Bölüm 98

254 33 13
                                    

Rose

Çalışan alarmla herkes dışarı çıkmıştı ama yalan olduğu anlaşılınca biz de eve gitmeye karar vermiştik. Ancak Bay Yang bizi göndermedi. Çalışmamız iptal olmasına rağmen bizimle konuşacağını söyledi. Diğer kızların da burada olması gerektiğini düşünüyordum ama bize söylemesi yeterliymiş biz onlara söylermişiz.

Odasına çıktık. Hemen geçip oturdu. Biz de karşısına.

"Yeni şarkı için uğraştığınızı biliyorum ama programınıza başka bir şey daha eklendi. Bunu kızlarla da konuşursunuz ki zaten daha sonra toplantı yapacağız. Şimdi haberiniz olsun diye anlatıyorum. Biliyorsunuz ki Kpop sektörünün kapısını açan grup BTS oldu. Şu an zirvedeler. Sosyal medyada da BTS'i en çok yakıştırdıkları grup sizsiniz. Ben de gidip Bay Bang'le konuştum. Ortak bir proje çıkartmaya karar verdik. Onlarla çalışacaksınız. "

Resmen kabus yaşıyorum. Bunun başka bir açıklaması olamaz. Uzak durmamız gereken 7 kişi dibimizde olacak. Zaten görmeden Jimin'i unutmak zor şimdi gözümün önündeyken onu unutmaya çalışacağım.

"İyi de bizim BigBang'le birlikte bir projede olmamız gerekmiyor mu? Sonuçta aynı şirketteyiz. BTS'le aynı şirkette bile değiliz. "

"Önemli olan bu değil. Konu kapanmıştır. "

Jisoo unnie yeniden itiraz edecekti ki Bay Yang'ın telefonu çaldı. Biz de görüşmesi bitine kadar bekledik.

"Evet şu an şirketteyim. Evet. Kızlardan ikisi burada ama diğer ikisi de geliyor. Tamam. Olur. İyi günler. Görüşmek üzere. "

Telefonu kapatıp masaya koyduktan sonra bize döndü.

"Arayan Bang SiHyuk'tu. Toplantı bugün olacak. Kızlara söyleyin çabuk olsunlar. Yarım saat sonra beraber yemeğe çıkacağız. "

Her şey kesinleştikten sonra nasıl itiraz edebiliriz ki? Odadan çıktığımızda Jennie unnie ve Lisa karşımızda duruyordu. Bu kadar çabuk geleceklerini tahmin etmemiştim.

"Olanları duyduk. Sehun nerde? " diye endişeli bir ifadeyle sordu Jennie unnie. Doğru ya. Bir de YoonSun olayı vardı değil mi? O tamamen aklımdan çıkmış.

"Şimdi düşünmeniz gereken o değil. Yarım saat sonra BTS ve Bay Bang'le toplantımız var. "

"Ne? Ne alaka? "

"Toplantıda öğrenirsiniz. "

Aklıma toplantı anı geldikçe kalbim çıldırıyordu. Jimin masada oturuyor. Biz içeriye giriyoruz. Ayağa kalkıyorlar, birbirimizi selamlıyoruz. Onu görmüş olmak bile yüzümün kızarmasına ve kalbimin deli gibi atmasına neden olur. Ben nasıl kalkacağım bunun altından?

"ChaeYoung? Hey! "

"Hı? Efendim? "

"Ne düşünüyorsun o kadar? Bay Yang çıktı odasından aşağıda bizi beklediğini söyledi. Eşyalarınızı alıp gelin dedi. "

Yarım saat bu kadar çabuk mu geçti? Olamaz. İki dakika bir şey düşündüm sadece.

"Oraya gitmemiz uzun sürermiş bu yüzden çabuk hareket et. Erken gitme sebebimiz de bu. "

Tamam ya. Yarım saat geçmemiş. Jisoo unnieyle gidip eşyalarımızı aldık. Kapının önündeki asistana bıraktığımız için uzun sürmedi. Aşağıya inip Bay Yang'la birlikte arabaya bindik. Yaklaşık 15 dakika sonra buluşacağımız yere varmıştık. Medyanın haberi olmaması için mekan kapanmış ve uzak bir yer seçilmişti. Arabadan indik. Onlar tıpkı hayalimdeki gibi önceden gelmişti. Bay Yang önde biz de arkasında içeriye girdik. Ve yine hayalimdeki gibi ayağa kalktılar. Birbirimizi selamladık. İnatla Jimin'e bakmıyordum ama burda oluşunu bilmem bile içimde kıyametler kopartıyordu.

Sipariş alındıktan ve yemekler masaya geldikten sonra sıra konuşmadaydı.

"Şimdi bizimkiler yedi kişi ama sizinkiler dört. Bu konuda Ne yapacağız? "

"Öncelikle onlara yapacağımız işi anlatalım. "

"Aslında ben anlattım ama siz anlatmadınız mı? "

"Hayır. "

"Tamam anlatalım o halde. Elimizde iki plan var kızlar. Birincisi MAMA için ortak bir çalışma. Yani beraber sahne alacaksınız. Diğer seçenek de BTS'in yeni projesi Love Yourself için oyunculuk yapacaksınız. Ben daha çok MAMA'dan yanayım. Tabi sizi bilmiyorum. "

Ne fark eder ki? Her türlü beraber çalışacağız. Her türlü benim Jimin'i unutmaya çalışma projem yerle bir olacak. Yine çalışırken tatlı tatlı bakacak bana, ya da bir şeyler yapacak benim kalp atış hızımla oynayacak.

"Ben de MAMA'dan yanayım. Duyduğuma göre yeni şarkılar üzerinde çalışıyormuşsunuz ve kızların konseptleriyle uygunmuş. Bu da sahnede onları birleştirebiliriz demek. Yani bu daha iyi olur. Siz ne düşünüyorsunuz? "

Hepsi dönüp aralarında konuşmaya başladı. Biz de kendi aramızda konuşmaya başladık.

"Ne diyorsunuz? " diye sordu Jennie unnie.

"Bence haklılar. Oyunculuktan ziyade beraber sahne almamız daha iyi olur. " dedi Lisa.

"Ne fark eder ki her türlü beraber çalışacağız. " dedim umursamaz bir tavırla.

"ChaeYoung biliyorum senin için kötü. Sehun varken Jimin'le olmak istemiyorsun ama şirketlerimiz çoktan karar vermiş. "

"Sehun'un olmadığını size defalarca söyledim. Sadece Jimin'i unutmak istiyorum ama böyle giderse ben ancak kendimi unutacağım. "

"Bunu konuşmanın yeri değil evde konuşun. " diye uyardı Jisoo unnie. Tekrar masaya döndük.

"Biz tamamız. Oylama yaptık ve hepimiz aynı şeyi istiyoruz. Sahne. " dedi lider olarak NamJoon.

"Aynen. " bizden konuşan da Jisoo unnie oldu.

"O zaman yarından itibaren çalışmalara başlayalım. Bizim alan dans açısından daha büyük. Bizde çalışsak daha iyi olur. Ayrıca BTS'den başka grup olmadığı için daha rahat olur. "

Bay Bang haklıydı. Sonuçta bizim şirkette bir kaç grup var ve onların da çalışmaları gerek.

"Tamam. Yarın 8'de başlarız. " diyerek ayağa kalktılar. İkisi de birbirinin elini sıktı. Ve bu el sıkışma kağıda atılan imza demekti. Ortaklık kesinleşti. Ben ise hiç kendimi bozmadım ve Jimin'in yüzüne bile bakmadım. Ama onun bakışlarını da kendi üzerimde hissetmedim. Yani o da bana hiç bakmadı. Ben onu unutmaya çalışırken o çoktan beni unuttu mu acaba?

Dışarıya çıktığımızda Jennie unnie NamJoon'la konuşurken biz de yanlarında bekliyorduk.

"Sabah 8'de sizin şirkette buluşacağız madem bize adresiniz gerekiyor. "

"Doğru. Yanımda kağıt yok. Kağıdı olan var mı? " diye etrafa sordu. Kimseden ses çıkmadı.

"O zaman şöyle yapalım numaranı yaz buraya sabah seni arayayım. " diye bir seçenek sundu Jennie unnie ama YoonGi durur mu? Durmaz.

"Beni arayabilirsin Jennie. "

Tabiki buna sadece gülmekle yetindik. NamJoon numarasını Jennie unnienin telefonuna yazdı. Ve ayrıldık. Bakalım ben bu ortaklığa nasıl dayanacağım?

Playing With FireHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin