Jisoo
Akşam olmasına rağmen kızlar hala gelmemişti. Nereye gittiklerini bile söylemeden çıkmış olmaları beni zaten endişelendiriyordu.
"Jennie-yah! Kızlar sana nereye gideceğini söyledi mi? "
"Hayır. "
"Akşam oldu ama hala gelmediler. Endişeleniyorum. "
"Merak etme. Beraber takılmak istemişlerdir. Yaşıtlar sonuçta. Eğleniyorlardır. "
Jennie pek endişeli değildi. Bu zaten cümlelerinden ziyade yüz ifadesinden bile anlaşılıyordu. Ama daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Ya başlarına bişey geldiyse? Ya kaçırıldılarsa? Daha önce başımıza gelmeyen bir şey değil sonuçta. Git gide kendi düşüncelerim içinde boğuluyordum. İyi bir şey düşünemiyordum.
"Ben çıkıyorum. "
"Nereye? "
"Daraldım. Biraz hava alacağım. "
"Bekle ben de geleyim. Beraber çıkalım. "
Üstümüze bir hırka alıp evden çıktık. Nereye gideceğimizi biz de bilmiyorduk. Sadece evde durmak istemiyordum.
"Onlar büyüdü biliyorsun değil mi? Endişelenmene gerek yok. "
"O zaman neden eve geleceği vakitleri bilmiyorlar. "
"Aradın mı? "
Doğru ya. Hiç aramak aklıma gelmemişti. Hemen telefonumu çıkarttım. Önce ChaeYoung'un sonra Lisa'nın numarasını tuşladım. Ama ikisine de ulaşılamıyordu.
"Ulaşılamıyor. "
"Belki şarjları bitmiştir. "
"Gittikçe endişeleniyorum Jennie. "
"Merak etme. Genç onlar. "
Hala çok rahattı. Sabah çıktıkları eve hala gelmemiş olmaları ve telefonlarının kapalı olması onu hiç endişelendirmiyor muydu? Nasıl böyle rahat olabiliyor?
Biraz yürüdükten sonra eve geri dönmeye karar verdik. Belki eve dönmüşlerdir diye düşünüyordum. Bizim dışarda geçirdiğimiz uzun sürenin ardından gece olmuştu bile. Eve vardığımızda saat 12.00'dı. Koşarak içerideki bütün odaları gezdim. Yoklardı. Bu kadar saat boyunca dışarda ne yapıyorlar gerçekten?
"Yoklar Jennie. Çıldıracağım. "
"ChaeYoung'un Jimin'de kaldığı geceyi hatırla. Sabah çıldırmıştık ama eve gelmişti değil mi? Belki yine öyle bişey olmuştur. "
"Jimin'i mi arayalım yani? "
"Hayır ikisi ayrıldılar. Belki başka bir arkadaşlarındalardır. "
"İyi ama kim? "
"Ben nerden bileyim unnie! Herhangi biri olabilir. Ben yatıyorum. Uykum geldi. Sen de yat. Saat geç oldu. Yarın çıkacak albüm hakkında şirkette olmamız gerekiyor. Kızlar bunu bildiği için yarın şirkette olurlar. "
Doğru söylüyordu. Yeni albüm üzerine çalışıyorduk. Bu yüzden şirkete gelmek zorundalardı. Eğer gelmezlerse o zaman endişelenebilirim değil mi? Yine de beklemekten zarar gelmez.
"Tamam sen git yat. Ben biraz oturup sonra yatacağım. "
"İyi geceler. "
"İyi geceler. "
O odasına çıktıktan sonra ben de salona ilerledim. Televizyonu açıp biraz televizyon izlerim diyordum. Ama aklım kızlarda olduğu için kendimi oraya bile veremiyordum. Aklımı onlardan uzaklaştıracak bir haber çıktı karşıma. BTS'in Billboard'a gidecekleri zamanlar ve diğer haberler. CEO'ları konuşuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playing With Fire
Hayran Kurgu[TAMAMLANDI] İkinci kitap Blood Sweat & Tears'a beklerim ^_^ *** "Hyung seni görmeye ihtiyacım var. " "Sorun ne? Nerdesin? " Beni daha telefonu açtığım gibi endişelendirmişti. Daha merhaba ya da alo demeden beni görmeye ihtiyacı olduğunu söylemişti...