Bölüm 60

263 26 6
                                    

8 AY ÖNCE AZRANIN EVİNDE

Damla'nın açtığı kapıdan tek tek içeri girdiler. Evin ne kadar toplu olduğunu görünce Saadet oldukça şaşırmıştı.

Karaca yatak odasına doğru yürürken Damla da onu takip etti. Sesten etkilenip etkilennediğini kontrol etmek istediler.

Diğerleri de salona yürüyüp eşyalarını bırakıyorlardı ki, Karaca'nın bağırtısı evi doldurdu. " Babanne!" diye bağıran Karaca'nın sesi ile Sultan ve diğerleri ellerindekileri atıp yatak odasına koştular.

Sultan gördüğü karşısında düşecek gibi olurken Ayşe onun kolundan tutmuştu.Saadet kapıya tutunup destek aldı.

Korktukları bir kez daha başlarına gelmişti.Bir kez daha sevdikleri biri onlardan alınmıştı.Korku ile birbirine bakan kadınlar Yamaç ve diğerlerine bu haberi nasıl vereceklerini düşünüyorlardı.

Damla elindeki zarf ile diğer kadınlara bakıyordu, üzerinde 'YAMAÇ' yazan kağıt parçasını tutarken elleri titriyordu.Eli ile ağzını kapatmış Saadetin gözleri korku ile açılmıştı.Sultan kendini toparlamaya çalıştı.Başı dönüyordu.

"Yamacı çağırın" dedi Sultan Ayşe onu düşmemesi için sıkı sıkı tutmuştu.Karaca ile Ayşe onu içeri taşırken.Saadet eli titreye titreye telefonu aldı eline.Salihi arıyordu. Damla kıpırdamadan duruyor Azranın toplu yatağının ucuna oturmuş olanları idrak etmeye çalışıyordu.

"Salih..." Saadetin ağlamaklı sesini duyan Salih panik olmuş oturduğu berber koltuğundan hızla kalktı.

"Salih, Azra yok Yamaca bir zarf var" Salihin içi titrerken sokağın başında duran arabadan inen Yamacı gördü.Kadınları,Azranın evine bırakmış ve Azranın çiçeğini almıştı.

"Babamın oğlu" dedi yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.Bembeyaz güllerden oluşan buket ile sokağın sonundan neşe ile geliyordu.İlk başta yüzündeki ifadeye anlam verememiş kaşlarını çatmıştı. Salih yutkundu, Yamaç onun endişeli bakışını fark edince adımlarını hızlandırdı.

"Salih?"dedi yüzünü incelerken.Hala açık olan telefonun diğer ucunda Saadet,onun sesini duyduğunda yüreği sızladı ve duvardan destek aldı.

"Yamaç..." Salih diyecek bir şey bulamıyordu.Bu haberi nasıl verirdiniz ki? Bugün evlenmek üzere olan bir adama, sevdiğin kadını kaçırmış olabilirler nasıl derdiniz? Üstelik bu adam daha önce aynı acı ile karşı karşıya kalmışken.

"Salih söylesene ne oluyor?"

"Azra yokmuş, sana bir zarf bulmuşlar" diyebildi en sonunda Salih.

Yamaç bir süre onu izledi.Sonra histerik bir kahkaha attı ve kafasını iki yana salladı. "Yok, yok.O başka bir şeydir o... Azra..." kesik kesik konuşmaları arasında gözlerini kapatıp açıyordu.

Elindeki buket yere düşerken o çoktan Azranın evine koşmaya başlamıştı.Salih ise onun peşinden koşuyordu.

Hiç soluk almadan merdivenleri çıkmış ve daha dün gece eşiğinde sevdiği kadın onu öptüğü için deli gibi çarpan kalbinin bu defa korkudan çırpınmasına anlam verememişti. Kapıyı açan Karaca ağlamamak için kendini zorladığından kıprkırmızı gözleri ile ona baktı.Yamaç hızla içeri girip odalara bakındı.Yatak odasında elinde zarf ile duran Damlayı görünce, tüm vücudu bir şok ile sarsıldı. Yanına gidip zarfı aldı ve yatağın yanına çöktü.

"Çocukluğum, canım sevgilim..."

BİRKAÇ SAAT ÖNCESİ/ AZRA'DAM

Yamaç arabaya binip uzaklaştığında onu izlemeye devam ettim.Gözden kaybolunca iç çektim.Ayağım sızladığında eğilip batan camı bulmaya çalıştım.Burnumu çektiğimde ağladığımı bile fark etmemiştim.Koltuğun kenarına oturmuş ayağıma bakıyordum.

ÇUKUR: AZRANIN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin