Her buluş yeni bir kaybedişti.
Bunu çok küçükken öğrenmiştim. Hayatım boyunca buna inanarak yaşamıştım ben. Şimdide olduğu gibi, katili bulmuş ve illa ki bir şeyleri kaybetmiştim. Biliyordum.
İçimde bir his vardı. Kötü bir his, engel olamadığım ve bir türlü anlam veremediğim. Oysaki buraya gelmeden önce her şeyin düzeleceğine inancım tamdı. Öyleyse neden şuan kendimi kötü hissediyordum?
Zor da olsa bizimkileri ikna etmiştik. Saklanmış ve merakla olacak şeyi bekliyorlardı. İçimde ki tereddüt her saniye kendini daha da fazla belli ederken derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Ortada bir lamba vardı. O lambanın altında Durunun gelmesini bekliyorduk. Saye ve Adenin üzerinde ki gerginlikte her geçen saniye daha da artarken sonunda adım sesleri gelmeye başladı.
Cesur ol!
Sen olmazsan kimse olamaz!
Katili bulduk, oyun bitti
Duru bir kaç saniye içerinde görüş alanımıza girerken yutkundum. Diğerleri ne yapacağımızı anlamışlardı belki de ama gene de sesleri solukları çıkmıyordu. Bu iyiydi, en azından plan suya düşmeyecekti.
"Kızlar...beni buraya neden çağırdınız?" Yüzünde ki masum ifadeye baktım. Bir katil olmak için fazla masumdu.
Oysaki katil hep ummadığımız kişi çıkardı
Ve o gerçekten de katil olarak akla gelmeyecek biriydi. Kimse cevap vermeyince cevap vermek bana düştü.
"Bence nedenini çok iyi biliyorsun" dedim direk. Bir şeyleri uzatmaktan da beklemekten de çok sıkılmıştım. Artık ne olacaksa olmalıydı. Duru bir kaç saniye afalladı ve bir şey diyemedi. O sırada saye ve Aden de şüpheyle onu süzüyordu.
Gerçekten katilse nasıl bu kadar vicdansız olabilmişti? Hani kadın kadının yurduydu? O zaman o nasıl kendi cinsinden birilerini de öldürebilmişti? Masumdu, sevecendi, iyi bir karakteri vardı. Eskiden olsa kırılgan diye düşünür ona göre konuşurdum ama hayır. O kırılgan değildi ve ben de artık salak değildim. Bir şeylerin gayet farkındaydım, birileri bana inanıyor olsa da inanmıyor olsa da.
"Anlamıyorum şuan seni"
Anlıyorsun salağa yatma!
Kendime olan özgüvenim o kadar yüksekti ki eminim şuan üzerine diktiğim gözlerimin altında eziliyordu. Kolay kolay söylemeyecekti. Onu kışkırtmak zorundaydık ve yapacaktım. Alayla güldüm şuan gerçekten o lise dizilerinde ki zorba kız grubunun başı gibiydim. Ona öyle bir bakıyordum ki eminim hareketlerime anlam veremiyordu.
"Senin gibi kızların en büyük sorunu ne biliyor musun? İnsanları aptal zannediyor olmanız! Ama maalesef ben senin sandığın o aptallardan değilim. Ne sanıyordun? Bir intihar etme numarası yaptın diye sana karşı olan şüphelerimden vazgeçeceğimi mi?" Bir an afalladı. Sonra gözleri dolmaya başladı. Bunu beklemiyordu. Sarsılmıştı ama umrumda değildi.
Oydu biliyordum!
Bu sefer beni o göz yaşlarıyla kandıramayacaktı!
"Ne dediğini inan anlamıyorum ve buradan gitmek istiyorum" tam arkasını dönüyordu ki Saye hızla önünü kesti. "Hop! Nereye? Daha bitmedi" Duru sinirle gözünden düşen yaşı sildi ve tekrar bana döndü.
"Asya sen benden ne istiyorsun? Ne olsun istiyorsun? Katil zırvalıklarınızdan da yoruldum artık! Neden sürekli beni suçlayıp duruyorsun? Abinle aran daha düzelmedi bile onunla olan her şeyi bitirmek mi istiyorsun? Katil olduğumu ikidir söylüyorsun! Elinde bir kanıtın var mı? Gerçekten yoruldum artık ya! Sadece düzgün yaşayıp gitmek istiyorum neden bunu bu kadar zorlaştırıyorsun ki?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
ChickLitHerkes isterdi sevdikleriyle mutlu olmak. insan sevdiği biri yanındayken kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu, Fakat hayat insanlara her zaman mutlu olmaları için bir şans vermezdi. katili bulduktan sonra hayatının bir düzene girdiğini sanan Asya...