18.Bölüm

2 2 0
                                    

Bir insanı en iyi kim anlardı? Annesi mi? Babası mı? Kardeşi mi? Yoksa çok sevdiği güvendiği dostları mı?

Belkide hiç biri anlamıyordur. Belkide bir insanı en iyi anlayan kendisidir. Hani bazı insanlar olur ya, kimsenin ona yaradımının dokunmadığı bir dünyada kendiyle konuşup küçük bir üzüntüsünü bile kendi içinde çözen. Sanırım ben oydum.

Acılarım sadece bana zarar veriyordu. Benim dışımda kimseye dokunmuyordu çünkü ben buna izin vermiyordum. Fakat izin vermediğim tek şey acılarımın insanlara ulaşması değildi, ben aynı zaman da insanların beni anlamasını da engelliyordum. Sanırım burada bir suçlu varsa o kişi bendim, insanlar beni anlamıyordu ben buna yakınmıyordum fakat gene de birileri tarafından gerçekten anlaşılmak isterdim sanırım. Yağız bu konuda bana en yakın kişiydi.

"Bir şey diyeceğim, biz dün gece ne yaşadık lan?" dedi yağız. Gerçekten dün geceyle ilgili en son hatırladığım şey Alperlerle plan yapmamızdı. Onun dışında bir şey hatırlamıyordum. Herkes dün geceyi hatırlamaya çalışırken ilk hatırlayan kişi sanırım sayeydi.

"Siz kavga ediyordunuz galiba en son" dedi saye ve eliyle Aden ile Yağızı işaret etti. Aden ile yağız göz göze gelince gözlerini ilk kaçıran kişi Aden olmuştu.

"Asya sanırım masaya çıkmış dans ediyordu" dedi özgür. Ses tonu düşünceli geliyordu. Hafızamı zorlayıp dün geceyi hatırlamaya çalışırken bir anda zihnimde canlanan kesitler şaşkınlıkla gözlerimi irileştirmeme neden oldu.

Saye ve özgür! Şaşkınlıkla onlara dönünce Saye ve özgür de hatırlamış gibi birbirlerine bakmış ardından sayenin ölümcül bakışları bana dönmüştü. Gözlerimi kaçırıp ondan kaçmak için bir hamlede bulundum.

Yağız heyecanla"Lan! Büyük olay şu ikisinde ya!" dedi ve gözleriyle bir Alpere bir de bana baktı.

"Ne olayı oğlum saçmalama!" dedi Alper. Ses tonu sinirli
geliyordu. Yağız işaret parmağıyla göz altını aşağı doğru indirdi.

"Pışııık! Yemezler sabah bastık oğlum biz sizi yatakta" Alper sinirle yağıza bakarken ne diyeceğimi bilemediğim için sessiz kalmıştım.

"O dilini koparırım yağız! Bir şey olmadı işte uzatma!" Yağız imayla sırıttı. Şerefsizdi işte, başbaşayken Alpere demediğini bırakmıyor hatta o kız grubunun arasına geçen 'boş ver kanka sen daha iyisine layıksın' lafını bana söylüyordu fakat diğerlerinin yanında yakıştırmasını da eksik etmiyordu.

"Ya olduysa ama siz hatırlamıyorsanız?" Yağızın sorusuyla Alperle birbirimize baktık. Ardından aynı anda başımızı iki yana salladık ve göz temasını kestik.

"Saçmalama! Sabah gayette kıyafetlerim üzerimdeydi benim" yağızın bu sefer ima dolu bakışları beni bulunca Adene yandan bir bakış atmıştım. Ne demek istediğimi anlamış ve anında konuyu değiştirmişti.

"Ben leylek leylek havada şarkısını söylüyordum"

Demesiyle yağızla göz göze gelmeleri bir olmuştu. İkisi de birbirine bakıp dün geceyi hatırlamaya çalışırken hepimiz onlara merakla bakıyorduk.

Yazarın Ağzından

Alper ve Asya birbirleriyle tartışma içerisine girerken, özgür ve saye ise başka bir konuşmadaydı. O sırada kavga eden yağız ve Aden ise Adenin triple arkasını dönmesiyle kavga sona ermişti.

"Hey nereye gidiyorsun sen?" Diye sordu yağız. Kendini öyle bir kaybetmişti ki şivesi bile kaymıştı.

"Ailemin yanına gideceğim gelme peşimden!" Diye yanıt verdi Aden. Yağız bir kaç saniye kendi kendine düşündü. Adenin ailesi mi vardı?

OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin