Soğuk Savaş

39 6 2
                                    

     Kararını açıklarken donuk kahverengi gözleriyle yüzüme, adeta aramızda ki psikolojik savaşı büyük bir zaferle sonuçlandırmışçasına bakmıştı ve sanki dostlarını öldürdüğünden emin olduğu Oleg'den değil, ona olan tavrım yüzünden benden intikam alıyor gibi bir hali vardı. O an, Kartal Yuvası'nda yaşadıklarımızında etkisiyle sırf bana olan kini yüzünden böylesine canice bir karar alabileceğini dahi düşünmeden edemedim.
     Odada bulunan köylü halkın yarısına yakını da benim gibi düşünüyor olmalıydılar ki duydukları karşısında şoka uğramış beş ve ya altı kişi şaşkın gözlerle Andrey'e bakıyordu. Kaptan'da bu gergin havayı farketmiş olcak ki kısa bir sessizliğin ardından konuşmasına devam etti.
    ---- Karara itirazı olan var mı? diye sordu ama diğer insanlara değil tüm bedenine hakim olan bir kararlılıkla doğrudan bana bakıyordu.
Bana olan tavrı yüzünden, kapkara gözlerimden alevler çıkartacak kadar öfke ile dolmuş olsamda, o an duygularımın esiri olan kalbimle değil, beni bir çok çıkmazdan kurtaran hala yanıbaşımda hissedebildiğime şükrettiğim varlığa da kulak verip, akılcı davranma kararı aldım ve elimi havaya kaldırıp az öncekine göre iki misli artan şaşkın bakışların arasında havasız ve basık odada ki her köylünün duyabileceği bir ses tonu ile söze girdim.
    ---- Gördüğüm kadarı ile her ne kadar hala tereddütlü bakışlar olsa da kararınıza karşı çıkan kimse yok Kaptan. Eğer yeterli delilinizin olduğuna bu kadar inanıyorsanız ben Vasily Stephanov oğlu Karl Maksim, sizin yanınızdayım,dedim kendimi tanıyamayacak kadar abarttığım takdir edercesine bir üslupla.
    ---- Öncelikle, geçmişte verdiğin tepkinin aksine benimle aynı fikirde olamana sevindim Karl. Ayrıca ben şu an ülkeyi yöneten kral müsvetteleri gibi dikdatör bir lider değilim ve alınan bu kararı da tek başıma vermedim. Burada gördüklerinin tamamı gözünü Kartal Yuvası'nda açmış özgür insanlardır ve benim hiçbir zaman onların fikirlerine hükmetmek gibi bir gayem olmadı. Anlayacağın geç kaldığın bu dava da varılan sonuç herkesin ortak kararıdır,dedi etrafında daire şeklinde oturmuş halkı işaret ederek.
    ---- Eminim öyledir Kaptan,eminim öyledir, dedim kendime engel olamayarak. Sesimde ki imalı tonlamayı farketmemesi imkansızdı.
    ---- Söylemek istediğin bir şey mi var genç Stephanov? diye sordu. Nedense bana soy adımla seslendiği her cümlesinden sonra geçmişimle ilgili bazı anıları hatıtlar gibi oluyordum. Pek te hoş olmayan anılar.
    ---- Eğer yalnız kalabilirsek, söyleyeceğim şeyler mutlaka olacaktır Kaptan,dedim ve karşı koyamayacağı merakına yenik düşmasini bekledim.
Kısa ve derin bir sessizliğin ardından kaba sakalının kapladığı yüzünün her bir karışını daha da gergin hale getirerek söze girdi.
    ---- Herkes dışarı çıksın. Belli ki bu genç adamla konuşmamız gereken konular var,dedi ve sandalyelerinden asla kalkmayacakmışçasına oturan insanlara bakıp sakince bir el hareket yaptı. Ardından da birer birer odadan ayrılan insanların arkasından bakarken sakince yerine oturdu ve yanına gitmemi ister gibi sabırsızca bir ifadeyle gözlerimin içine baktı. Elleri bağlı halde odadan çıkarılan Oleg'in de götürülmesiyle artık kimse kalmamıştı.
Ben de daha fazla dayanamayarak, şamdanlardan yayılan alevlerin yüzümde bıraktığı ılık hissiyat ile birlikte, ağır adımlarla Kaptan'a yaklaştım ve döküntü halde ki sandalyelerden birini çekip tam karşısına oturdum.
     ---- Aklımda cevabının sende olabileceğini düşündüğüm bazı sorular var Kaptan, dedim ve tek bir mimik dahi olmayan donuk yüzüne baktım.
    ---- Eğer öyleyse, yani aradıkların bende ise her birine tek tek cevap vermekten mutluluk duyarım Karl,dedi yerinden hafifçe doğrularak. Hemen ardından da her zamanki gibi ellerini masanın üzerinde birleştirip konuşmasına devam etti.
   ---- Fakat öncelikle Oleg hakkında verilen kararı açıkladığımda yüzünde beliren sert ifadenin nedenini sormam gerekecek. Her ne kadar dilin benim yanımda olduğunu söylesede, gözlerin deliye dönmüş bir atın ki kadar kızgın bakıyordu. dedi. Kararı onaylamadığımın oda farkındaydı.
   ---- Evet, başta bu karara çok şaşırdım ve doğrusunu söylemem gerekirse sinirlendim de. Bu şekilde davranmamın nedeni de tahmin edebileceğin üzere mahkemeye geç kalıp şahitleri dinleyemememdir, dedim ve kısa bir sessizliğin ardından araya girmesine izin vermeyerek konuşmama devam ettim.
    ---- Fakat, hayatımı kurtaran ve her ne kadar onlar bunun farkında olmasa da sırf cebimde ki kolyenin içerisinde yazan adres yüzünden yollara düşen halkına ve verdikleri kararlara saygım sonsuzdur,dedim samimiyetime inanmasını umarak.
   ---- Anladım Karl. Anladım,dedi kısık bir ses tonuyla ve cebinden bir sigara tablası çıkarıp masanın üzerine koydu. "Kaptan sigara içiyor muydu ki"diye geçirdim içimden ve istemeden de olsa sorma gereksini mi duydum.
    ---- Sigara içtiğini bilmiyordum, dedim kağıda sarmak için çabaladığı tütüne bakarak.
    ---- Ordudayken, askerlere biriken öfkelerini ve dertlerini az da olsa dindirebilmeleri için bedava tütün dağıtılırdı. Ben de eninde sonunda bulaştım bu merete. Aslında Kartal Yuvası'ndayken neredeyse bırakmak üzereydim çünkü dertlerimi unutmam için uçsuz bucaksız karlarla kaplı tepelere bakmam bana yetiyordu. Taki sen çıkıp bana geçmişimi tekrar hatırlatana kadar,dedi ve ağzına götürdüğü sigaranın ucunu, kocaman ellerinde kaybolan çakmakla tek bir hamlede tutuşturdu. Hemen ardından da ağzından çıkan yoğun bir duman bulunduğumuz yeri tamamen kapladı ve havada süzülüp kayboldu.
    ---- Sana bir şey sormak istiyorum Kaptan,dedim ve doğrudan canlılığını gitgide daha da kaybeden koyu kahverengi gözlerine baktım.
   ---- Neden benimle birlikte İstanbul'a geliyorsun? Beni bindirdikten sonra köyüne geri dönüp alışkın olduğun hayata devam edebilirdin,dedim.
   Sorduğum soru öylesine dikkatini çekmişti ki, onca çaba harcayıp tutuşturduğu sigarasını bir an da masanın üzerinde ezerek küle dönderdi ve hemen yanında asılı halde duran mumdan yükselen alevin, yüzünde ortaya çıkardığı caydırıcılıkla doğrudan gözlerimin içine baktı.
    ---- Bu sabah Krasnodar'dan ayrılırken bizimle birlikte sekiz gemi daha denize açıldı ve bunlardan üçünün rotası bizimkiyle neredeyse aynı. Yani, seni de çok seven Yury İvanov bu gemilerden biriyle bizi takip ediyor olabilir ya da çoktan gideceğimiz yeri öğrenmiştir ve yolculuğumuz bittiğinde hiç ummadığımız bir anda onu karşımızda görebiliriz,dedi ve yüzünde öncekilere göre çok daha samimi bir ifade belirdi.
    ---- Bak Karl, babanın hayatını kurtaramamış olabilirim ama tamamen raslantımı yoksa kader mi bilmiyorum bir an da karşıma çıkıverdin işte ve gözlerinde babasının mirasına sahip çıkacağına inandığım gerçek bir evlat gördüm. Babana da olan saygımdan ötürü seni bu tehlikelerle dolu yolculuğunda yalnız bırakamazdım,dedi.
    Doğrusu her ne kadar onunla ilgili şüphelerimi gidermemiş olsam da o an için samimiyetine inanmak istedim.
    ---- Pekala söylediklerinin doğruluğuna inanıyorum ama bu sana güvenebilmem için yeterli değil Andrey,dedim ve her hareketimde kırılacakmışçasına titrek bir hal alan sandalyenin bacaklarına çokta yük bindirmeyerek sırtımı dik konuma getirdim. Ardından da Kaptan Andrey'e bir teklifte bulundum.
   ---- Senden son bir isteğim olacak. Eğer yerine getirirsen, dostum Aleksey ile birlikte aldığın her karara kayıtsız şartsız uyacağız ama bu isteğimi dile getirmeden önce bir soruma cevap vermeni istiyorum, dedim ve kısa bir sessizliğin ardından konuşmama devam ettim.
   ----Daha önce, Yury'nin tutulduğu binanın önünde tanıştığım ve bugünde gemide yanıma gelen Kiril Usta kim?diye sordum hiç istifimi bozmadan. Beklenmedik sorum onuda bir an şaşırtmıştı.
   ---- Kiril Usta mı? O gemide mi? dedi ve yüzüne bir anda düşünceli bir ifade yayıldı. Ardından da yarım kestiği konuşmasını devam ettirdi.
   ---- O yaşlı bunak, yola çıkacağımız gece kafasına sıktığım ayrılıkçıların lideri Baba Yorgo'nun kardeşi Karl. Bu gemide olmaması gerekiyordu,dedi.
    Ne yani yaşlı bunak diye bahsettiği Kiril Usta, intikam için mi buradaydı. Peki ya elinde ki neredeyse boşmuş gibi duran çanta. Ondan Kaptan Andrey'e bahsetmeli miydim.
    ---- Her neyse Kaptan, ben cevabımı aldım. Gerisi senin bileceğin iş,dedim içerisinde bulunduğu durumu umursamıyormuş gibi yaparak.
    O an tam cümlemi devam ettirecektim ki Kaptan araya girdi ve beklediğim soruyu sordu.
    ---- Verdiğin bu bilgi için teşekkür ederim Karl ve endişen olmasın bu konuyla bizzat ilgileneceğim. Şimdi sen söyle bakalım, uğruna tüm kararlarıma itiraz edebilme hakkından vazgeçebileceğin isteğin ne?
   ---- Yarın itibariyle güneşin doğuşuna son kez şahit olacak Oleg ile son bir görüşme,dedim ve doğrudan bir an da gerilen koyu kahverengi gözlerine baktım.

Kara KutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin