Yamaç tekrar elini uzattı. Yüzümü diğer tarafa çevirdim.
"Seni ben kitlemedim"dediğinde ona doğru dönmedim.
"Tilki"
Cumali Abi yüzümü döndüğüm tarafa gelip yere eğildi. "Ben kitledim. Ama bu kadar geç geleceğimizi bilemedim" kafamı kaldırıp ona baktım. Kaşlarını çatmıştı.
"Sonra konuşalım"
Cumali Abi tekrar ağzını açtığında Yamaç sesini yükseltti.
"Abi, şimdi değil, çık hadi" Cumali yerinden kalkıp bir daha bana baktı. Sonra da çıkıp gitti odadan.
"Azra" Yamaç dizlerinin üzerinde bana bakıyordu. Gözlerim gözlerini buldu. "Yemin ederim bilmiyordum" doğruyu söylüyordu. "Öğrenir öğrenmez de geldim zaten" kafamı salladım. Yerimden doğruldum.
"Kafandaki yaraya bakalım gel otur" eliyle yatağı gösterdi. Kafamı iki yana salladım.
"Yok bir şeyim. İyiyim"
"Azra, lütfen"dediğinde yatağa oturdum.
Elini saçımın arasına daldırdı. "Gel banyoda temizleyelim" dedi bu defa usulca.
Oturduğum yerden kalktım. O önde ben hemen arkasında koridora çıktık. Kendi odasına yürüdüğünde peşinden gittim. Kapıyı açıp geçmemi bekledi.
"Otur" kapağı kapalı klozeti gösterdi. Oturup bekledim. Kapakları açıp kapattı. Pamuğu ve alkolü alıp, lavabonun kenarına koydu. Askıda duran havluyu ıslatıp yanıma döndü. Kafamı eğdim. Yarayı temizledi.
"Bir daha kendine böyle zarar verme" havluyu lavabonun içine attı. Alkolü pamuğa döküp kafama bastırdı. Yara sızlayınca dişlerimi sıktım. Yere bakıyordum.
"Ne yapmamı beklerdin? Duvarları indirmediğime dua et" dedim. Yamaç elini çekti. Konuşmaya devam ettim.
"Bunu yapan sen olsan, gerçekten kavga edecektim. Böyle yumruk, tekme artık elime ne olursa" kafamı kaldırıp ona baktım. Kaşlarını çatmıştı.
"Cidden yapar mıydın?"
"Şüphen olmasın" deyip tekrar kafamı eğdim. Yamaç yarayı kapatıp. Eşyaları kaldırdı."Abimi dövemedin tabii" sesinde alay vardı ama sadece bana takılmak istediği belliydi.
"İstersen onun yerine seni döveyim Yamaç?" kafasını iki yana salladı."Yok yok. Şimdi hiç seninle uğraşamam. Yumruğun iyi,onu öğrendik. De bacaklarından pek ümidim yok" kafamı yana eğdim.
"Bana mı öyle geliyor yoksa sen ciddi ciddi üzerimde deneme yap, nolur kum torban olayım diye yalvarıyor musun?" yerimden kalktım.
Yamacın gülen yüzü ciddileşti. "Hayır ben sadece biraz gül istiyorum. O kadar. Yemin ederim, sadece bu" karşımda duran adama kısa bir an baktım. Yaralarımı saracak kadar, önümde diz çöküp beni karanlıktan çıkarmaya çalışacak kadar beni seviyordu. Uğruna can verilmeye değer sevgiydi bu. Ama benim sevdiklerim hep gözümün önünde can veriyordu. Rüyamı hatırlayıp ürperdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇUKUR: AZRANIN DÖNÜŞÜ
FanfictionSilahların sesi boşlukta yankılandı. Böyleydi işte kızın hayatı. Ansızın geliyordu intikam peşinden, sinsice...Talep ediyordu sahip olduğu canı, nereye kadar kaçabilirdi böyle? O da biliyordu, ölüm onun daimi sevgilisiydi. Nerede olursa olsun gelip...