Bölüm 38

418 39 15
                                    

Hastaneden çıkışımın üzerinden geçen bir hafta boyunca yerimde yatmam için beni zorlamış ve her şeyime koşmaya çalışmışlardı.Yamaç özellikle ilgileniyordu benimle ne zaman yalnız kalsak tedirgin oluyordu.Onda bir haller vardı ama bana söyleyemiyor gibiydi.Serin bir akşam üzerimde battaniye ile oturmuş güneşin batışını izlerken elinde ilaçlarımla gelip yanıma oturdu.Elindeki suyu alıp art arda ilaçlarımı yutarken beni izledi. Yüzünde yine o ifade baktı.

"Yamaç, bana ne söyleyeceksen söyle artık.Ben bulamadım.Bir tek sen biliyorsun o belli.Diğerleri bilse biri elbet anlatırdı.Hadi,söyle bana"battaniyenin üzerinde duran elini tuttum.Hafifçe yutkunup,bana ve elinde duran elime baktı.

"Sana söylemek için doğru zamanı bekledim ama fark ettim ki o zaman asla gelmeyecek"beni korkutmaya başlamıştı.Yerimden doğruldum.Yaram sızlayınca dişlerimin arasından bir tıslama çıktı.

"Dur yavaş,dikişlerin açılacak"

"Ne oldu Yamaç?" elimi elinin üzerinden çekmiştim.Uzanıp yüzümü tuttu.

"Doktor bana bir şey söyledi.Ben iyileşmeni bekledim.İyileş de başka bir doktora gi-"

"Söylesene ya! Ne dedi doktor?"

"Anne olamayacağını"

İlk başta ne olduğunu anlamam zaman aldı ama sonra birden farkına vardım.Toprağa düşen Cemre.Ben hamile miydim vurulduğumda? Daha minicik bir noktaydı elbette.Fark etmemiştim.Şimdi ise öyle bir noktayı taşıma fırsatını sonsuza dek kaybetmiştim.

Benim yüzümden miydi bu?Yamacı dinlemeden kendi başıma iş yaptığım için mi?Anne olmayı istemiş miydim hiç?Hayalini bile kurmamıştım ki.Beni bu kadar üzmesinin sebebi Yamaçtı sanırım.

Çok güzel bir fırsatı ondan da almıştım.Üstelik onun anne olmaya yakın olduğumdan haberi de yoktu.Ona söylemek için kendimi hazırlamaya çalıştım.Ben hamileydim diyecektim.

"Seni dinleseydim bunlar olmazdı" deyiverdim sessizce.Ayak sesleri duyulunca yüzümü o tarafa çevirdim.Erdem elinde bir saksı orkide ile yanımıza geliyordu.

"Biraz iyileşmeni bekledim ziyaret etmek için" yüzünde mahcup bir gülümseme vardı.

"Hoşgeldin" ben güleryüzle karşılık verdim.

"Ben bir içeriye bakayım" Yamaç bariz bir şekilde kaçmak için bahane aramıştı.İçeri girip kapıyı kapatınca Erdem karşımdaki koltuğa oturdu.

"Nasıl oldun?Ağrın falan var mı?" 

"Yok,iyiyim ben" kafasını hafifçe salladı.

"Çiçek seven türden bir kadın değilim diye düşünüyorum"dedim orkideleri göstererek.Güldü.

"Hasta ziyareti bu,ne getirseydim"dediğine gülerken gülümsemem soldu.Az önce aldığım haberin etksindeydim henüz.

Erdem benimle biraz daha durdu, babasından aldığı telefon ile kendi deposuna gitmesi gerekti.Yamaç ona arabasına kadar eşlik edip yanıma döndü.

"Bir konu daha var tamamen aklımdan çıkmış" yeni bir haberin üzerimde yaratacağı etkiyi beklerken tekrar yerimden doğrulmuştum

"Sen yoğun bakımdayken senle konuşmak için bir amir geldi.Renas Baltalı. Ben ne yapalım diye düşünürken Karacanın aklına senin adın yerine kaydı olan birini yazmak geldi"

"Zeki kız"böyle bir durumdan beni kurtarmıştı. "Kimi yazdınız?"

"Begüm'ü" Yamacın söylediklerini doğru anlayıp anlamadığımdan emin olmak için ona bakmaya devam ettim. "Begüm nereden çıktı?" kendime engel olamayıp sesimi yükselttim.

ÇUKUR: AZRANIN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin