Asyanın Ağzından
Neden hayat bu kadar acımasız olmak zorundaydı? Hayatım zaten bir bataklıkken kendimi daha da dibe batmış hissediyordum. Çıkış yolum yok gibiydi artık, sanki bu işin sonunda mezara giren ben olacakmışım gibiydi. Korkum ölecek olmam değildi, korkum arkamda bırakacaklarımdı. Sanırım ölmek isteyecek kadar fazla bencildim.
Gözlerimi aralamaya çalıştığımda tepemde ki ışık gözlerimi acıtmış ve geri kapatmama sebep olmuştu. Nerede olduğumu kavramaya çalışırken gözlerimi bir kez daha açmaya çalışmıştım. Baş ucumda duyduğum tıkırtı sesleriyle kafamı hafif oynatmaya çalıştığımda baş ucumda ki kadının gözleri beni bulmuş ve gülümsemişti.
"Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" Gözlerim biraz daha açılmaya başladığında karşımda ki kadının sarı saçlı, mavi gözlü bir hemşire olduğunu fark etmiştim. Oldukça tatlı bir yüz tipi vardı ve samimi görünüyordu.
"Ben...neden burdayım?" Sorumun ardından kadın onu rahatça görebileceğim bir konuma gelmiş ve gözlerimin içine bakmıştı.
"Karnınızdan yaralanmışsınız" kadının sözleriyle gözlerim karnıma kayarken bir an bunun nasıl olduğunu sorgulamıştım. Ardından aklıma bir bir gelen görüntülerle korkuyla yutkunmuş ve gözlerimi irileştirip kadına bakmıştım.
"Saye nasıl? O nerede?" Sorumla kadın hafifçe gülümsedi.
"Merak etmeyin saye hanımın durumu iyi, bir sağlık sorunu da söz konusu değil" içimde hafif bir rahatlama belirirken hemşire "ben gidip doktor beye haber vereyim" demiş ve odadan ayrılmıştı. Onun odadan ayrılmasıyla içimde istemsizce bir ürperti hissettim. Sanki her an odanın bir yerinden Ece ya da babam çıkacak gibiydi. Sanki her an yerde ki cesedi tekrar görecek gibiydim. Bu düşünce beni daha da korkuturken nefes alış verişlerim gittikçe daha da hızlanmıştı. Tam kalkmaya yeltendiğim sırada odaya doktor girmişti. Onun girmesiyle derin bir nefes alıp rahatlarken doktor dosyamı alıp kontrol etmiş ve ameliyat yerime dikkat etmemi söyleyerek bir kaç uyarı da bulunmuştu.
Çok kan kaybettiğim için burada üç günden beri yattığımı öğrenmiştim. Yaram fazla derindi bu yüzden her ihtimale karşı fazla ayakta durmam yasaktı. Doktor kendimi fazla zorlarsam dikişlerimin açılabileceğini söylemişti. O odadan çıkarken içimi tam yeni bir korku esir alıyordu ki birden kapı hızla açılmış ve içeri Alper girmişti. Yüzünde ki yorgunluk ve göz altlarında ki morluk bana tek bir şeyi çağrıştırırken derin bir nefes alıp verdim. Yerinde durmuş ve bana bir adım bile yaklaşamamıştı.
Doğru ya, aramız bozuktu değil mi? Fakat artık bunun benim için bir önemi yoktu çünkü beni iyileştirebilecek tek kişi Alperdi. Benim ona ihtiyacım vardı, sevgisine ihtiyacım vardı.
"Sarıl bana" sözlerimle şaşırdığını fark etmiştim fakat o beni fazla bekletmeden hızla yanıma gelmiş ve canımı acıtmamak için fazla sıkmadan bana sarılmıştı. Bende ona sarılırken onu ne kadar özlediğimi fark etmiştim. Ne kadar yan yana olsak da birbirimizden ayrı olmak artık yük gibi gelmeye başlamıştı. Kokumu özlemle içine çekerken anladığım tek şey onun da bu durumdan sıkılmış olmasıydı. Ayrıldığımız anda aynı renge sahip gözlerimiz birbirini buldu.
"Benden gitme Asya çünkü benim artık bu ayrılığa dayanacak gücüm kalmadı"
İtirafı karşısında gözlerimin dolduğunu hissettim. Evet, benim de artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Özellikle de o odada gördüklerimden sonra. Fark etmiştim ki bana her şeyiyle iyi gelen tek bir kişi vardı ve o kişi de Alperden başkası değildi.
"Beni bir daha o yağmurun altında yalnız bırakma olur mu Alper?" Alper sorduğum soru karşısında sertçe yutkundu. Yalnız kalmaktan korktuğumu biliyordu, fakat öfke gözlerini öyle bir kör etmişti ki korkumu bile önemsememişlerdi. Bende şimdi doğal olarak ondan tek bir şey istiyordum. Beni yalnız bırakmamasını, çünkü ben bir yalnızlığa daha dayanamazdım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
ChickLitHerkes isterdi sevdikleriyle mutlu olmak. insan sevdiği biri yanındayken kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu, Fakat hayat insanlara her zaman mutlu olmaları için bir şans vermezdi. katili bulduktan sonra hayatının bir düzene girdiğini sanan Asya...