Bazen öyle bir an gelirdi ki biz insanlar o an kendimizi bile tanıyamazdık. Kafamız yerinde olmazdı, belki de olurdu fakat biz o an ne yaptığımızı fark etmeden yapar sonrasında da bunu cidden ben mi yapmışım deyip pişmanlık duyardık. Peki kendini neden tanıyamazdı insanlar? Kendilerini tanımaya hiç çalışmadıkları için mi? Yoksa tanımalarına rağmen tanımıyormuş gibi hissettikleri için mi?
Bana soracak olursanız ben ikisi de değildim. Ne kendini tanıyan ne de tanımayan. Ben kendimi tam olarak tanıyormuydum bunu bilmiyordum fakat tanımıyorum da diyemezdim. Fakat bildiğim bir şey varsa o da hayatta bazen yaşadığımız ve bizi derinden sarsan olaylar karşısın da hareketlerimizin biz farkında olmadan değişmesiydi. Bana kalırsa bir insan yaşadığı acının oranına göre de kendini kolayca kaybedebilirdi. Kendini tanıdığı bir anda aslında hiç tanımadığı düşüncesine varabilirdi.
Gözlerimi araladığım anda yansıyan loş ışıkla tekrar kapatmak zorunda kalmıştım. Şuan nerede olduğum hakkında hiç bir fikrim yoktu ve etrafımdan gelen tanıdık sesler burada yalnız olmadığımı gösteriyordu.
"Of ne zaman uyanacak?" dedi Aden sabırsız bir ses tonuyla. Ardından sayenin yorgun ve çatallaşmış sesini duymuştum.
"Sakin ol Aden, sadece doktor ona sakinleştirici verdi. Birazdan uyanacak"
Onları daha fazla endişelendirmemek adına gözlerimi tekrar aralamaya çalıştım, bu sefer gözümü alan loş ışığa dayanmaya çalıştım ve gözlerimi kısık da olsa kırpıştırmaya başlamıştım. Gözlerimi açtığımı ilk fark eden kişi Özgürdü.
"Aha uyandı!" Herkesin bakışları aynı anda bana kayınca etrafıma baktım. Hastane yatağında yatıyor olmam ve koluma bağlı seruma bakıp ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Hastane odasında ne işim vardı benim?
"Benim burada ne işim var?" Sorduğum soruyla herkes birbirine bakmaya başlayınca dik oturmak için yataktan doğruldum. O sırada Aden hızla yanıma gelmiş ve yastığımı düzelterek arkama yaslanmama yardım etmişti. Buna gerek yoktu ki? Bir yerimde yara yoktu sonuçta kendi başıma da halledebilirdim. Herkesin üzerimde olan garip bakışlarını fark edince yutkundum. Bana neden böyle bakıyorlardı?
"Bir sorun mu var?" Odanın bir köşesinde öylece beni izleyen Alpere çevirdim bakışlarımı. Oldukça yorgun ve yıpranmış görünüyordu. Neydi onu bu denli yıpratan? İçimde ki merak gittikçe büyürken Aden yanıma oturdu ve elimi tutup gözlerime bir Anne şefkatiyle baktı.
"Bayılmadan önce, neler olduğunu hatırlıyormusun?" Bakışlarımı ellerime sabitleyip düşünmeye çalıştım. Alperlerin kavga ettiğini öğrenip hastaneye gelmiştik. Sonra bir kaç konuşma olmuştu ve ben pek hoşlanmadığım bir kızı tersleyip Alpere pansuman yapacağımı söylemiştim. Pansumandan sonra ellerimi yıkamak için sanırım tuvalete gitmiştim.
Bir anda tuvalette aklıma gelen görüntüler gözlerimi şokla irileştirmeme sebep olurken üzerimde ki ince beyaz çarşafı avcuma alıp sıkmıştım. Aden elini koluma koydu ve sıvazladı.
"Üzülme geçecek Asya, hepimiz senin yanındayız" boş bakışlarımı ona kaldırdığım esna da aklım hâlâ tuvalette olanlarda kalmıştı. Alper bir anda dik bir konuma geldi ve bana doğru bir kaç adım attı.
"Bizi yalnız bırakır mısınız?" Herkesten onaylayan nidalar çıkarken odadan en son çıkan yağız bana göz kırpıp öpücük atmış ve tam çıkacağı esnada da hâlâ bana baktığı için kafasını kapının yan tarafında yer alan duvara çarpmıştı. Alper onu aldırmamış hâlâ düz bir ifadeyle bana bakmaya devam ederken yağız kafasını ovuşturarak odadan çıktı. Deli çocuk.
Aramızda büyüyen çığ gibi sessizlik gittikçe gergin bir ortam yaratırken ne diyeceğini merak etmeye başlamıştım. Yüzünde ki duyguz ifadeden anladığım tek şey bu raddeye kadar olanları onlardan saklamamdı. Kızlara her ne kadar bir şeylerden bahsetmiş olsam da tabiki de her gördüğüm veya tanık olduğum şeyleri ne onlara ne de yağıza anlatmamıştım. Hâliyle üçü de onlara anlamadığım için gördüğüm şeylerin geçtiğini düşünmüş olmalıydılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
Genç Kız EdebiyatıHerkes isterdi sevdikleriyle mutlu olmak. insan sevdiği biri yanındayken kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu, Fakat hayat insanlara her zaman mutlu olmaları için bir şans vermezdi. katili bulduktan sonra hayatının bir düzene girdiğini sanan Asya...