GECE'DEN/ RUSYA ASKERİ ÜSSÜNDE
Koridordaki sensörler yandığında yatağımdan çıkıp kapıyı açmaya gittim. Saat üç olmuştu. Gelen Dimitry olmalıydı. Hep gelirdi. Yanlış yaptığımı fark ediyordum. Ülkeme hizmet etmek için burada olsam da, ben bir insandım. Bunu hükumet elbette hoş görmeyecekti. Ama hisler hiçbir zaman saklı kalamazdı. Ben hislerinden arınmış bir insan değildim.
Kapıyı açtığımda bana bir gülümseme ile bakan Dimitry ile göz göze geldim. Onu odadan içeri çektiğimde yüzümde aynı gülümseme vardı. Bana bu kadar yalan, sır içinde gerçek gelen tek şey o idi. Bu düşüncem değişecekti ama şuan için bundan haberim yoktu. Kapıyı kapattıktan hemen sonra dudaklarımız buluştu.
Sabahın ışığı odaya dolarken yerimden kalkıp banyoya ilerledim. Onu orada bırakmıştım. Hazırlanmaya başlamam gerekiyordu. Sıcak su üzerimden akıp giderken ben suyun altında öylece durdum. Banyonun kapısı açılınca durduğum yerden Dimitry'i izledim.
"Bana yer var mı?" diye sordu.
"Daha önce böyle bir soru sormamıştın" dedim olduğu tarafa bakarken. Beline sardığı çarşafın düşmesine izin vererek yanıma geldi. Duşakabinin içinde ben suyun altında o ise tam karşımda duruyordu.
"Eğitime yetişmem lazım" dedi kafasını suyun altına, bana yaklaştırarak. Bugün onun timinin eğitimi bizden önce olacaktı. Kafamı sallayıp çıkmak için hamle yapmıştım ki beni durdurdu.
Bir saatten kısa bir süre içinde hazırlanmış olan Dimitry kapıdan çıkmadan hemen önce dudağıma hızlı bir öpücük kondurdu ve hızlıca kapıdan çıktı. Onun çıkmasının üzerinden birkaç dakika geçmişti ki kapı hızlıca çalınmaya başladı. Yerimden sıçrayıp kapıyı açmaya gittim. Kapıda duran kızı süzdüm. Çatık kaşlarla onu izlemeye devam ettim. Sıkıca topladığı saçları gözlerinin çekilmesine sebep olmuştu.
"Ne var Adriana?" diye sordum o rahatsız edici bakışları ile beni süzmeye devam ederken.
"Gelmen gerek"
"Eğitimi öğleden sonra yapmayacak mıydık?" diye sordum onu süzerek. Bir şeyler yolunda değildi büyük ihtimalle. Yoksa böyle aniden çağırılmazdım. Benimle ilgili bir durum olabilir miydi? Yakalanmış mıydık? Dimtry'i de aldırmışlar mıydı?
"Nereye?" diye sordum bir adım gerileyerek. Benimle ilgili bir durum olsa Adriana'yı göndermezlerdi herhalde.
"Hadi Gece, emir geldi bizim timi sorgu odasının orada bekliyorlarmış" dedi bana sabırsızca açıklama yaparken. Timin toplanmasının bir çok sebebi olabilirdi. Birini yakalamış olabilirlerdi. Ama bu kadar acele gerçekleşmesi bana sadece infaz olabileceğini hatırlıyordu. Adriana'nın gözleri odamda gezerken kapıyı hızla kapatıp odadan çıktım.
"Gidelim" dedim peşinden asansöre giderken. Asansöre binip -2'ye basan Adriana'yı izliyordum.
"Neden bana öyle bakıyorsun?" diye sorduğunda kafamı öbür tarafa çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇUKUR: AZRANIN DÖNÜŞÜ
FanfictionSilahların sesi boşlukta yankılandı. Böyleydi işte kızın hayatı. Ansızın geliyordu intikam peşinden, sinsice...Talep ediyordu sahip olduğu canı, nereye kadar kaçabilirdi böyle? O da biliyordu, ölüm onun daimi sevgilisiydi. Nerede olursa olsun gelip...