Bölüm 26

867 95 13
                                    

Jin

YoonGi'ye bir çaresine bakacağım dememe rağmen bakamamıştım. Ve bu Tae olayı zaten canımı yeteri kadar sıkmıyormuş gibi karşıma Jisoo çıkmıştı. Onu öpmemle beraber beni ittirmeye çalıştı. Ancak tabiki benim gücüm altında başarısız oldu. Dudaklarımı onun dudaklarından ayırdığım gibi suratıma tokat yedim. Her şey istediğim gibi gelişti. Hem de kelimesi kelimesine. Sinirli bir şekilde bana bakarken kulağına doğru yaklaştım.

"Biraz önce seni öperken o söylediğin güvenlik bizi gördü. Ve sen tokat atarken de. Şu an gidip ona bizi şikayet edersen işin altından çok güzel bir şekilde yırtabilirim. Sanki sevgiliymişiz gibi davranabilirim. Yani bu da tehditlerin işe yaramayacak demek oluyor. " diyerek geri çekildim. Yüzümde memnun bir ifade vardı. Şimdi gitse güvenliğe beni şikayet etse güvenliğin yanına gidip anında olayı düzeltebilirim.

"Kusura bakmayın memur bey. Biraz önce sevgilimle küçük bir tartışma yaşadık. O da benden hıncını çıkartabilmek için böyle aptal bir yalan uyduruyor aklınca. Siz onu önemsemeyin. " işte bütün senaryo. Bu kadar kolay olacaktı. Yanından geçip hastahaneye gidecekken ona doğru geri döndüm. Bana savurduğu birkaç tehdit vardı değil mi?

"Bu arada tehditlerini bu hastahaneden çıktıktan sonra hatırlayacağım. "

Söylediğim laf karşısında tepki vermedi. Bana arkası dönüktü ve öyle kaldı. Ben de tekrar önüme dönerek hastahaneye adımladım. İçeriye girdiğimde resepsiyonda HoSeok ve Jungkook'un ailesiyle karşılaştım. Doğru ya YoonGi onlara haber vermişti. Yanlarına doğru adımladım. Onlar beni daha önce görememişti ama ben onları tanıyordum. Çocukların telefonlarında birkaç kez denk geldim. Resepsiyondaki kadın onlara yol tarif ederken ben cümleyi böldüm.

"Merhaba. Ben Kim SeokJin. Çocuklarınızın arkadaşıyım. Yolu göstermeme izin verin lütfen. "

Kafalarıyla onayladılar. Beraber yoğun bakıma doğru ilerledik. Onları rahatlatmak için oraya varana kadar konuştum.

"Merak etmeyin durumları gayet iyi. Doktorlar uyanmalarını bekliyor. Ama ameliyattan ve narkozdan dolayı uyanmalarının geç olabileceğini söylediler. Onun dışında hiçbir sorun yok. "

HoSeok'un ailesi Gwangju, Jungkook'un ailesi de Busan'da yaşadığı için gelmeleri uzun sürmüş olabilir diye düşündüm. Bir de işleri varsa ve izin anlamadılarsa gayet normaldir. Neyse ki yanlarında biz varız. Uyandıklarında bunun şakasını yaparak bize minnettar olmalarını söylesem iyi olacak. Kendi içimden espiri yaparak kendi içimden güldüm. Yoğun bakımın kapısına geldiğimizde YoonGi, NamJoon ve Jimin oradaydı. YoonGi ve ben arada hastahaneden çıkıp gidebilmiştik ama NamJoon ve Jimin hala buradaydı. Yanlarına doğru ilerledim. Bu sırada da HoSeok ve Jungkook'un ailesi yoğun bakımdan oğullarını görmeye çalışıyordu.

"Hadi siz gidin. Biraz da biz başlarında duralım. Dinlenirsiniz. "

Jimin anında cevap verdi.

"Gerek yok hyung. Uyanıncaya kadar onların başında beklemek istiyorum. "

"Jimin-ah bunun hiçbir faydası yok. Hadi git. Uyandıklarında ben size haber veririm. "

"Hayır kalacağım. "

Jimin ısrarcı olduğu için daha fazla zorlamadım. NamJoon'a döndüğümde o da aynı şekilde tepki verdi. Bu yüzden hepimiz banklara oturup beklemeye başladık. Lisa gibi onlar da normal odaya alınsa hepimiz bir oh diyecektik ve rahatlayacaktık. Ancak hala bekliyorduk. YoonGi oturduğu banktan kalkıp benim yanıma geldi.

"Hyung. "

"Evet? "

"Lisa. Hafızasını kaybetmiş. Hiçbir şey hatırlamıyormuş. "

Hafif gülümsedim. Bu beni gerçekten mutlu etmişti. Demek Jisoo dışarda Lisa her şeyi hatırladığında doğrular derken bunu kastediyordu.

"Güzel. Tam isabet olmuş. "

"Artık kızların peşini bırakacağız değil mi? Bu saatten sonra biraz saçma olur. "

"Tabiki bırakacağız. Artık onlarla işimiz olmaz. Ne halleri varsa görebilirler. "

İçim biraz rahatladığı için arkama yaslanıp gülen bir ifade takındım yüzüme. Şu an sinirimi bozan tek şey Tae'ydi. O göle atlayıp da kendini öldürmediği kesindi sonuçta. Hayatını seven birisi bunu yapamazdı. Başka nerede olabilir sorusunun cevabı annesiyle babasının yanı olduğu için evine bile gittim. Ama orda da yoktu. Daha fazla yer de zaten aklıma gelmiyordu. Aklıma gelmediği için de şu an hastahanede HoSeok ve Jungkook'u bekliyorduk. Ve NamJoon'la Jimin'in hala olaydan haberi yoktu. Onlara söylemeli miydik artık diye düşünmeye başladım.

"YoonGi. "

"Evet? "

"Tae olayı. NamJoon ve Jimin'in haberi yok değil mi? "

"Hayır. "

"Sence söylemeli miyiz? "

"Eğer elindeki bütün çareler tükendiyse bence söylemeliyiz. Zaten HoSeok ve Jungkook'un durumunda kötü bişey de yok. "

Haklıydı. Onlara söylemenin tam sırasıydı. Ya da HoSeok ve Jungkook normal odaya alındığında mutluluğun üstüne mi denk getirseydim. Ama bu sefer daha kötü olabilirdi. Sonuçta o kadar mutluyken birden kötü haber gelse yıkılabilirlerdi. Şu anda söylemek en doğrusuydu. Oturduğum banktan kalktım. Onların oturduğu banka doğru ilerledim. İkisinin de önünde dikildiğimde kafalarını kaldırıp bana baktılar.

"Hyung yine gitmemizi isteyeceksen vazgeç artık. Kalacağımızı söyledik. "

"Hayır Jimin sizinle bir şey konuşmam gerekiyor. "

İkisi de şaşkın suratlarla bana bakıyordu.

"Nedir? "

Eğilerek onların hizasına geldim. Dizlerimi kırdım ve ayak topuklarım üzerine oturdum. Aslında işin garibi bu zamana kadar onların Tae'nin yokluğunu fark etmemiş olmalarıydı. Kafaları o kadar doluydu ki bunu bile fark edememişlerdi. Ağzımı açtım. Tam konuşacağım sırada Jimin oturduğu yerden mutlulukla ayaklandı. Yüzü gülüyordu. İki üç gündür ilk defa yüzü gülüyordu.

"Tae!! "

Diyerek ilerlemeye başladı. Duyduğum kelimenin doğru olup olmadığını kontrol etmek için arkamı döndüm. Ve gerçekten de Tae bize doğru geliyordu.

Yüzümü YoonGi'ye çevirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yüzümü YoonGi'ye çevirdim. O da benim ona baktığım gibi anlamsız bir ifadeyle bana bakıyordu. Gerçekten kafayı yiyeceğim. Nerden çıktı şimdi bu çocuk? Nasıl geldi buraya kadar? Daegu'dan buraya geldi ve bize haber vermedi mi? Bize hesap vermesi gereken çok şey var.

Playing With FireHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin