Bölüm 22

545 49 9
                                    

Yamacın kolunu sıkıca kavradım. Diğer elini bırakmam için salladı.

"İyiyim"dedi sadece.Elimi geri çektim.

Şenolun yerde cansız yatan bedenine bakıyorduk.

"Kim?"diye sordu kardeşlerine.
"Kim yaptı?"

"Falin. Sabah mahalleye inenler burada yatarken bulmuş"diye cevapladı Selim. Yutkundum.

Yamacı ve diğerlerini orada bırakıp kahveye daldım. Midem bulanıyordu. Lavaboya koşup kapıyı arkamdan kapattım. Midemde bir şey olmadığı için sadece acı bir sıvı kusuyordum. Artık daha çıkaracak bir şey olmayınca ağzımı silip yüzümü yıkadım. Aynada kendimi görünce irkildim. Benim yüzümden oluyordu tüm  bunlar. Falin benden intikam istediği için mahalleye saldırıyordu.

Dışarıdaki bağırışları duyunca lavabodan çıktım.

"Yamaç nereye gidiyorsun oğlum?" Salih arkasından bağırdı. Yamaç arabaya doğru koşarken ben de koşarak kahveden çıktım. Yamaç kimseye cevap vermeyerek arabasına atladı. Koşup kapıyı açmaya çalıştım ama tüm kapıları kitlemişti.

Dönüp arabanın önünde durdum. Eli ile çekilmemi işaret etti. Kafamı iki yana salladım. Penceresini açıp bağırdı.

"Azra çekil şuradan!"

"Çekilmiyorum!"diye cevapladım. Kalabalık hala kahvenin önündeydi.

"Azra!"diye gürledi.

"Çekilmeyeceğim!"Yamaç nefesini dışarı verip arabayı hareket ettirmek için gaza bastı. Cebimdeki silahı çıkarıp ön tekerlere ateş ettim. Tekerler patlayınca Yamaç sinirle direksiyona vurdu. Sonra bir hışımla çıkıp kapıyı çarptı.

"Ne yapıyorsun?" bana bağırmaya başlayınca onu kolundan tutup berbere sürükledim.

"Yürü!"

"Azra! Ne yapıyorsun!"

"Yürü"

Onu berberden içeri sokup kapıyı ardımızdan kapattım.

"Ne yapmaya çalışıyorsun, çekil gidicem"

"Beni dinle. Lütfen bi dinle beni sakin ol" sinirden seğiren çene kaslarına baktım. Gözlerinin yeşili siyaha dönüyordu. Çok sinirliydi. Elimi uzatıp yüzüne koydum. Kendini geri çekmedi. Sonra ona sarıldım. Kollarını bana sarmadı.

"Önce Şenola karşı görevimizi yerine getireceğiz tamam mı? Onun yasını tutacağız. Sonra intikamını alacağız. Söz veriyorum alacağım"kollarını bana sardı. Kafası saçlarımın arasındaydı.

"Falinin kim olduğunu biliyorum. Geçmişte benim katılmadığım bir görevde hedefti. Ölü olması gerekiyordu ama" Yamaç kafasını geri çekti.

"Öldürmemişler" diye tamamladım cümlemi yüz ifadesini izlerken.

"Yani...Yani senin yüzünden mi bunlar, benim aileme, benim mahalleme bulaşıp duruyor" biraz incinmiştim bu söylediği ile. Bende aileden değil miydim?

"Falin benim kim olduğumu anlamış olsa beni Ruslar çoktan almaya gelirdi. Kardeşiydi o kız" Yamaç gözlerini kırpıştırdı.

"Salih söyledi. Konuşmak için zamanım olmadı diye söyleyemedim sana" dedim.

Yamaç yavaşça koltuklardan birine çöktü. Ellerini yüzüne kapattı.
"Yamaç" Onu böyle görmek çok canımı sıkıyordu.
"Bunu halledeceğim tamam mı? Önce cenazemiz ile ilgilenmek zorundayız" Yamaç hafifçe kafasını salladı. Ben de karşılık olarak kafamı salladım.

ÇUKUR: AZRANIN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin