Koşuyordum. Neden koştuğumu bilmeden hemde. Acelem var gibiydi fakat kısa bacaklarım hızlı koşmam için yetersiz bir etkendi. Evden kaçtığımı hatırlıyordum fakat neden kaçtığımı bilmiyordum. Hızla bir sokağa girmiş ve evlerden birinin önümde durup kapıya abanmıştım. Telaşla çaldığım zil ya da defalarca yumruklarımı indirdiğim kapı açılmayınca daha çok korkmaya başlamıştım.
Neden açmıyorlardı?
Karşı apartmanda oturan bir teyzenin balkona çıkıp bana seslenmesiyle merakla ona çevirmiştim bakışlarımı. Belki bir umut onun nerede olduğunu biliyordur diye.
"Kime bakmıştın kızım?" Gözlerim istemsizce dolmuştu. Küçük ellerimi yumruk yapmış ve gözlerimi ovuşturduktan sonra kapının açılmayacağını anlayıp sokağa doğru bir kaç adım atmıştım. Küçük bir umutta olsa başımı kaldırıp teyzeye beklentiyle bakmaya başlamıştım.
"Bu evde birileri oturuyordu, onlar nerede?" Teyzenin yüzünde beliren acıma ifadesi içimde ki fırtınalara eş değerdi.
"Ay kızım senin haberin yok mu? Apar topar taşındı onlar"
Duyduklarımla beynim şok etkisine girmiş ve vücudum ise nasıl bir tepki vereceğini bilememişti. Taşınmışlardı. Ondan özür dileyememiştim. Yanında olamamıştım. Bana kızgındı, Kırgındı ama ben hiç bir şey yapamamıştım. Başımı onaylamazca iki yana salladım ve gözümden akan yaşları silmeye çalıştım. Ne kadar silsem de yenileri akıyordu.
"Hayır gitmiş olamaz!" Ağlamamla teyze bana şaşırarak bakmıştı. Ardından yüzünde beliren acıma duygusu sinirlenmeme neden olmuştu.
"Ay kızım neyindi onlar bilmiyorum ama malesef apar topar eşyalarını alıp gittiler"
Teyzeye bir şey demeden gözümden akan yaşlarla eve geri dönmüştüm o gün. Onun gitmesi yetmiyormuş gibi bir de eve gidince kaçtığım için azar işittiğimi hatırlıyordum. Hem de fena bir azar.
Bir anda zihnimde beliren anılarla başıma bir ağrı saplanmıştı. Gözlerimi acıyla kapatıp ağrının geçmesini bekledim. Hâlâ taksideydik ve doğanı görmem üzerine kızlar bana şaşkınca bakmakla yetinmişti çünkü şuan şoförün yanında bir şey konuşamazdık.
Neden bilmiyordum fakat bir kere daha böyle bir şey olduğunu hatırlıyordum. Arada zihnime giren anılar başıma ağrı saplanmasına sebep oluyordu. Nedense anılarımın hiç birinde karşımda ki kızın yüzünü göremiyordum.
Sayenin "geldik" demesiyle etrafıma bakıp toparlanmıştım. Sanırım daldığımı anladığı için dikkatim yerine gelsin diye durum bilgisi vermişti. Araba durunca hepimiz sırayla araçtan indik. Bu sefer hesabı saye ödemişti. Sıkıntılı bir ifadeyle karşımda ki mekana baktım. Renkli ışıklara sahip bir tabelası vardı. Tabelada büyük harflerle Las Vegas yazıyordu. Saye önden biz ise arkasından ilerliyorduk.
"Saye sorması ayıptır sen bu buluşma işini ne ara ayarladın?" Adenin çevresine merakla bakarak sorduğu soruyla saye gülümsemişti.
"Zaten aklımda vardı, diğerlerini kudurtmak istiyordum ama sizin kabul etmeyeceğinizi bildiğim için onların yanında bu bilgiyi vererek onların sizi kışkırtıp kabul etmenizi sağladım" Aden sayeye 'vay kalleş' der gibi bakarken ben başımı 'beynin anca sinsiliğe yetiyor' der gibi bakıp sallamakla yetinmiştim. Mekanın kapısının bir kaç santim önünde başlayıp içeriye doğru ilerleyen kırmızı halının üzerinde yürürken Aden oldukça gergin görünüyordu. Saye ise oldukça rahat.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
ChickLitHerkes isterdi sevdikleriyle mutlu olmak. insan sevdiği biri yanındayken kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu, Fakat hayat insanlara her zaman mutlu olmaları için bir şans vermezdi. katili bulduktan sonra hayatının bir düzene girdiğini sanan Asya...