Mühr-ü Kader

234 12 9
                                    

           Üzerime doğru gelen her neyse durmaya niyeti yok gibiydi ve giderek hızlanıyordu.Ellerim, yüzüm, ayaklarım terden sırılsıklam olmuştu.Bir yandan yeri inleterek yaklaşan devasa hayvanlara bakıp, bir yandan da taşlaşmış atımı hareket ettirmeye çalışıyordum.Zaman tükeniyordu.Bir şeyler yapmalıydım.Attan inip bacaklarımın dayanabildiği kadar vargücümle koşmaya karar verdim.
           Tam inmek için hamlemi yaptığım sırada nereden geldiğini anlamadığım bir rüzgar vücudumda ani bir titremeye neden oldu.Bu rüzgar her neyse ata da can vermiş gibiydi ve ani bir şok etkisiyle at gözlerini açtı.Ardından kapının önünde bir grup insanın olduğunu farkettim.Bunlar daha önce de gördüğüm, garip sesler çıkaran insanlardı.Hepsi birden sanki aynı yerden emir alıyormuşçasına kapıya yöneldi ve kapının kulplarına bağlı olan halatları çekmeye başladılar.At iyice canlanmıştı ve burnundan soluduğu havayı bende ciğerlerimde hissedebiliyordum.Hareket etmek için benden komut bekler gibiydi.Arkama baktığımda yaratığın 100-150 metre yakınıma geldiğini farkettim ve giderek yaklaşıyordu.
          Hiç zaman kaybetmeden ayaklarımı iki yandan ata vurdum ve tüm kalbimle hareket etmesini bekledim.At bir anda arka ayakları üzerine kalkarak, ileriye doğru hamle yaptı ve sahip olduğu tüm gücüyle kapıya doğru koşmaya başladı.Uzaktan insana benzettiğim bedenler, biz onlara yaklaştıkça birer birer şekil değiştirmeye başladılar.İnsan değillerdi ama kolları, bacakları ve kafaları olduğuna yemin edebilirim.Halatları çekmeleri işe yaramıştı.Kapı bir atın geçebileceği kadar aralanmıştı ve bu aralıktan içeri dolan beyaz ışığın arasından doğruca kapının diğer tarafına ilerledim.Işık o kadar yoğunduki gözlerimi kolumla kapatmak zorunda kaldım. 
          Gözlerimi açtığımda artık görme umudumun kalmadığı kar her yerdeydi.Evet, geri dönmüştüm ve soğuk havayı iliklerime kadar hissediyordum.Attan inmek için hamle yaptım ve yaşadığım gerçekdışı olayların tüm yorgunluğuyla kendimi sırt üstü karın üzerine bıraktım.Her ne kadar sıradan görünsede mavi gökyüzünü, bulutları ve sıcaklığını hiçbir zaman tadamadığım güneşi görmek güzeldi.Sonunda yaşadığıma şükrettiğim bu huzur ortamı içerisinde iyice ağırlaşan göz kapaklarımı aşağıya indirip yavaşça uykuya daldım.
           Kendime geldiğimde etrafımda gölgeler olduğunu farkettim ve biri " Karl, Karl kendine gel" diye bana sesleniyordu.Bu sesi tanıyordum, Aleksy' in sesiydi.Gözlerimi tamamen açtığımda da diğer gölgelerin Niko ve Sergei' e ait olduklarını gördüm.Kollarımdan tutup beni ayağa kaldırdılar.Uzun süredir karda yatmak vücudumu uyuşturmuştu ve heryerim sırılsıklamdı.Niko' nun üzerime örttüğü battaniye biraz olsun ısınmamı sağladı.
        -- Dostum bir anda ortadan kayboldun, atın bıraktığı izler olmasa sana yetişmemiz imkansızdı, dedi Aleksy biraz da sert bir tonlamayla.
       -- At, bir anda delirmiş gibi koşmaya başladı.Onu durdurmayı demedim ama başaramadım, dedim.
       Yaşadıklarımı onlara anlatmam gerekir miydi bilmiyorum ama ben bile inanmakta zorlanırken onlarında aklını karıştırmanın bir anlamı yoktu.
        -- Bu arada at nerede, üzerinden falan mı atladın? diye sordu Sergei.
         Kafamı kaldırıp etrafa baktım ama at gerçektende yoktu.Gitmiş olamazdı, aramızda bir bağ vardı diye düşünürken daha önceden tüm vücudumun titremesine neden olan rüzgarı yeniden hissettim ama bu sefer farklıydı.Göz kapaklarımın kapanmasına neden oldu.Karşımda karların ortasında 2 katlı ahşap bir ev ve yanında da bir at vardı.Bu at benim atımdı ama orada ne işi vardı.
         Arkadaşlarımın sesini duyabiliyordum, bedenim onların yanındaydı ama beynim bana tamamen farklı şeyler gösteriyordu.O sırada istemsizce o eve doğru yürümeye başladım.Yaklaşık 10-15 dakika bu şekilde ilerledim ve artık evin kapısına kadar gelmiştim.Gözlerimin açılmasıyla gerçek dünyaya yeniden geri döndüm ve arkadaşlarım da yanımdaydı.Beni takip etmişlerdi ve şimdi dördümüz birden şaşkın gözlerle önümüzdeki iki katlı ahşap eve bakıyorduk.

                      SEZON FİNALİ

Kara KutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin