Aldığım bu cevap, tüm vücudumun ani bir şok etkisiyle irkilmesine neden olmuştu. Gözlerimi bir kaç kez ard arda kırptım ve derin bir nefes aldım. Gorbaçov, oda mı bir katildi? Tamam o bir askerdi ve o gün yetimhane de yaptığı konuşmasında da bahsettiği konulardan sonra savaş içerisinden geldiği de belliydi ama bir aileyi yok etmiş olabilir miydi?
---- Peki bundan emin misin? diye sordum ve sorgulayıcı bakışlarla, yaşını paltosunun koluyla sildiği gözlerine baktım.
---- Kusura bakma, adını söylediğim anda bir anda geçmişe döndüm ve yaşadıklarım gözlerimin önüne geldi. Soruna gelince madem sordun anlatayım,dedi ve kısık bir sesle konuşmasına devam etti.
---- O gece, ailemle birlikte akşam sofrasındaydık ve iki abimle birbirlerimize laf atıp şakalaşıyorduk. Annem ocağın başında, yeni pişirdiği pilavın kıvamına bakıyordu. Tam o sırada dışarıdan bir kaç el silah sesi geldi ve hemen ardından dış kapı sert bir şekilde açılarak korkmuş ve çaresiz bakışlarını asla unutamadığım babam aceleyle içeri girdi. "Saklanın, saklanın"diye bir kaç kez evin her yerinden duyulabilecek yüksek bir sesle haykırdı. Onu ilk kez böyle bir halde görüyordum, dedi ve ard arda iki derin nefesin ardından zorlukla sürdürdüğü konuşmasına devam etti.
---- Kardeşlerimle birlikte şaşkın şaşkın masada öylece kalakaldık. Büyük abim Alex, o benden daha zekiydi ve ne yapması gerektiğini her zaman çok iyi sezerdi. Babamla da göz göze geldikten sonra Oleg ve benim kollarımızdan sert bir şekilde tutarak,aceleyle her zaman geceleri altına girip sohbet ettiğimiz yatağın yanına götürdü. Hemen arkamızdan da hala duymaktan nefret ettiğim bir düzine postal sesi evin her yerini sardı. Abim Alex, bizi saklamayı başarmıştı ama sırf biz kurtulabilelim diye kapıyı tekrardan açıp salona girdi. Tam o sırada da zorla dizleri üzerine çökertilmiş anne ve babamı gördüm. Hemen önlerinde de hararetli bir şekilde bağırıp emirler yağdıran bir adam vardı. Sert bakışları, yarı yarıya beyazlamış saçları, öfkeden kaskatı kesilmiş yüzü ve asla unutamadığım kül rengi gözleri, dedi. Doğrudan gözlerimin içine bakıyordu. Onun söylemesine fırsat vermeden araya girdim.
---- Gorbaçov ve kül rengi gözleri, onları çok iyi tanıyorum,dedim.
---- Çok fazla beklemeden, sabırsızca bir kaç soru sorduktan sonra sanki ruhsuz bir et yığınıymışçasına emrini verdi ve ailemi gözlerimizin önünde, kendinden farksız adamlarına kurşuna dizdirdi, dedi ve derin bir sessizliğe gömüldü. Onu anlıyormuşçasına bir tavır takınarak aklımda ki soruyu sordum.
---- Peki sana nasıl yardım edebilirim? diye sordum ve tekrardan alevlenmiş gözleriyle bana bakmasıyla bir anlık irkildim.
---- Geçen hafta buradaydı ve etrafı çok kalabalık olduğundan her hangi bir şey yapamadım.Tam elimden kaçan fırsatın, hiç bir şey yapmamış olmamın pişmanlığıyla kendimi suçlarken sen çıkageldin. Nasıl oldu bilmiyorum ama kendi adıma çıkar yolun sende olduğunu düşündüm ve Kaptan Andrey ile yaptığın konuşmayı gizlice dinledim. Haklıydım,Gorbaçov'la senin de bir geçmişin vardı ve o an için bana yardım edebileceğini düşündüm,dedi. Tam o sırada heyecanlı konuşmasını bölerek araya girdim.
---- Ve çorba isteğimi seve seve kabul ettin,dedim.
---- Aslında seninle konuşması gereken Oleg'di. O benden daha soğukkanlı ve temkinlidir ama o anlık heyecanıma yenik düştüm,dedi. Kapıda ki diğer nöbetçi ile aralarında bir bağ olduğunu daha önce sezmiştim. Onlar arkadaştan da öte kardeşlerdi.
---- Kaptan ile yaptığımız görüşmenin tamamını duymuşsan Gorbaçov'un yarın burada olacağını da öğrenmişsindir,dedim.
---- Evet,duydum ve tam da bu konuda senden yardım etmeni istiyorum. Eğer bana yardım edersen, bizde abim Oleg ve bir kaç dostumuzla sana intikamında seve seve yardımcı oluruz,dedi ve ekledi.
---- Var mısın?
Aslında benim alınması gereken bir intikamım yoktu. Yury'den yalnızca arkadaşlarımın akıbetini öğrenmek istiyordum ve duruma göre de hayatta kalıp kalmaması gerektiğine karar verecektim. Peter'in benden istediği ise tamamen farklı bir konuydu ve Gorbaçov buraya geldiğinde tüm gözler üzerinde olacaktı. Her hangi bir yolla ölümü çok dikkat çekerdi. Bir kez daha hayatımı değiştirecek çok önemli bir kararın eşiğindeydim ve bu karar yaşlı kadının üzerime yüklediği sorumluluğu da büyük oranda etkileyecekti. Derin bir nefes aldım ve kararımı yalnızca Peter'in duyabileceği bir ses tonuyla açıkladım.
---- Varım,dedim ve tekrardan eski pozisyonu mu aldım.
---- Bunu duyduğuma sevindim,dedi ve aklımdakiler onun ağzından dökülüverdi.
----Bu gece harekete geçmeliyiz. Dışarıda ki fırtına nedeniyle nöbetçilerin çoğu izin almadan görev yerini terkedecektir ve kalanlar da zaten benim dostlarım olacak.Ayrıca sana bir silah bulurum ama bana bu silahı yalnızca Yury üzerinde kullanacağına söz vermelisin. Kaş yapayım derken göz çıkarmak istemem,dedi. Üzerimde garip bir etki bırakmak istercesine bir üslupla ama bu tür konuşmalara alışıktım ve hedefime giden yolda dostlarım dışında kimseye acımamaya da kararlıydım. Bunu bana uzun zamandır yakınımda hissedemediğim yaşlı kadınla bir şekilde bağı olduğunu öğrendiğim varlık öğretmişti
---- Sana güveniyorum, Peter ve bu planda ölmesi gerekenler dışında kimseye zarar gelmeyeceği konusunda da sana söz veriyorum,dedim ve ekledim.
---- Ee ne dersin, akşam ki görevimiz öncesinde karnımızı iyice doyuralım mı?,dedim ve çoktan dumanı kaybolmuş, ılık çorbamdan bir kaşık aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kutu
Mystery / ThrillerHasta olduğunu bilemeyecek kadar aciz bir adamın tanıştığı insanlarla birlikte her dakika değişen yaşamı ve bu hareketliliğin getirdiği geri dönüşü olmayan ölümcül kararlar. Tam da Stephanov ailesine yakışan bir hayat. (Satışta)