8 AY ÖNCE AZRANIN EVİNDE
Elimde namlusu kafama dayalı silah ile gülümsüyor ve Vedata bakıyordum.Gözünden endişe geçti.Bunu yapmam onun aleyhine olacaktı. Demir bana doğru bir adım attı.
"Kıpırdama" dedim göz ucu ile ona bakarark.Vedat elini havaya kaldırıp onu durdurdu.
"Azra, yapma" Renas bana doğru uzandığında kendimi geri çektim.
"Buraya kadarmış Vedat. Kırlangıç özgürlüğüne kavuşacak"ciğerlerimi hava ile doldurdum.Gözlerimi kapattım. Korkmuyordum ama geride kalacakları düşünüyordum.
"Dur! Dur!" Vedatın endişeli sesini duyunca gözlerimi araladım.
"Yapma" kafamı hafifçe yana eğip ona baktım. "Tamam" dedi ellerini havaya kaldırıp bana bakmaya devam ederken.
"Renasa dokunmayacaksın" dişlerimin arasından konuşmuştum.
"Tamam!" dedi beni onaylarken.
"O buradan özgür bir adam olarak çıkacak Vedat. Ben eğer ona bir şey olduğunu öğrenirsem, kendimle birlikte seni de yakarım. Hükumet tüm kirli sırlarını öğrenmek zorunda kalır"
Gözlerini kısıp beni süzdü. Bunu yapıp yapmayacağımdan emin olmak ister gibiydi.
"Yaparım Vedat. Elimde avucumda kalan bir şey yok ve inan bana ben düşersem, hepinizi düşürürüm"silahı kafamdan indirip ona yaklaştım.Silahı ikimizin arasına koyup tam kalbine dayadım.
"Beni gözden çıkaramıyorsun beni teslim edemiyorsun çünkü sen de yanacaksın" hafifçe gülümsedim.Bir adım daha atıp aradaki mesafeyi iyice kapattığımda ayağımın altındaki camlar ayağıma battı.
"Ne yapacağız senin bana olan bu sevdanı?" ben eğlenirken o renkten renge giriyordu.Demir bir kez daha adım atmış ama benim ona attığım bakışla durmuştu.Gözümdeki kararlılığı görmesine sebep olmuştum.
"Ne dersin Vedat artık son mu versek bu ilişkimize?" Demir elindeki silahı kafama dayadığında bir kez daha yüzümü çevirip onu süzdüm. Yüzünde endişe ya da tereddüt göremiyordum. O böyle bir adam değildi zaten.
"Beni öldüremezsin, ben dokunulmazım. Değil mi Vedat?" silahımı göğsüne iyice bastırdığımda elini uzatıp Demirin kafama dayadığı silahı indirdi.
"Demiştim sana" dedim Demire gülerken. "Dokunulmazlık güzel şey"
"Çift taraflı ajanı bulmaya çalışmaktan,intikam almaktan vaz mı geçtin?" gözlerinde korku olmadan gözlerimin içine bakıyordu.Ne yaptığını iyi bilirdi Vedat. İnsanların aklına girmeyi seven bir adam...
Ona cevap vermeden yüzündeki ifadeyi izlemeye devam ettim. İki elini uzatıp aramızda duran silahı kavradı. "Ama doğru ya sen sevdiğin adamdan bile vazgeçtin. Senin gözden çıkaramayacağın bir şey var mı Tilki? " Silahın üzerinde duran elinin ağırlığını hissediyordum.
Namluyu yavaşça yukarı çevirip çeneme dayarken zorlanmadı. Ben ise gözümü gözünden ayırmadım.
"Seninle ilgili en seviğim özellik, blöf yapmaman.Bir şeyi söylüyorsan, onu yapıyorsun" çeneme dayanan soğuk metal içimi ürpertmişti.
"Dediğin olsun, Renas yaşayabilir. Ama bunun tüm sorumluluğu sana ait" kulağıma doğru eğildi.
"Madem kahraman olmak istiyorsun, ol. Ama sen de biliyorsun ki bu davranışın karşılıksız kalmayacak" geri çekilip kısa bir süre için bana baktı. Sonra elini silahtan çekti ve elim vücudumun yanına düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇUKUR: AZRANIN DÖNÜŞÜ
FanfictionSilahların sesi boşlukta yankılandı. Böyleydi işte kızın hayatı. Ansızın geliyordu intikam peşinden, sinsice...Talep ediyordu sahip olduğu canı, nereye kadar kaçabilirdi böyle? O da biliyordu, ölüm onun daimi sevgilisiydi. Nerede olursa olsun gelip...