Odanın kasvetli ve bunaltıcı havası yetmezmiş gibi bir de Yury'nin sorgulayıcı bakışlarına maruz kalmıştım.O an yaşadığımız onca olayda, hatta ölümün kıyısına geldiğimiz durumlarda bile soğuk kanlılığımı korumaya çalışmanın beni oldukça yorgun düşürdüğünü farkettim.
--Ee kim bu? diye sordum, sakin ve kısık bir ses tonuyla.
Bir kaç saniye düşündükten sonra, yüzünde garip bir gülümseme belirdi.
-- Bak işte bu çok ilginç. Demek bu adamı tanımıyorsun,dedi. Kaşlarını kaldırmıştı ve direkt bana bakıyordu.
Sözlerini bitirir bitirmez ,ayakta durmaktan yorulmuş olsa gerek önümdeki sandalyeyi çekip sakince tam karşıma oturdu. Bu adam hakkında konuşulacak çok şey var gibiydi. Ama az önce ölümden dönmüştüm ve arkadaşlarımın hala hayatta olduklarından şüpheliydim. Aynı ses tonunda konuşmaya devam ettim.
-- Bak, bu adamın kim olduğu umurumda bile değil. Şu an çok yorgunum. Daha önemlisi arkadaşlarımdan saatlerdir haber alamıyorum,dedim.
Sözlerimin bitmesini beklemeyerek araya girdi.
-- Merak etme, şimdilik iyiler.Geceyi bir kaç morlukla geçirecekler o kadar. Hem cehennem ateşinin acısından iyidir öyle değil mi.Zira şu an hayatta olmalarının tek nedeni sensin Karl Maksim STEPHANOV,dedi ve küçük bir kahkaha attı. Soyadımın her hecesini adeta bir tahtaya çivi çakarcasına bastırarak söylemişti.Gözleri hala benim üzerimdeydi ve delici bakışları kahkaha atarken bile etkisini koruyordu.
-- Soyadlarımızın aynı olması benim bu adamla bir ilişkim olduğunu kanıtlamaz. Benim bir ailem var, daha doğrusu vardı.Ayrıca bu isimde biriyle daha önce hiç karşılaşmadım,dedim.Sesimde nedenini bilmediğim bir titremeyle konuşmaya çalışıyordum.Sözlerim bittikten sonra doğrudan Yury'nin gözlerine baktım. Değişmişlerdi. Yüzündeki sinir bozucu gülümsemeden eser yoktu ve sanırım onu sinirlendirmiştim.
Sakince oturduğu sandalyeden aşırı sinirlenmiş olarak ayağa kalktı ve ani bir hareketle, kalkmamı bile beklemeden yakamdan sıkıca kavrayıp beni duvara yapıştırdı. Ellerim kelepçeliydi ona karşı koyamazdım.
-- Yalan söylüyorsun Karl.Onlar senin gerçek ailen değildi.Bunu sende bende çok iyi biliyoruz,dedi. Bunları söylerken o kadar çok bağırmıştı ki gözlerimi kapatmak zorunda kaldım. Ağzından saçılan tükürükleri yüzümün her yerindeydi.
Bu duruma daha fazla katlanamazdım. Nasıl olduğu umurumda bile değildi, bu durumdan kurtulmak istiyordum. O an içimde bir gücün yayılmaya başladığını hissettim. Vücudumun her bir noktasındaki her bir sinir gerilmeye başladı.Sanki onlarca insan ellerindeki cam parçalarıyla vücuduma kesikler atıyor gibiydi. Gözlerimi açmamla Yury, biran irkildi.
Bir fırsatını bulup,duvardan destek alarak kendimi ona doğru ittim. İkimiz birlikte yere yığıldık. Yury masanın üzerinden odanın diğer tarafına düştü. Aceleyle yerden doğrulmaya çalıştım ama o benden önce ayağa kalkmayı başarmıştı. İlk hamlesinden kaçmayı başardım ve kelepçeli ellerimi yumruk yapıp yüzüne bir darbe indirdim.
Sonrada üzerine doğru koşup omuzumla sert bir şekilde ittim. Önce duvara çarptı,sonrasında da bir kum torbası gibi yere yığıldı. Tam sandalyeyi alıp kafasına indirecekken kapı açıldı ve çıkardığımız gürültüden olsa gerek içeri askerlerle doldu. Tüfekleri doğrudan bana yönelmişti. O an kontrol yeniden bana geçti ve sağlıklı olarak düşünebiliyordum.
-- İçimden "ne yaptın sen" diye geçirdim ama kimle konuşuyordum ki.
Askerleri Yury'i ayağa kaldırmaya çalışırken bende yavaşça duvarın dibine ilerliyordum. Bu yaptıklarımın bedeli ağır olacaktı diye düşünürken Yury kendine gelmişti bile. Askerlerini ben iyiyim dercesine geriye ittirdi ve doğrudan bana yöneldi. Niyeti bana vurmak değildi. Eğer amacı bu olsaydı çoktan yapardı.Mesafesini koruyarak bir süre sessiz kaldı ve ardından konuşmaya başladı. Kelimeler ağzından zorla çıkıyormuş gibiydi.
-- Sen insan değilsin. Benden neler saklıyorsun Karl,dedi.
Ne demekti bu şimdi.Elleri, vücudu kontrol edilemeyecek derecede titriyordu. Kısa bir sessizliğin ardından bana yüzü dönük bir şekilde kapıya yöneldi ve askerlerine dışarı çıkmalarını işaret etti. Odadan çıkan son kişi o oldu ve bakışlarında ki sinir, yerini korkuya bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kutu
Mystery / ThrillerHasta olduğunu bilemeyecek kadar aciz bir adamın tanıştığı insanlarla birlikte her dakika değişen yaşamı ve bu hareketliliğin getirdiği geri dönüşü olmayan ölümcül kararlar. Tam da Stephanov ailesine yakışan bir hayat. (Satışta)