Bazen öyle bir an gelirdi ki yaşamdan umudunuzu keserdiniz. Yaşamak istemez aldığınız nefes bile zor gelirdi size. Ağlardınız bazen, hem de neden olduğunu bile bilmeden. Oysaki bunun sebebi bir şeyleri sürekli içimize atmamızdı. Biz insanlar bir şeyleri öyle bir içimize atardık ki bir an gelirdi ve tam o patlama noktasında kendimizi sebepsiz yere ağlarken bulurduk. Yere düşen küçük bir yastık bile bizi öylesine kızdırır ve ağlama sebebimiz olurdu.
Eve girdiğim anda öncelik kulağıma gelen bir değil bir kaç insan sesi oldu. Sonraysa burnuma patlamış mısır, cips gibi baharatlı yiyecek kokuları geldi. Koku o kadar çoktu ki bir an yüzümü buruşturdum. Kapıyı kapatıp kaşlarım çatık bir şekilde oturma odasına girdiğim anda hiç beklemediğim en azından aklıma gelse de o kadar da değil dediğim o manzarayla karşılaştım.
Pamir, Harun, Yusuf ve Zafer...
Neydi bu? Erkekleri çıldırtma seansı mı? Bizimkiler Harunları burada görse kendilerini daha fazla tutmaz dalarlardı onlara. Sonra bir kaç kişiyi daha fark ettim. Sinir bozukluğuyla koltuklara yığılmış o dört kişiyi izleyen Saye ve Adeni...
İkisi de beni görür görmez rahatlamış gibi yanıma geldiler. Ben niye kovmadıklarını sormak için ağzımı açacaktım ki saye benden önce davrandı.
"Ne dediysek dinletemedik! Tutturdular Alperler de gelsin birlikte takılırız diye!" Belalarını mı istiyorlardı? Ne demek onlar da gelsin birlikte takılalım? Herkes televizyon izlemeye devam ederken sinirle kumandayı aldım ve televizyonu sessize aldım. Herkesin gözleri bana dönünce dördüne de baktım tek tek.
"Ne bu genişlik? Kavga mı çıkarmaya çalışıyorsunuz siz?" Harun beni süzdü. Sanki ilk defa görüyor gibi de gözleri ışıldadı. "Seni ilgilendirmez kardeş işine bak" dedi Pamir. Kardeş...
"Beni ilgilendirmez? Şuan hangi evdesiniz farkında mısınız siz? Gidin buradan Alperler gelmeden!" Harun gülümseyerek ayağa kalktı. O sırada Zafer sayeye göz kırpıp elimden kumandayı aldı ve televizyonun sesini açtı. "Merak etme Asya...bize bir şey olmaz. Biz erkekler medeni insanlarız" niye böyle konuşuyordu? Bir iki adım geriye gittim. "Nerenin medenisi? Hayvanat bahçesinin falan mı?" Sorumla birlikte güldü. O sırada Zafer ve Yusuf televizyondan açtıkları maçı izliyordu. Pamir de onlara katılıyordu fakat arada gözü bize de kayıyordu.
"Espirilerini özlemişim!" Ona hiç espiri yapmamıştım ki...
Saye sinirle televizyonun önüne geçti ve herkese baktı cins cins. Maç izleyen erkekler ise sayenin önlerine geçmesiyle ona bakmak zorunda kaldılar. "Kesin şu saçmalığı! İlla maç izlemek istiyorsanız da gidin evinizde izleyin!" Pamir omuz silkerek arkasına yaslandı. Öyle bir umursamaz oluyordu ki bazen ister istemez çevremde gördüğüm her şeyi ona fırlatasım geliyordu!"Canımız ve eniştesi burada izlemek istiyor, onu ne yapacağız?"
"Ya gidin işte!" Aden sabrının son sınırına gelmiş olacak ki birden yükseldi. Fakat gene de kimsede bir hareketlenme olmadı. Hal böyle olunca Yusuf Adene baktı gülümseyerek. Böyle nasıl desem... şerefsiz gülümsemesi vardı yüzünde. "Tatlım gel sen de izle bizimle, hem bu tatlı sinirlerini biraz daha görmüş olurum" göz devirdim. Yürümek? Yağız olsa net şuan olay çıkmıştı! Haklıydı da acaba aramızda ki kardeşliğe güvenip yusufu ona mı deseydim?
"Uza Yusuf!" Saye hâlâ televizyonun önünde dikilirken Zafer ona baktı hem de en çapkınlısından. "Güzelim seni izlememizi istiyorsan öyle dikilmene gerek yok, ben seni her türlü izlerim" Pamirin gözleri zaferi buldu. Zaferin cümleleri üzerine kaşlarım istemsizce çatıldı. İğrenç bir insandı! Şeytan gidiyor git parçala!
Lütfen bana bu iyiliği yap!
Saçmalama biz medeniyiz
Yoo ben değilim izin veriyorum sana

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
ChickLitHerkes isterdi sevdikleriyle mutlu olmak. insan sevdiği biri yanındayken kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu, Fakat hayat insanlara her zaman mutlu olmaları için bir şans vermezdi. katili bulduktan sonra hayatının bir düzene girdiğini sanan Asya...