Jennie
"Hadi Lisa!! Zaten uzun yol bir de senin çıkmanı bekliyorum! "
Lisa'ya seslendikten sonra evden çıktım. Koşar adımlarla peşimden geldi. Kapıda bekleyen arabaya bindik. Şoföre nereye gideceğimiz söylediğimde arkama yaslandım. Benim aksime Lisa iki kat daha heyecanlıydı. Bu kızı gerçekten anlayamıyorum. Hem Tae'ye onu bekleyeceğini söylüyor hem de Jungkook'a gidiyoruz diye ayakları yerden kesiliyor. Aman neyse. Banane. Telefonu açıp internetten haberleri okumaya başladım. Ve önümde kocaman başlığı görmemle gözlerim açıldı.
BLACKPINK'in Güzel Yıldızı Lisa ve Gizemli Erkek
Manşetten sonra aşağıdaki haberi okumaya başladım.
BlackPink grubunun ana dansçısı, rapçisi ve bir tanecik maknaesi Lisa bugün sabah saatlerinde bir erkekle sarılırken görüldü. Uzun süredir ilişkisi olmayan ve hiçbir erkekle görülmeyen Lisa acaba yeni bir ilişkiye adım mı atıyor? Yoksa bizden uzun süredir saklanan bir ilişki miydi? Fanların bundan haberi var mıydı? Bütün soruların cevaplarını insanlarLisa'dan bekliyor tıpkı bizim gibi. Bu gizemli çocuk kim?
Yazının yanındaki resme baktığımda Lisa'yı Jungkook'la sarılırken gördüm. Anında Lisa'ya döndüm. Hala heyecanlıydı ama bunu görünce o heyecanından eser kalmayacak.
"Lisa bu ne demek oluyor?! Sana kaç kere söyledik! Nasıl dikkat etmezsin! "
Telefonu umursamaz bir tavırla aldıktan sonra manşeti görmüş olacak ki hemen gözleri büyüdü. Harika. Gerçekten harika. Şimdi herkes Jungkook'u gördü ve tanıyor. Şirket bu durumdan hiç hoşlanmayacak. Geri kalan haberleri okumadan siteden çıktım. Bu haber bugünlük bize yeterdi. Telefonun ekranını kapatacağım sırada çalmaya başladı. Arayan menajerdi. Korkak şekilde telefonu açtım.
"BU HABERDE ANLATILANLAR NE DEMEK OLUYOR!!! "
"Ben Jennie. Yanlış numarayı tuşladınız. "
"Ah Jennie nasılsın? "
"İyiyim siz? "
"Ben de iyiyim. Neyse ben kapatayım Lisa'yı aramam gerekiyor. "
"Tamam. Görüşmek üzere. "
Telefon kapandıktan saniyeler sonra Lisa'nın telefonu çalmaya başladı. Zaten endişeli olan Lisa arayan kişiyi gördüğünde daha da panik yaptı. Benim gibi korkar şekilde telefonu açtı. Ve o bağırma sesi bana kadar geldi. Lisa bundan kolay bir şekilde kurtulamayacak.
Konuşma bitene kadar Lisa'dan tek duyduğum söz özür dilerimdi. Biz de stüdyoya yaklaşmıştık. Evet yol boyunca konuştular. Akşam olmuştu üstelik. Menajer bu sefer gerçekten sinirlenmiş anlaşılan. Lisa'ya döndüm.
"Hadi in. Geldik. "
Beraber arabadan inip apartmana doğru yürüdük. Lisa'nın yüzü çöküktü ve ben buraya neden geldiğimizi bilmememle birlikte gelmek de istemediğim için yüzüme bakıldığında bıkkın bir ifade görülebilirdi. Bu yüzdendir ki kapıyı çaldığımızda açan YoonGi bize şöyle bir tepki verdi:
"Sizi bu yüzle beklemiyordum. Bu kadar istemiyorsanız gelmeseydiniz. "
"Neyse konuşalım da gidelim. "
İçeride Jungkook'un sesini duyan Lisa hemen içeriye daldı. Ben ise şaşkın bir ifadeyle arkasından bakıyordum.
"Anlaşılan o kadar kolay gidemeyeceksiniz. "
"O kadar emin olma. "
Lisa'nın peşinden içeriye girdiğimde Jungkook'la haber hakkında konuşuyorlardı. Sanırım konuşulanlar Jungkook'un hoşuna gitmiyor olsa gerek yüzünde üzgün bir ifade vardı. Onların yanına gitmediğimden dolayı ne konuştuklarını duyamıyordum. Arkamdan kapıyı kapatan YoonGi yanıma geldi. Aradan geçen iki senelik sürede onu unutmak için denemediğim yol kalmamıştı. Neyse ki sonuç olumluydu. Ona karşı içimde hiçbir his olmadan yüzüne bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playing With Fire
Fanfiction[TAMAMLANDI] İkinci kitap Blood Sweat & Tears'a beklerim ^_^ *** "Hyung seni görmeye ihtiyacım var. " "Sorun ne? Nerdesin? " Beni daha telefonu açtığım gibi endişelendirmişti. Daha merhaba ya da alo demeden beni görmeye ihtiyacı olduğunu söylemişti...