Ağzımın içinde kum tadı oluştu. Nhaum'u görsünler diye birkaç tanrı ileri çıkınca kalabalığın ortasında kaldım. Zade bileğimi sımsıkı tuttu. Nasıl baktığımı biliyordum. Ölecekmişim ve suda boğulmaya gönlüm varmış gibi.
Çeneni kapat.
Çenemi kapasam bile gözümü kırpamazdım. Tanrılar... Diethar bana vücudumu etkileyen akımla cevap veriyordu, Nhaum hepsinin karmaşasıydı.
Aklımdaki korkunç sese cevap vermek istedim. Bu bağ çift yönlü değil miydi? Elbet ben de ulaşabilirdim.
Kafamın içinde duyduğum kendi sesim resmen çıldırıyordu.
Tanrılar aşkına, gözümü alamıyorum!
Cusca. Muhteşem bir adamdı.
Zade parmaklarımı sıktı, kemiklerim çatırdadı.
Nhaum okyanusun çekiciliğini ve sirenlerin sesini üzerinde taşır ve kadınlara yansıtır Mira. Ona öyle bakmayı bırak!
Mümkün değil. Üzerine atlayacağım.
"Mira."
Hırlar gibi söyledi.
Kıkırdadım, bıraktığım şaraba uzandım ama aldığım zevki saklayamadım. Güldüğümü birkaç kişi duydu ama Zade'in deliren sesinden ötürüydü.
Yapamıyorum. Bakmak zorundaymışım gibi hissediyorum. Bana Nhaum'un böyle göründüğünü keşke söyleseydin!
Gözlerini oyacağım Camira.
Son gördüğüm kişi Nhaum olacaksa tabii ki oyabilirsin.
Beni Çukur'a gömeceğine garanti eden bir bakış yolladığında kıkırtım kesilmedi. Ancak gerçekten sinirlendiğini fark edince Nhaum'dan kendimi alabildim.
Nhaum'un etkisi senin üzerimde yarattığına benzemiyor bile. O gelip geçici. Sadece bakıyorum, ona kapılmıyorum.
Önüne bakıyordu ama kaşı kalktı.
O sırada ne dediğimi fark ettim.
Bana kapılıyor musun Camira?
Cusca!
Pekala, gerçekten muhteşemdi ama Zade'e bağlı zincirlerim varken elbette Zade'i izlemeyi tercih ederdim. Son söylediği aklıma hiç ulaşmamış gibi davrandım. Bu kadar kalabalığın içinde olmasaydık muhtemelen gülümserdi.
Nhaum birkaç kişiye selam verdikten sonra gözleri bizim olduğumuz tarafa çarptı.
Bu salondaki her tanrı biliyordu... bakmadan duramıyordum. Aklım uçuyordu.
Bu da Zade'in kemiklerimi kırmasına sebep oluyordu.
"Elimi biraz daha sıkarsan yerinden çıkaracaksın."
Kulağıma dudaklarını bastırdı. "Biraz daha bakarsan elini alıp Nhaum'un ağzına sokacağım. İstersen hiçbir tanrıya kapılmazsın ama sen buna çok meyillisin."
"Hah, beter ol. Şu zincirleri çok sevmeye başladım."
Ejaronn bizi dinliyor olmalıydı çünkü kıs kıs gülüyordu, duvarlara bakmaya başlamıştı. Zade gözünü ona dikti. "Kapa çeneni."
Ejaronn elini kaldırdı. "Ben ağzımı açmadım ama onun bir insan olduğunu unutan sensin sanırım Zhaal? Bu kadar baskıcı olma. Çok... katlanılamaz görünüyorsun." Bana doğru eğildi. "Bir insanın Ölüm'e dokunup da ölmüyor olması onları muhteşem bir haz verir. Sonsuz yaşam hakları varmış gibi, ayrıcalıklı. İnsanların bu şekilde orgazm olmasının bile mümkün olduğunu duymuştum." Ejaronn omzumu tuttuğunda sırıtması da değişti. "Söylesene Mira, haz alıyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTEKİ
FantasíaSisin kenarındaki kalede büyüyen Mira, herkesin aksine karanlıkta onu yutmayı bekleyen canavarlardan korkmuyordu çünkü asıl canavarlar kalenin içinde yaşıyordu. Ruh emici insanları öldürüyordu, çocukların korunmaya ihtiyacı vardı. Fakat Mira'nın ası...
