Hayatım her geçen gün daha da kötüye gidiyordu. Ne yaşanırsa yaşansın, ne olursa olsun ben hep bir şekilde tekrar o boşluğa yakalanıyor gibiydim. Bir kardeşim vardı ve ben bunu on dokuz yaşında öğrenmiştim. Daha doğrusu bir abim vardı ve ben bunu bilmiyordum. Abim de bilmiyordu. Ne yapacaktım ki ben? Nasıl bulacaktım abimi? Bulsam bile ne diyecektim? Annemin babamı aldatması sonucu dünyaya gelmişsin. Bu yüzden kusura bakma annem sana bakamadı mı?
"Asya iyi misin?" Sayenin kapıyı tıklatarak sorduğu soru karşısında öylece de yere düşen kağıda bakmaya devam ettim.
"Asya, ses versene kızım bak içeri girerim" bir kaç saniye sonra kapı açıldı. İçeri giren tek kişi sayeydi. Diğerleri aşağıda olmalıydı. Saye bana doğru yaklaşıp omzuma dokundu ve yere eğilip gözlerime baktı.
"Asya...iyi misin?" Güldüm o an ama gözlerim dolmuştu. Sonra bir anda "bir kardeşim varmış" diyebildim. Ve cümlem biter bitmez hem gülmeye hem de ağlamaya başladım. Saye şaşkınlıkla gözlerime baktı ve yutkundu. Ne diyeceğini bilememiş gibiydi. Sonra bir anda gözleri yere kaydı. Benim az önce yere düşürdüğüm mektuba. Yerden aldı ve mektubu okumaya başladı. Bir kaç saniye sonra kafasını kaldırdı ve gözlerime baktı.
"Bu...nasıl?" Gülümsemem sona ererken ağlamaya başlamıştım. Saye bana sarılınca ben de ona sarıldım. Neden ağlıyordum ben de bilmiyordum. Saye saçlarımı okşarken aynı zamanda da beni teselli etmeye çalışıyordu.
"Kardeşinın olması iyi bir şey değil mi? Hem...belki çok iyi biridir?" Sayeden ayrılıp gözlerinin içine baktım.
"Sorun ne biliyor musun? Tam toparlandım diyorum sonra yeni bir şey daha oluyor ve ben tekrar başlangıç noktasına geri dönüyorum! Bıktım saye anladın mı? Yoruldum ya ben! Yoruldum ben artık dinlenmek istiyorum! Alın canımı da kurtulayım artık yeter! Daha ne kadar hayatıma bir şey olmamış gibi devam etmem gerekiyor? Daha ne kadar bir şeyleri boşvermem gerekiyor?" Sayenin de gözleri dolmuştu.
"Sakın bir daha öyle bir şey söyleme! Ölmeni istemiyorum. Ayrıca, kardeşini birlikte bulacağız! Söz veriyorum sana her ânın da seni hiç bir zaman yalnız bırakmayacağım" alayla güldüm ve gözlerinin içine baktım. "Buna inanayım mı?" Cevap veremedi. Vermesini de beklemedim zaten. Burnumu çektim ve gözlerimi sildim. Ardından mektupu elime aldım ve cebime koydum.
"Bundan kimseye bahsetmeyeceksin. Kardeş konusunun kafa karıştırmasını istemiyorum. Önceliğimiz oyun olmalı" saye kaşlarını çattı ve ayağa kalktı.
"Neden bunu kimseye söylemiyorsun? Ya Asya ben seni anlayamıyorum biliyor musun? Az önce ağlayıp yorulduğunu söylüyordun. Şimdi ise karşımda öylece duruyor ve kimseye söyleme diyorsun. Neden bir kez olsun sırtını başka birine yaslamıyorsun? Neden her şeyi kendi içinde yaşıyorsun?"
"Amacım kendi içimde yaşayıp delirmek değil, buraya biz pamiri çözmeye geldik. Benim aile sorunlarımla uğraşmaya değil" sayenin gözlerinde kırgınlık vardı. Neden kırılmıştı ki?
"Biz senin ailen değil miyiz? Her olayda böyle mi yapacaksın?" Derin bir nefes aldım ve sayenin gözlerinin içine baktım.
"Ya sadece saçma sapan olaylar yüzünden oyunu bulmamız gecikmesin istiyorum! Neden bunu bu kadar abartıyorsun?"
"Ben abartmıyorum Asya! Sadece her şeyi kendine sırtına almandan bıktım! Az önce ağlıyordun ya karşımda! Az önce kızım sen bipolar falan mısın? Az önce yoruldum diyip şimdi nasıl kendini yormaya devam edebilirsin?"
Aptalın teki olduğum içindir.
Kesinlikle, sayeyi de sinirlendirdik yahu
"Tamam saye söyleyelim. Oldu mu?" Saye gözlerimin içine baktı ve tek bir şey söyledi. "Aptalsın kızım sen, tam bir aptal!" Ona cevap vermeden gözlerimi son bir kez daha sildim ve üzerimi düzeltip kapıya doğru ilerledim. O da arkamdan gelirken yavaşça merdivenlerden inmiştim. Bizimkiler merdivenin başında bizi bekliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
ChickLitHerkes isterdi sevdikleriyle mutlu olmak. insan sevdiği biri yanındayken kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu, Fakat hayat insanlara her zaman mutlu olmaları için bir şans vermezdi. katili bulduktan sonra hayatının bir düzene girdiğini sanan Asya...