Sıçrayarak uyandığımda kendi yatağımda uzanıyordum.Aynı rüyayı görmüştüm.Bir kez daha kırılan buzun içine düşmüştüm.Karşı tarafa geçemeden ama bu defa bana uzanan bir Ivan yoktu.En azından buna seviniyordum.
Yerimden doğrulurken dün geceyi anımsadım.Çok yorulduğuma kanaat getirip uyumaya gelmiştim.Erdem de içeride kalmıştı.Mutfağa doğru ilerlerken çalan kapının sesi ile irkildim.
Kapıyı açtığımda amir Renas ile göz göze geldik. "Günaydın,affedersiniz ben çok erken bir saate rahatsız ettim"cümleleri sıralarken beni tanıyınca durakladı.Ama renk vermeden devam etti.Beni arabada gördüğü zamandan hatırladığı belliydi.
"Mutfağınızdan su damlıyor demek için rahatsız ettim ben" üzerinde gri bir eşofman altı ve beyaz bir tişört vardı.
"Ya ben çok özür dilerim,hiç fark etmemişim.Gerçekten kusura bakmayın" Erdem içeride kıpırdanınca kapıyı biraz kapattım.
"Sorun değil ben de yeni fark ettim tüm gece akmış sanırım"
"Azra?" Erdem gözlerini ovalayarak bize doğru gelirken içimden küfürler savuruyordum.
"Erdem?" yanımıza gelip bana ve Renas'a baktı.
"Alt komşumuz-"ismini söylemesi için duraksadım.
"Renas"uzattığı elini sıkan Erdeme uyarıcı bakışlar atıyordum sinyalleri almış olacak ki sessiz kaldı.
"Kuzenim" dedim gülümsemeye çalışarak. Erdem kaşlarını çatmıştı ama bana uyup sahte gülümseme ile kafa salladı.
Renasın arkasındaki ışık yandığında o tarafa döndüm yüzümü.Yamacı görmem ile nefesimi tutmam bir oldu.
"Müstakbel eşim de geldi işte" aynı anda hem Erdemi hem Yamacı şok etmiştim.
"Yamaç bey" Renas dönüp Yamaca bakarken ben Erdeme 'sus'işareti yapıyordum.
"Amirim"onlar el sıkıştılar.Yamaç elini geri çekip bana döndü. "Sevgilim?"güler yüzünde 'Sen ne haltlar yiyorsun Azra?' esintileri vardı.
"Hoşgeldin sevgilim.Az önce Renas beyle tanıştık,benim mutfağım akıtıyormuş"diye ona özet geçtim.Karnımdan akan sıvıyı hissedince yutkundum.Yaram kanıyordu ve şansıma giydiğim tişört bembeyazdı.
"Biz dün gece tanıştık kendisi ile.Begümle konuşmak için gelmişti"
"Aaa,sahi unuttum ben onu.O nasıl oldu?"Yamaç şimdi tam yanımda duruyordu.Erdem ise arkamızda durmuş olanları izliyordu.
"İyileşiyor işte" diye cevapladı beni.Elimi arkasına atıp paltosunu sıkıca kavradım.Canım yanmaya başlamıştı ve birazdan tişörtüm kan olacaktı.Yamaç dönüp göz ucu ile bana baktı.
"İyi,çok iyi"dedim sesimi normal tutmaya çalışarak.
"Biz hemen mutfağı halledelim o zaman.Kusura bakmayın amirim.Telaştan uğramadık biz pek buraya"diye geçiştirdi Yamaç.
"Yok sıkıntı değil.Haklısınız.Tekrar kusura bakmayın rahatsız ettim iyi günler"
"Siz kusura bakmayın.Size de iyi günler" onu yolcu edip içeri geçtim.Kapı kapanır kapanmaz elimi karnıma bastırdım.
"Bir şey oldu"kan yayılırken tişörtü kaldırıp baktım.Dikişlerin bazıları atmıştı.
"Bez ve alkol lazım bana" deyip banyoya ilerledim.Yamaç mutfağa giderken Erdem peşimden geldi.
"Doktora gitmemiz gerekmez mi?"
"Hayır ben hallederim.Sen evden Damlayı alıp işe dön.işler durmasın"Erdem kafasını salladı.Arkasını dönmüş giderken kana bulanmamış elimle onu tutup durdurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇUKUR: AZRANIN DÖNÜŞÜ
FanfictionSilahların sesi boşlukta yankılandı. Böyleydi işte kızın hayatı. Ansızın geliyordu intikam peşinden, sinsice...Talep ediyordu sahip olduğu canı, nereye kadar kaçabilirdi böyle? O da biliyordu, ölüm onun daimi sevgilisiydi. Nerede olursa olsun gelip...