Bölüm 60

449 63 8
                                    

Jisoo

Gecenin bir yarısı çalan telefonu açtım ve arayan kişinin kim olduğunu bilmeden konuştum. Bu kulağa biraz saçma geliyordu. Sanırım Jin'i tanıyor olmasından dolayı ona güvenmiştim. Biraz konuştuktan sonra sonunda kim olduğunu anlamıştım. Uykumu açtı ve beni gecenin bir yarısı uyandırdı ama yine de onunla konuşmaya devam ettim.

"Sanırım bir tahminde bulunabilirim. "

Aslında tahmin değildi o olduğundan emindim.

"Sen yoksa SeokJin misin? "

Beni özleyip aramış olmasına şaşırmıyordum. Telefondaki ses ona benzemiyor olsa bile ondan başka arayacak kimse gelmiyordu aklıma. İşin garip yani beni kendi numarasından aramamış olmasıydı. Herhalde o olduğunu anlamamı istemiyor.

"Jin? "

Soruma cevap verememesi üzerine adını seslendim. Ama bir daha cevap vermedi.

"SeokJin? "

Bu sefer tam adını söyleyerek seslendim. Genelde böyle söylemek karşındaki kişinin seni dikkate almasını sağlar ama onda tek bir tık bile yoktu.

"Hey! Benimle dalga mı geçiyorsun? "

Kulağımı sağır edecek bir horlama sesi duymasaydım hala öyle düşünmeye devam edecektim. Benimle konuşurken nasıl uyuya kalabiliyor? Üstelik beni uyandıran da o. Balkonda sinirle telefonu kapatıp içeriye girmek için arkamı döndüğümde uykulu gözleriyle bana bakan Lisa'yı gördüm.

"Lisa neden kalktın? "

"Sesine uyandım. Sen kiminle konuşuyorsun bu saatte? "

"Ben de bilmiyorum. "

Benim içeriye girmem yerine o balkona yanıma geldi. Uykusunun ilk geldiği gibi olmadığı belliydi. Açılmıştı. Sandalyeleri çektik ve oturduk. İkimiz de şu an uykusuzduk. Bu da demek oluyor ki ya derin sohbetler edeceğiz ya da ikimiz de telefonlarımızı kurcalayıp oturacağız. Ama Lisa'nın konuşmaya başlamasıyla ilk şık olduğu belliydi.

"Tae ile birlikte olmama neden karıştın? Rose'ye karışmıyorsun. "

"Rose'ye şirket de karışmıyor. Ama sen insanların gözü önündesin. Ortalık yatışana kadar ne ben ne de şirket onunla olmana izin vermezdi. Yine de geri döndüğünde göre ya bizi seçtin ya da Tae seni istemedi? "

"Tae beni istemedi. Anlamıyorum. Bana beni sevdiğini söyledi ama yine de işime devam etmemi söylüyor. Ben her şeyi göze alıp ona gittim ama o bunu istemedi. "

Kafasının karışık olmasını gayet iyi anlıyordum. Bazen ona sert davranıyor olsam da bu tamamen içimdeki koruma isteğinden oluyordu. Artık hepimiz dikkatli olmak zorundaydık çünkü yanında olmamız gereken hayranlarımız vardı. Eline doğru uzanıp elini tuttum. Bana döndü. Bunu beklemediğine eminim. Belki de Tae'yi konuşmak isteyeceği son kişi bendim.

"Lisa bu ilişkinin başladığını düşün. Nereye kadar gidecekti? Sonu olacağına eminim. Daha sen 20 yaşındasın. Evlenmek için küçüksün. Bu ilişki kaç sene sürecekti ki? Şimdi eminim gittiği yere kadar gibi bir cevap vereceksin ama o yerin sonuna geldiğinizde ne yapacaktınız? Onu düşünüp üzülme. Kariyerimize odaklanmalıyız. "

"Haklısın. "

Gülümsedim. Hava birazdan aydınlanmaya başlayacaktı. Zaten saat 6 gibi yeni klibin çekimleri için tekrar gidecektik. Bu yüzden uyumak saçma olurdu. Gördüğüme göre de Lisa'nın da uyumaya niyeti yoktu. İkimiz de konuşmuyorduk ve ortadaki garip sessizliği bitirmek istiyordum. Lisa da böyle düşünüyor olmalı ki o benden önce davranıp konuşmaya başladı.

"Unnie biliyorsun burda stajyerliğe başladık ve kısa süre sonra çıkış yaptık. "

Başımı onaylarcasına salladım.

"Aslında daha erken çıkış yapacaktık ve gruptaki kişi sayısı fazla olacaktı ancak CEO kalabalık bir grup çıkartmak istemediğini söyledi. Sonuç olarak düşündükleri gruptan birkaç kişiyi eleyeceklerdi. O kişilerden birinin ben ya da bizden birinin olmasından o kadar korktum ki. Şu an bile o korkuyu içimde yaşıyorum sanki. "

"Lisa artık çıkış yaptık. Bunları düşünmene gerek yok. "

Her ne kadar ona böyle desem de bize bu haber geldiğinde benim de en çok korktuğum şey bu olmuştu. Bu yola onlarla beraber girdik ama onlarla beraber devam edemezsem gerçekten çok üzülürdüm. Neyse ki böyle bir şey olmadı. Çıkış yaptığımız için bu düşündüğüm en son şeydi artık.

"Şimdi bütün o korkuları düşünüyorum. Sizinle beraber olamadığımı vesaire. Bunları düşündükçe Tae'yi seçip sizi bıraktığım için kendimden nefret ediyorum. Ama bir yanım da hala onda. İçim çok karışık bilmiyorum. "

"Lisa kendini toparla. Hepsi geride ve şu an bizimlesin önemli olan bu. Daha fazla üzülmene dayanamıyorum. Kendine acı çektirme. "

Ayağa kalkıp yanına gittim. Hemen ona sarıldım ve o da sarıldığım gibi tuttuğu gözyaşlarını bıraktı. Ne kadar süredir o gözyaşlarını tuttuğunu bilmiyorum ama gerçekten böyle bir sarılmaya ihtiyacı olduğu belliydi. Yavaşça ayrılıp gözyaşlarını sildim. Onu böyle görmek içimi acıtıyordu. Neyse ki yanımızdaydı ve doğru olanı yapıyordu. Yeni şarkımızla o da yeni bir başlangıç yapıyordu.

"Hey siz ikiniz erken uyanmışsınız. Burda ne yapıyorsunuz? "

Kafamı kaldırıp kapıya baktım ve Jennie bize bakıyordu. Sanırım saat 5 olmuştu ki Jennie uyandı. Artık hazırlanıp sete gitmemiz gerekiyordu. Lisa'ya döndüm.

"Hadi gidip hazırlanalım. "

Başıyla onayladı. Beraber içeriye girdik. Jennie ve ben kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdik. Lisa da duş alacağını söyledi. Rose ise odada üstünü giyiniyordu. Sete vardığımızda kıyafetlerimizin değişecek olması kötü. O kadar hazırlanıp gidiyoruz ama değiştirmek zorunda kalıyoruz. Sonuç olarak iyi bir şey çıktığı sürece bunlar önemli değil değil mi? Önemli olan Blink'lerin şarkıyı ve videoyu beğenmesi.

"Neden erken kalktınız siz? "

Ben bunları düşünürken Jennie hala o balkonda kalmıştı.

"Gece bir telefon aldım ve uyandım. Lisa da benim sesime uyandı. " diyerek kısa kesmeye çalıştım ama Jennie daha derine inmeye çalışıyordu.

"Gece mi? Önemli bir şey mi oldu? "

"Hayır. Büyük ihtimal arayan Jin'di. Normalde beni gece aramayacağına göre içmiş olmalı. Sorun yok. "

Açıklamadan tatmin olmuş olmalı ki başıyla onaylayıp işine döndü. Kahvaltıyı hazırlaması kısa sürdü çünkü Rose hazırlandıktan sonra o da yardıma geldi. Lisa da banyodan çıktıktan sonra hazırlanıp geldi. Beraber kahvaltıyı yaptıktan sonra onlar bu sefer Jennie ve benim hazırlanmamı bekledi. Biz de hazırlandıktan sonra çıkmak için hazırdık. Bugün çekimlerin som günüydü ve iki gün sonra da müzik videosu yayınlanacaktı. Gerçekten çok mutluyum ve heyecanlıyım.

Playing With FireHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin