İntikam almak bana göre değildi. Ne intikam almayı sever ne de başkalarının söylediği yalanı ortaya çıkarmak için çaba sarf ederdim. Fazla uğraşı sevmezdim çünkü gerek duymazdım. Kendime ait kurduğum küçük dünyamda dostlarımdan ve abimden başka kimsem yoktu. Onlara bir şey olmadığı müddetçe hiç bir şey için uğraşmazdım.
Delirdiğimin içten içe bilincinde gibiydim. Son zamanlarda anlamlandıramadığım duygu değişimleri yaşıyordum. Mesela bazen durup dururken gereğinden fazla gergin olabiliyordum. Bazen ise o kadar umursamaz oluyordum ki karşımda biri ölse umrumda olmayacaktı.
Her insan gibi benimde duygularım vardı fakat duygularımın bu kadar çabuk değişkenlik gösterdiğini ilk defa fark ediyordum. Aynı zamanda son zamanlarda duyduğum fısıltılar, baş dönmesi ve az önce gördüğüm annem de düşüncemi doğrular nitelikteydi. Ya uykusuzluktandı ya da gerçekten deliriyordum.
Kapıdan bakışlarımı ayırmama neden olan şey sayenin bana yastık atmasıydı.
"Hiç bakmayacaksın sanmıştım, üç dakikadır sana sesleniyorum Asya nereye daldın öyle?" Yutkundum ve tekrar mutfağın kapısına baktım.
Kimse yoktu.
Ellerime çevirdim bakışlarımı. Rüyayla gerçeği karıştırıyor olabilirmiydim? Bu saçmalıktı çünkü şuan olan olaylar fazlasıyla gerçekti.
"Kız tarantula bir sorun mu var?" Bakışlarımı elimden ayırdım ve başımı sorun yok dercesine iki yana salladım.
"Dalmışım öyle, bir sorun yok" odada ki kimsenin buna inanmadığını bakışlarından anlamak zor olmamıştı. En azından konuyu uzatmamışlardı.
"Ee bu kasayı nasıl açacağız?" Oyun bize iki gün süre vermişti. Bugün ikinci gündeydik ve gece yarısına kadar vaktimiz vardı. Bakışlarımı kasaya çevirdiğim sırada birinin bakışlarını üzerimde hissettim. Başımı kaldırdım ve o an Alperle göz göze geldim.
Bir şeyleri sorgular gibi bakıyordu. Ona baktığımı fark edince bakışlarını fikir üreten yağıza çevirmişti.
"Abiniz halledecek şimdi bekleyin" ayağı kalktı ve mutfağa doğru ilerledi. Hepimiz merakla yağızın ne yapacağını beklerken elinde bıçakla geri döndü. Elinde ki bıçak Adenin en sevdiği bıçaktı. Yağız elinde ki şef bıçağını sallayarak yanımıza geldi ve hepimize bakıp gülümsedi. O sırada özgür de arkasına yaslanmış kollarını göğsünde birleştirmişti ve yağıza alay dolu bir ifadeyle bakıyordu.
"O elinde ki şeyle kasayı bok açarsın" yağız özgüre bakıp dil çıkardı. Gerçek anlamda dil çıkarmıştı. Yağız elinde ki bıçakla kasanın kenarlarına denk getirmeye çalışmıştı. Bıçağın sivri ucunu her ne kadar kenarlara denk getirse de bir işe yaramamıştı. O da sinirle doğrulup alayla gülen özgüre bakmış ve tekrar kasaya dönerek bıçağı havaya kaldırmıştı.
"Ya hak!" Diyerek bıçağı öyle bir hız da kasaya saplamıştı ki kasanın yamulduğunu fark etmiştim. Fakat fark ettiğim bir özellik daha vardı, o da şef bıçağının keskin ucunun yana doğru yattığı ve L harfini sembolize ettiğiydi. Yağız şaşkınlıkla bıçağı görüş açısına getirmiş ve incelemeye başlamıştı. O sırada Aden ise şaşkınlıkla ayağı kalkmıştı.
"O benim en sevdiğim bıçağımdı!" Yağızın bakışları Adene döndü. Ardından omuz silkti ve bıçağı Adene doğru uzattı.
"Hâlâ yerinde duruyor kullanabilirsin" Aden sinirle bir yağızın ona uzattığı bıçağa bir de yağıza baktı.
"Geri zekalı!" Yağız Adenin söylediklerine aldırış etmeden bıçağı masaya bıraktı. Sanki sözleşmiş gibi sayeyle aynı anda birbirimize baktık. Bir planımız vardı ve onu yarın uygulayacaktık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
ChickLitHerkes isterdi sevdikleriyle mutlu olmak. insan sevdiği biri yanındayken kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu, Fakat hayat insanlara her zaman mutlu olmaları için bir şans vermezdi. katili bulduktan sonra hayatının bir düzene girdiğini sanan Asya...