56. Bölüm

1.5K 288 78
                                    

Sonraki bölüm 3. kısmın sonu olacak.

**

Yol için hazırlanmıştım, generaller koridorlarda geziniyordu ve atları hazırlatıyorlardı. Yolculuğa uygun kıyafetlerimi giymiştim, hançerlerimi kuşanmıştım ve aşağı inmeyi bekliyordum. Bahsedilen kapıya gidecektik. Yine neyi özgür bırakacağımı veya neyin ölümüne sebep olacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Ne denirse onu yapıyordum. Bu kadar uzun kollu kıyafeti neden üst üste giydiğimi bile bilmiyordum, baygınlık geçirecektim.

Zade'in gelmesini bekliyorlardı.

Sabah kalktığımda onu yanımda görememiştim ve Ejaronn'un üzerine ayağımı atmış bir şekilde uyanmıştım. Başını arkasına yaslamıştı, tavana bakıp hayaller kuruyordu. Uyandığımı bile fark etmemişti, ancak ben onu görüp çığlık atınca günaydın bir tanem deyip kendine gelmişti.

Hangi insan uyandığında Ölüm'ü görmeyi beklerdi ki?

Üzerimi değiştirdiğim dakikalarda bile gitmemişti, kapımın önünde nöbet tutmuştu. Zade'in buralarda olmadığını Ejaronn'un tavrından anlamıştım diyemiyordum çünkü... lanet olası kalbimde değildi. Yoktu. Boştu. İğrençti.

O kadar uzaktaydı ki onu bu kadar zor hissetmek az kalsın beni kusturuyordu. Sebebini dün içtiğim şaraba bağlamak istesem de öyle olmadığını biliyordum.

Ejaronn bana göz kırpıp kara bir geçide girdiğinde malikanede esinti oluşmuştu.

Ölüm gibi değil... işkence kokan bir esinti.

Huzursuzluk, acı ve ızdırap dolu.

Zade gelmişti.

Odamdan çıkamamıştım, hazır olsam bile o koridora adım atamamıştım. Kapımın önünde bekliyordum, tek bir noktaya bakıyordum. Kalbimdeki boşluk dolmuştu ama şimdi kanım çekiliyor gibi hissediyordum.

Dalgınlığımı kapının hızlıca ittirilmesi bozdu. Zade beni hemen karşısında görmeyi beklemedi. Aşağıdan yukarı süzdü, hazır olduğumu gördü lakin suratındaki o bakış... Cusca, nefes alamıyordum.

Geriye doğru bir adım atarken onun tanrılardan beter yüzünü inceledim. Neden böyleydi? Eşlik bağını kabulleneli çok oluyordu, boyun eğdirici akımı yaymıyordu ama şimdi yere kapaklanacaktım. Hüngür hüngür ağlamak istiyordum. Ejaronn'a dua etmek istiyordum. Beni Rhuzhar'la tanıştırmasın diye.

Tanrılar...

Gözlerimi üst üste kırpıştırıp yere baktığımda Zade'in sesi kamçı gibi çıktı. "Sakın." Hemen başımı dikleştirdim. "Aklından bile geçirme."

Diz çökecek kadar çaresiz olduğumu benden önce hissetti.

Bir adımı yavaşça attı, çok daha minik bir şekilde karşılık verdim ama tam tersi yöne doğru. Temkinli yaklaştı. "Zinciri tut."

"Üzerimde nasıl bir etki bıraktığının farkında mısın?"

"Çukur'dan çıktığım için. Zinciri görmezden gelme, tutun ona." Gözlerine bakmaya sonunda yüreğim izin verdi. Aynı görünüyordu ama çok farklıydı. Döngü'nün yaydığı o ezdirici güçten farklıydı, bu... cusca, Çukur'du. Ruhumda hissediyordum ama git gide etkisini kaybediyordu.

"Çukur'daydın."

"Kapıyı açtım." dedi ama bana asırlardır oradan çıkmayan ve karşımda asla bulunmaması gereken Rhuzhar gibi görünüyordu. "Tanrı neredeyse bulunduğu yeri tüm benliğine çeker. Benim için geçerli bir söz. Normal bir insan Çukur'u karşısında hisseder çünkü oradan henüz döndüm. Ama sen Çukur'un eşisin."

ÖTEKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin