52.Bölüm

2 2 0
                                    

Yazarın Ağzından

Saye kapıyı sertçe kapattı ve diğerlerinin peşinden salona giriş yaptı. Kimse ne düşüneceğini bilmiyordu, yağızın durumu berbattı ve herkesin aklında aynı soru vardı.

Bunu Asya mı yaptı?

"Şimdi bana inanıyor musunuz?" Yağız tekli koltuklardan birine yerleşmiş öylece oturuyordu. Hiç bir şey söylemiyordu. Zihni geçmişine gitmişti. Adenin ise gözleri dolmuştu, yağıza olanlara mı üzülsün yoksa Asya'nın böyle bir şey yapacak olmasına mı karar veremiyordu.

"Neden böyle bir şey yapmak istesin ki özgür!" Son bir çare sordu sorusunu. Fakat odada bulunan herkes gibi o da farkındaydı, Asya kesinlikle onlara ihanet etmişti.

"Pamirle alakalı olabilir. O adamla bu aralar çok görüşüyorlar" Alperin gözleri özgürü buldu ve istemsizce kaşlarını çattı.

"Nereden biliyorsun?" Özgürün buna da verecek bir cevabı vardı elbet. Telefonunu cebinden çıkardı ve bir kaç yere dokunarak görüntüleri Alpere gösterdi.

"Onun telefonunu mu kontrol ettin sen?" Alperin sesi gergin çıkmıştı. Özgürün yaptığı şeyi doğru bulmuyordu fakat özgür sadece omuz silkmekle yetindi. Bir kaç kod sayesinde Asya'nın telefonuna erişebilmiş ve mesaj sayfasını açabilmişti.

"Bazı cevaplara ihtiyacım vardı, cevaplarımı da aldım" herkes telefonun başına üşüşmüş ve Asya ile Pamirin mesajlarını okumaya başlamıştı. Mekanın adresini atan kişi bile aslında Asya değil pamirdi ve bunu öğrenmek herkeste bir şok etkisine neden olmuştu.

"Bu arada orada tüm mesajlaşmaları yer almıyor" sayenin dolan gözleri onu buldu.

"Neden, silmiş mi?" Özgür başını iki yana salladı.

"Hayır, telefon sertçe yere düşmüş. Büyük ihtimal Akın her şeyi öğrendiğinde telefonu düşürdü ya da fırlattı bilmiyorum. Hafızaya zarar gelmiş ve bazı mesajların silinmesine sebep olmuş" telefonda yer alan mesajlar sadece Pamirin sürekli Asya'yı bir yerlere çağırdığı ve mekanın konumunu attığı yerlerdi. Alper hızla ayağa kalktığı sırada özgür kolundan tutup onu durdurdu.

"Nereye?" Alper oldukça sinirliydi, bir yanı hâlâ Asya'nın böyle bir şey yapmadığını düşünüyordu. Buna bir son vermek amacıyla Asya'yı bulup sormak zorundaydı.

"Hesap sormaya" saye hızla yerinden kalktı ve gözünden düşen yaşı sildi.

"Bende geliyorum" Alper başını iki yana salladı. "Kimse gelmiyor. Tek başıma gideceğim!"

Bunun üzerine kimse tek kelime etmemişti. Herkes oldukça üzgün ve uğradıkları ihanet karşısında ne yapacağını bilemiyordu.

Asyanın Ağzından

Yalanlardan da oyunlardan da sıkılmıştım. Hayatımda o kadar çok oyun dönüyordu ki hangisinin gerçek hangisinin sahte olduğunu bile anlayamıyordum. Pamir denilen adam -belkide ismi Pamir bile değildi- yalan söylemişti. Başından beri intikam alma bahanesiyle etrafımızda dolaşmıştı fakat bu bir yalandı! Cebimden telefonumu çıkarıp pamiri aradım, açmasına gerek kalmadan çarptığım bir bedenle durmak zorunda kalmıştım. Kafamı kaldırdığım anda pamirle göz göze gelmek bir kaç adım geri gitmeme sebep oldu. Telefonu yavaşça kulağımdan indirdim ve yüzüne nefretle baktım.

"Kimsin sen?" Pamirin yüzünde oldukça rahat bir ifade vardı.

"Demek her şeyi öğrendin Asyacıkkk. Anlaşmamız da birbirimizin hayatını kurcalayacağımıza ait bir madde yoktu" sinirliydim! Çünkü kim olduğunu bile bilmediğim bir adam yüzünden arkadaşlarıma ihanet etmiştim! Onu göğsünden ittim ve sinirle bağırdım.

OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin