Yoğun bir dersin ardından kafamı sıraya yaslamıştım. Sabahın köründen beri ders görüyordum ve ne kadar aralar olsa da bunalmıştım! Kafamı sıraya yasladığımı gören Duru ise her zaman ki gibi susmakla yetinmemiş ve merakla sorularını yöneltmişti.
"Asya, bugün yorgun gördüm seni. Her zamankinden daha isteksiz duruyorsun derslerde ama vizeler yaklaşıyor hatırlatırım" omuz silktim. Şuan sadece beynimi dinlendirmek istiyordum.
"Vizeler umrumda değil" sesim boğuk çıkmıştı fakat durunun söylediklerimi anladığına emindim.
"Ne oluyor kızım sana? Hem söylesene Alper ile nasıl gidiyor?" Bıkkınlıkla başımı sıradan kaldırıp Duruya baktım.
"Ne yapacaksın Duru?" Duru hevesle yüzüme bakmıştı. Kesinlikle aşk hayatımla ilgili bir durum olduğunda benden çok seviniyordu.
"Ya kızım öyle demesene, hem bak Alper çok yakışıklı, sen çok güzelsin. Çok uyumlusunuz! Ayrılarak bunu birbirine yapamazsınız! Hem... bence yeteri kadar geç olmadan onunla barış. Ölüm var kalım var biliyorsun" sonlara doğru ses tonu düşmüştü. Sebebinin Serkan olduğunu hatırlamak yutkunup ona dönmeme sebep oldu. Her ne kadar şuan abim ile aralarında bir şeyler olsa da Serkan Duru için kapanmayan bir yara olarak kalacaktı.
"Sen beni önemseyeceğine kendi hayatına odaklan" cevabımla Duru burukça gülümsedi.
"Asya, sence ben yanlış mı yapıyorum?" Tek kaşımı kaldırdım.
"Neyi?" Duru oflayıp önüne dönerken amfide ki çoğu kişinin ayrıldığını fark etmiştim. Az önceki ders son dersti!
"Ne bileyim. Serkanı düşününce bazen hâlâ aklıma eski günlerimiz geliyor ve onu özlüyorum, ama aynı zamanda Akın ondan bir gün ayrı kalsam kendimi eksik hissediyorum. Onu çok seviyorum ama bazen aklıma Serkan gelince kendimi suçlu gibi hissediyorum" elimi Durunun omzuna koydum.
"Bu düşünceni tek bir kişi değiştirebilir, o kişi de abim çünkü bu sizin aranızda ki ilişki. Eğer ona dediğinde o bir sorun çıkarmıyorsa sorun yoktur Duru. Benim görüşümü merak ediyorsan yaptığın kötü bir şey değil. Hayat ölen birinin yasını uzunca yıllar tutmak için çok kısa. Hayatına devam etmen normal bir şey, eminim Serkan da bunu isterdi. Şimdi izninle acelem var çıkmam gerekiyor, bu konuyu sakın abimle konuşmayı unutma. Aklında ki her şeyin cevabı onda"
Duru daha ağzını açamadan ayağa kalkmış ve hızla çantamı omzuma takıp saate bakmıştım. Üçte Pamir salağıyla buluşmam gerekiyordu ve saat ikiydi. Buluşacağımız cafe ise buraya yakın değildi. Dün yağızın yazdığı mesajlar üzerine saçmaladığını söylemiş ve direk telefonu kapatmıştım. Yağızın bana inanmadığını biliyordum fakat elimden başka bir şey gelmiyordu. Hızla cafeye gitmek için taksiye bindiğim sırada aklıma gelen şeyle sayeye mesaj attım.
Siz: saye
Saye: he?
Siz: hani oyun sana görev verdi ya
Saye: evet
Siz: o görevi vermeden önce sana kendiyle ilgili bir ipucu verdi mi?
Saye: he evet vermişti ama size söyleyememiştim
Siz: neydi o ipucu?
Saye: Doğanın okulda sürekli takıldığı arkadaşlarından biri olduğunu yazmıştı sanırım
Saye: he bir de görevi yaptıktan sonra ipucu vermişti
Saye: şeftaliye alerjim var demişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
Genç Kız EdebiyatıHerkes isterdi sevdikleriyle mutlu olmak. insan sevdiği biri yanındayken kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu, Fakat hayat insanlara her zaman mutlu olmaları için bir şans vermezdi. katili bulduktan sonra hayatının bir düzene girdiğini sanan Asya...