Şartlarımı kabul etmeleri için fazla zor kullanmamıştım. Bir katilden korkuyor muydu bunlar? Yoksa sadece benim iyiliğim için mi kabul etmiştiler? Tabii ki benim iyiliğim içindi. Ama artık akıl sağlığım pek yerinde olmadığı için her şey aklıma geliyordu. Ciddi anlamda psikolojim bozulmuştu. Ama kim birini öldürüp normal kalabilirdi ki? Kaldı ki her gece Ulaş karşıma dikilip gözleriyle hesap sorarken nasıl normal olabilirdim? Uykuya daldığım an sıçrayarak uyanıyordum. Uyanamadığım zamanlarda ise işkence dolu dakikalar geçiriyordum ve Anıl tarafından uyandırılıyordum. Kendimden nefret etme evresindeydim ve intihar eğilimlerim konusunda uyarılmıştım. Tabii bundan Anıl ve diğerlerinin haberi yoktu. Söylemeyi düşündüğüm an vazgeçmiştim. Çünkü zaten üstüme fazlasıyla düşüyordu hepsi de. Bir de intihar etmem korkusuyla daha da ilgiye maruz kalacaktım. Zorunlu hissetmeleri en nefret ettiğim şeylerdendi.
Okula arada uğrayıp durum tespiti yapıyordum. Ders konusunda sorunum yoktu. Ama okulu çekemiyordum. Kafamı toplayamam da bir etkiliydi bunda. Devam zorunluluğu idare ile konuşunca biraz esnetilmişti benim için. Bunda okula yüklü bir bağış yapmamızın etkisi büyüktü.
Efe barla anlaşıp bana haftada üç gün çıkmam için iş ayarlamıştı. Ama diğer günler de bar kısmında çalışmak istemiştim. Her gece orada olacakları için bu talebim de kabul edilmişti.
Anıl ile arama buzdan bir dağ örmüştüm. Bunun nedenini bilmesem de yaklaştığım an kahverengi gözler vicdan azabı çekmeme neden oluyordu. Sadece beraber uyuyorduk. Anıl bana anlayışla yaklaşıyordu. İlacın böyle etkileri olabiliyordu. Kafa karışıklığı, bazen halüsinasyonlar, bazen de durduk yere ağlamalar. Bu sorunlar kafamı başka şeylerle meşgul ettiğimde daha az etkiliyordu beni. Hatta çalışırken hiç olmuyordu. Özellikle şarkı söylediğim zamanlar tamamen atlatıyor gecesinde biraz da olsa uyuyabiliyordum.
Efe ile eskisi gibi değildik. Ama sahnede beraber şarkı söylerken ikimiz de mutlu oluyorduk. Zaten kendimi tamamlayıp rahatladığım sayılı yerlerden biriydi sahne. Dinleyicilerin tepkileri en iyi gelen şeydi. Anıl'ın kolları gibi yatıştırıcı bir etkisi vardı bunun da.
Bulut okulundan arta kalan zamanlarda yanımda oluyordu. Yine aynı eğlenceli kişiliğiyle ortamı rahatlatıyordu. Zaman zaman da olsa güldürüyordu yine beni. Barda da bana yardım ediyordu. Özellikle serserilerden korunmak konusunda büyük yardımlarını görüyordum. Anıl'ın bulaşmasını istemiyordum. Çünkü öldüresiye dövüp işimi tehlikeye sokabiliyordu. Efe olmasa ilk üç kavgada işten kovulabilirdim. Ama Bulut şiddetsiz de hallediyordu. Zekasıyla püskürtüyordu abazaları. Sinirlerini kontrol etmeyi öğrenmiş olmasına seviniyordum. Yakınlarda aklı başında birinin olması güzel bir şeydi. Otelde Ulaş'a durduk yere saldırmalarından sonra söylediğim sözler Bulut'da işe yaramıştı. Ama Anıl'da pek etkili olduğu söylenemezdi. Her zaman fevri davranıyordu. Bu yüzden barın yakınlarında Bulut bulunuyordu. Ona güvenmesi de önemliydi.
Sabah kalkınca Anıl'ın güzel yüzüne baktım. Çok rahat bir uyku çekememiştim. Ama onunla uyanmak gün geçtikçe iyileşmemi sağlayan en büyük etkenlerdendi. Ona tamamen dönüp yüzünü izledim. Keskin hatlarını tek tek incelerken elim saçlarında dolaşıyordu. Dağınık siyah tutamlar elimde dans ederken alnına düşenleri geriye doğru yatırıp yüzünü açığa çıkardım. Siyah uzun kirpikleri gözlerinin önüne düşmüşken çıkık elmacık kemikleri çok tatlı görünüyordu. Dolgun dudaklarını öpmek için içim gidiyordu. Erkeksi çenesi ve gergin alnı onu çekici kılan özelliklerinden sadece ikisiydi. Baş parmağımı dudaklarında dolaştırdım. Kıpırdanınca başımı göğsüne yasladım. Saçlarımda dolaşan elini hissedince huzurla nefes aldım. Başımın tepesine bir öpücük kondurup uzunca kokumu içine çekti. Sessizce bekliyordum ne yapacağını. Sırtımda sarılmış eliyle bir şeyler çiziyordu. Dikkat ettiğimde kelimenin 'nefesim' olduğunu farkettim. Gülümseyip kafamı kaldırdım. Siyah gözleri mutluluk ve huzurla parlarken benim de içimi ısıttı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umursamaz
Fiksi RemajaStandart hayatının sona ermesiyle karanlığına çekilen canlar... Bir insan ne kadar umursamaz, ne kadar güçlü olabilir? Ya da insanın acı veya umursama sınırı nedir? Öğrenmek zor değil... Karanlığıyla aşkı, arkadaşlığı, düşmanlığı tadan Tuğba'nın hi...