Bölüm 9

782 54 10
                                    

YAMAÇ'DAN

Ayağımın hemen önünde duran cesedin yanına eğilip yüzünü çevirdim.

Burada çalışan bir adamdı. ''Bebe'' abimin sesi ile yanına koştum.''Hepsine sıkmışlar'' yerde yatan adamlara baktım. Selim yukarıdan inip yanımıza geldi. ''Burada değiller.Arabanın anahtarı yok''yere cesetlerin yanına çöktüm. Nerede olabilirdi ?

''Abi, Kemali ara Aliçoyu alıp gelsin''Selim telefonunu çıkarırken ben bir sağa bir sola gidip geliyordum. Çok geçmeden Kemal, Metin ve Aliço kapıdan girdiler.

''Ooo''Aliço yerdeki cesetlerin arasından geçip yanımıza geldi.

''Aliço,Azra yok.Onu bulmama yardım etmen lazım''

Aliço kafasını salladı.

''Ederim,yardım ederim, lütfen''
Eğilip yerde duran boş kovanlardan birini aldı.Kovanı evirip çevirdi sonra bana baktı.
''Bundan bende de var. Evde...evimde aynısı...aynısı var''

Arabaların yanına gelip durduk.''Türklere mi ait?''

Aliço tekrar baktı kovana.

''Bilmiyom, bakacam bakacam''Kafamı salladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''Bilmiyom, bakacam bakacam''Kafamı salladım.

''Kemal,Aliçoyu evine götür''

Aliçoyu omuzlarından tuttum.''Bir şey bulursan hemen bana gel''Aliço kafası ile beni onayladı.Onlar, Kemalle giderken bizde tekrar arabaya binip mahalleye doğru yol almıştık.

Kahvenin önüne arbayı park edip içeri girdik. Ben sandalyeye adeta çökerken Selim dışarıda kapının önünde kalmıştı. Cumali ise yerinde duramıyordu.

''Bebe ben gidip etrafa bakacam, soracam arayacam, böyle durulmaz''elimle yüzümü sıvazladım.

''Nereye bakacaksın söyle birlikte gidip bakalım. Koca İstanbul, kim aldı onu bile bilmiyoruz''

Abim bir bana bir dışarı baktı bir şey diyecek gibi oldu ama sonra sustu

''Hay ben böyle işin içine...''diye başlayıp kahvenin kapısını çarpıp çıktı.

Duvarlar üzerime üzerime geliyor gibi hissediyordum. Öğlen olmuştu. En son Azranın yüzünü 24 satten fazla bir süre önce görmüştüm. Üstelik bana kızgındı.Benim ona kızgın olmamın bir önemi kalmamıştı artık. Ben ona en fazla 2-3 saat kızgın kalabilirdim. Boğazımı sıkan bir el varmış gibi hissediyordum. Ve bu his boğuluyormuşum gibi hissetmeme sebep oluyordu.

Dışarı çıktım. Selim kahvenin önündeki sandalyede oturuyordu. Çocuklar kahvenin önünde toplanmıştı.

''Yamaç!Yamaç!'' Aliço koşarak köşeyi döndü. Kahveye vardığında karşımda durdu.

''Ne oldu Aliçom?Buldun mu bir şey?'' Aliço kafasını salladı.''Ruslar, Ruslara ait bunlar''

''Ruslar, Ruslara ait bunlar''

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ÇUKUR: AZRANIN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin