Shevrus deliydi.
Gerçekten.
Beş dakika içinde bunu görmüştüm. Sonra odama çekilmiştim, düşünmüştüm ve deliliğine kesin kanaat getirmiştim. Bir gün geçmişti ve şaşırtıcıydı ki Ren bugün gelecekti, beni kandırmamıştı.
Zade'in tam tersi bir karaktere sahipti.
Zade de intikam için asırlarca beklemişti ama o sabırsızdı, fevriydi, öfkeliydi ve genellikle öfkesine yenik düşüyordu. Shevrus ise sabırlıydı. Planlıydı. İntikam tutkusuyla kan dökmeye kendisini adamamıştı, o sadece amaca odaklıydı.
İkisi de birbirinden beterdi.
Burada kalmamı istiyordu ve benim de pek bir seçeneğim yoktu.
Hele ki teklifinden sonra...
Ah, tanrılar.
Biraz aptal olsaydı ne olurdu ki? Beni kendisine görünmez zincirlerle bağlamaya uğraşıyordu ve bunu nasıl yapacağını çok iyi biliyordu.
Keşke aptal olsaydı da omzumdaki lekeyi niye sildiğimi göremeseydi.
Zade gibi yalanlardan bıktığıma inansaydı. Tek sebebini bu sansaydı.
Halbuki bir sürü şey biriktirmiştim ve artık patlamıştım.
Özgür değildim.
Seni yücelteceğim demişti ama beni böceğe çevirmekten başka bir şey yapamıyordu. Karıncaya dönüşmüştüm, herkes üzerime basarak beni eziyordu.
Beni susturuyordu. Hem yalanlarla hem de fikirlerine karşı gelebileceğim her an deliriyor, çenemi bir şekilde kapattırıyordu.
Farklı bir şey mi istiyordum? En iyi yaptığı şeyi yapıyor, manipüle ediyordu ve her zaman işe yarıyordu çünkü gönlümdeki ses onun istediklerine boyun eğmem gerektiğini söylüyordu. Bana adımları nasıl attıracağını çözmüştü.
Bu yüzden Çukur'un efendisiydi işte. Üzerimdeki gücünü fark ediyor ve kullanmaktan çekinmiyordu.
Beni tanıyordu, beni tanımıyormuş gibi eylemlerde bulunuyordu.
Shevrus her detayı görmüştü.
Zade'in bana verdiklerinin tam tersini vereceğine de söz vermişti.
Ve işin en garip tarafı...
Beni gerçekten zorlamıyordu.
"Çıkarların çıkarlarımla örtüşüyor." Haklıydı. Ben en iyisini istiyordum ve en iyisi olurken... onun da işi görülebilirdi.
"Madem Zhaal artık hayatında yok, ona göre davran ve kendini düşün Mira."
Beni can evimden vurmuştu.
Ama onun ölüsünü göremezdim.
Kendine bir söz verdin.
İki kişinin bildiği sır değildir.
Rennala'ya bile söyleme.
Bu manyak, Ren'i kulesine ben daha odadan çıkmadan davet etmişti. Haberci, Kader'e doğru uçmuştu ve burada geçireceğim ikinci geceden önce Rennala buraya gelecekti.
Shevrus beni odaya iplerle bağlasa, tepeme bir sürü gardiyan dikse bile tutamazdı. Zade beni bulabilirdi, ben kaçabilirdim çünkü içimde bir çığlık uyuyordu.
Engelleyemezdi.
Ancak ve ancak, kendim kalmayı seçersem bana sahip olurdu. O da bunu istiyordu işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTEKİ
FantasiSisin kenarındaki kalede büyüyen Mira, herkesin aksine karanlıkta onu yutmayı bekleyen canavarlardan korkmuyordu çünkü asıl canavarlar kalenin içinde yaşıyordu. Ruh emici insanları öldürüyordu, çocukların korunmaya ihtiyacı vardı. Fakat Mira'nın ası...