamı karıştırmış hem de tuhaf hissettirmişti. Yine de aldırmadım ikisine de.

Sınıfta kalmaya özen gösterip teneffüslerde bile çıkmadım. Yalnız takılmak en iyisiydi. Sevgili sıra arkadaşım bazı teneffüslerde beni yalnız bırakmıyordu orası ayrı. Konuşmasını dinlemesem de cevap vermesem de devam etti kafa ütülemeye. Derin nefesler alıp dayandım bir süre. Sonunda pes etti.

Son ders de sıkılarak ve bezerek geçtikten sonra nihayet gün bitmişti. Çantamı alıp sınıftan çıktıktan sonra yürüyerek gitmeye karar vermiştim. Okuldan çıkıp bakınarak yürüdüm bir süre. Kulaklıklar sayesinde peşimde birinin olduğuna olan inancım yok oluyordu. Bir tekel bayiye girip birkaç bira ve çerez alıp çıktım. Sahile doğru yürümeye karar verdim.
Bir banka oturup dinlendim bir süre gözlerim kapalı olarak. Sonra poşete uzanıp bir şişe çıkardım ve kafama diktim. Sigaramı yakmadan dudaklarımda beklettim iki saniye. Sonra yakıp derince çektim içime. Başım dönerken gözlerimi kapatıp tadını çıkardım. Dalgalara karşı içince daha bir rahatlamıştım. Sarhoşluk iyi bir histi ama dışarıda sarhoş olacak kadar aklımı kaybetmemiştim. İçkimi bir kere daha kafama dikip kulaklıklarımı çıkardım. Dalgaların sesini duymak istedim. Kapalı hava biraz kararmıştı. Şişeyi bitirip poşete tıktım. Sigaramı birkaç çekişte bitirip söndürdüm. Bir süre daha orada oturup kalktım. Kulaklığımı tekrar taktım ve gürültülü bir rock şarkı açtım. Eve yürüyerek gidecektim. Öyle de yaptım. Eve vardığımda bitkin haldeydim. Odama çıkıp ortamımı hazırladım. Aç karnıma çerez, cips ve içkiyi yolladıktan sonra sesli müzik eşliğinde iyice sarhoş olmuştum. Ah evet şimdi sızabilir ve rahatlayabilirdim. Ama bir çift göz gözümün önünden gitmiyor, rahat vermiyordu. Müziğin sesini kısıp camı açtım. Derin bir nefes çektim ciğerlerime. Bağırarak rahatlamaya çalıştım. Baya sarhoş nidası atmıştım. Bulanık bir şekilde köşede dikilen birini gördüm. Yine aynı yerde dikilmiş camıma bakıyordu. Emin olmak için gözlerimi kısıp iyice baktım. Evet oradaydı. Boyu ve tipi birini anımsatsa da tanıyamıyordum. Önemsemeden ay ışığının içeri girmesi için perdeyi açık bıraktım. Kendimi yatağa bıraktım. Üşüyerek uyumak zor olmuştu ama sızmıştım.
Hayal meyal kalktığımı banyoya sürünerek gittiğimi hatırlıyordum sabah. Zonklamalar eşliğinde kafamı sallayıp hatırlamaya çalıştım. Odamdaki banyoda kustuğumu ve saçlarımı toplayan bir eli hatırladım. Şaşkınlıkla biraz daha zorladım hafızamı. Ama pek bir şey hatırlayamadım. Zorlamaktan vazgeçip yatağımdan kalktım. Banyoya ilerlerken pijamalarımı farkettim. Ne ara giydim bunları diye düşündüm. Ama başımın ağrısından düşünmeyi bırakıp işimi halletmek üzere banyoya girdim. Ilık bir duş alıp odama döndüm. Biraz kendime geldiğimde yerdeki formalarımı gördüm. Ne zaman soyunduğumu düşünmek için yatağa oturdum. Zihnim biraz aydınlanınca birşeyler hatırladım. Nidalarımın arasından bir off sesi duydum. Çok tanıdık geldi ses. Ama yine de tam oturtamadım. Saçlarımda bir el hissettiğimi, yanaklarımı okşayan o iki eli hatırladım. Muhtemelen gözlerim kapalıydı çünkü hiç görüntü yoktu hafızamda. Sadece hissettiğim eller ve nefesler vardı. Elimle alnımı ovaladım. Telefonumu elime alıp tumblrda gezinmeyi düşündüm. Bir mesaj görünce şaşırdım. Kimden acaba derken numaranın kayıtlı olmadığını farkettim.

"Sarhoşluk yakışmıştı ama kusman için aynı şeyi söyleyemeceğim. Yine de güzel bir vücudun var. Bu gece de sarhoş olma lütfen..."