Bitmesin diye hiç atasım gelmedi...
Bir sürü kitap yazdım, en içime sinen bu oldu. Bu kadar uzun sürmesini planlamamıştım ama iyi ki sürdü. Mira'yı özleyeceğim, Zade'i çok ayrı özleyeceğim. Yazması en eğlenceli karakterlerimden birisiydi.
Gölge'yi bitireceğim, sonra elimin altındaki bir sürü kurgudan birisine geçerim diye düşünüyorum. (Zade'i unutabilirsem tabii.) Payidar'ın devamı olabilir (Dwayne ve Nora değil, Edith'in kütüphanesinden başka bir kitap), Instagram'da paylaştığım kurgu olabilir... bilemiyorum, bana da sürpriz olacak.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Oy veren, yorum yapan parmaklarınızdan öpüyorum.
İyi okumalar!
**
2 yıl sonra
"CUSCA!"
Öyle bir bağırdım ki habercilerin yedisi de aynı anda minik kanatlarını çırparak sıçradı, hepsi duvara çarptı.
Balkonuma kuş gibi konan Zhaur kafasını kaldırıp beni inceledi, sonra tekrar yattı.
Daha bu sabah gelmişti, bugün yeryüzüne dönmezdi. İki yıldır haftanın üç günü onu kulemin tepesinde buluyordum. Ve her dışarı çıktığımda üzerime gölgesini düşürüyordu. Koruyucu bir gölge gibiydi.
Onun böyle gezmesine izin vermemeliydim.
Neyse ki dört aydır bu durumu aşabilmiştik ve Zhaur artık o kadar sık ziyaret etmiyordu. Belki de bir yıl önce bir tanrıyı tir tir titrettiğim için köpeğin bana olan güveni tazelenmişti? Efendisinden emir almıyordu, kendi kendisine karar veriyor ve benimle kalmayı seçiyordu.
Ona bakarken öfke doldum.
Duvara yapışan haberciye koyu gözlerimle baktım, sonra Ren'in mor bakışlarıyla kesiştim. Kuleme gelmişti, tam da canım sıkılmaya başladığında onu gördüm diye sevinmiştim.
Ama bana bir notla gelmişti.
"Ne demek Rhuzhar kudretini kullandı? Bu yasak!"
Omuzlarını bilemiyorum der gibi kaldırdı.
Çıt çıkarmadı.
Yemin ediyorum ki bazen benden çekiniyordu.
Çıldırıyordum.
Ren sessizdi, bakışlarıyla ilik dondururdu. Ben? Ben çok farklı ilerliyordum. Lanet olasıca Irina'yı bile gömeceğim diye tehdit etmiştim çünkü bana laf sokup duruyordu. Halbuki Shevrus yaşarken elbiselerime iltifatlar yağdırırdı.
Pekala, o tehditler Döngü'ye yakışmıyordu.
Ama sınırlarım vardı.
Unvanı aldıktan üç ay sonra kudretin beni ne şekilde etkilediğini kalan herkesle birlikte görmüştüm. Fevri kısmımı bastıramıyordum ve bu Shevrus'un tavrından bile beter görünüyordu. Ama sonra susuyordum.
Döngünün dışına çıkılmadığı müddetçe mutluydum. Ben mutluysam Ul'na mutluydu, Ren gülümserdi, Zhaur ölüm kokan nefesini üflemezdi. Gerçi onlara gerek kalmıyordu. Shevrus gülümseyip daha sonra konuşacağız bakışını atarken ben bağırıyordum.
Gerçekten... Döngü olmamalıydım.
Onun haricinde, sahtekarlık kokan planlarımın olmadığının herkes farkındaydı. İki yıl içinde insani tarafımı -kendim dahil- herkes unutmuştu. Döngü düzendeyse ben kıkırdardım, baloların hepsine katılırdım ve sorunsuz ilerlerdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTEKİ
FantasySisin kenarındaki kalede büyüyen Mira, herkesin aksine karanlıkta onu yutmayı bekleyen canavarlardan korkmuyordu çünkü asıl canavarlar kalenin içinde yaşıyordu. Ruh emici insanları öldürüyordu, çocukların korunmaya ihtiyacı vardı. Fakat Mira'nın ası...