Tek Yol

577 17 14
                                    

     Bana güvenmişlerdi. Ama ben onları sattım. Bana ihtiyaçları olduğunda yanlarında olamadım ve şimdi bu yanlış verilmiş kararların ızdırabını çekiyorum.
     Kaç yaşındasın ve neler yaşadın bilmiyorum ama farkına varmış olduğunu sanıyorum. Hayatımız şekillenirken yaşadığımız olayların çoğunu kontrol edemeyiz ve bu kontrolsüzlük bizim sonu belli olmayan karanlık kuyulara düşmemize neden olur. Kuyudan çıkmak bizim elimizdedir ama çoğu insan bunu başaramaz. Başaranlar ise zaten tarihte yerini alır ve bize geçmişten pis pis sırıtırlar. Benim hayatım işte bu kuyunun en dibinden başladı. Bir Rus yetimhanesinde büyüdüm. Ha bu arada adım Karl Maksim Stephanov.
      Gözden çıkarılmışların, kimsesizlerin ve hastalıklı insanların atıldığı soğuk oda ve ranzalarla dolu hapishane.Hapishane diyorum çünkü bir insanın böyle bir yerde yaşamaya mahkum edilebilmesi için geçerli bir suç işlemesi gerekirdi. Bu anlattığım hapishanenin işleyiş tarzı biraz farklıydı.Sadece kış aylarında kalmamıza izin verilirdi.Yaz aylarında yurttan zorla çıkarılırdık ve herkes kendi başının çaresine bakardı.
     Tek başına hayatta kalmak zor olacağından Aleksy ve
Nikolay ile tanıştım.Niko benden 2 yaş küçüktü ama yaşadıkları onu o kadar yıpratmıştı ki ilk tanıştığımızda onun benden 3-4 yaş büyük olduğunu sanmıştım.Benden bi 10 santim uzundu.Saçlarının yarısı dökülmesine rağmen o altın rengi saçlarını eliyle geriye doğru yatırmaktan hiç vazgeçmezdi.Kalıplıydı.Bunu babasına borçluydu.Annesi o küçükken yakalandığı bir hastalık yüzünden hayatını kaybetmiş.Babası balıkçılıkla uğraşmış bi zaman.Onu da arasıra yanında götürürmüş.Mutlu bir aile tablosu olarak görülebilir.
Bizim oralarda bu tip aile tablolarını bölebilen tek bir şey vardır.Savaş.
     Babası giderken onu da yanında götürmek istememiş ve bu konuda haklı sebepleri olduğunu anlatmama gerek yok sanırım. Niko' yu zar zor yurda kaydettirmeyi başarmış ve sonra bir kaç arkadaşıyla birlikte batıya doğru giden bir trene binip gitmiş.Doğrusu bir ailem olmadığı için böyle ayrılıklara pek alışkın değilim.Bazen bu konuda şanslı olduğumuzu düşünürdük Aleksy'le. Onun benden farkı bir ailesi olduğunu dahi hatırlamıyor olmasıydı. Sokaklarda yaşamış ve kışları soğuktan korunabileceği bir yer ararken Niko'nun da yaşadığı yurda denk gelmiş.
     Aleksy'nin açık kahverengi saçları ve gözleri birbirini tamamlardı.Birazda zayıftı diyebilirim.Şapka takmayı çok severdi ve neredeyse aynı boydaydık. Uzun yıllar sokaklarda yatmak zorunda kalmak onu epey güçsüz düşürmüştü.Ekipten yurda son gelen bendim.Üçümüzün hayatlarındaki tek yolu bu yurtta birleşmişti.

Kara KutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin