ÇUKUR: AZRANIN DÖNÜŞÜ

Bölüm 42

Yamacın saçlarımda gezen eli ile uyandım tek ışık hemen başucumda duran lambadan geliyordu.Saçlarımda dolaşan eli yanağımda gezdi.

"Hala kızgın mısın?" gözlerim ışığa adapte olmaya başlamıştı."Evet ama bu seni sevmediğim anlamına gelmez.

"Beni seviyor musun?" ışıkta gözlerini yakalamaya çalıştım. Bir süre durakladı.Sonra üzerimden öbür tarafa atlayıp uzandı. Elinin biri yüzümde diğeri ise elimde duruyordu.

"Seviyorum.Seni çok seviyorum" Bu kelimelerin bende bıraktığı etkiyi kalbimin en derinlerinde hissetmiştim. Ona yaklaşıp alnımı alnına yasladım.

"Gitmezsin değil mi?" beni bırakıp gitmesini istemiyordum. "Gitmeyeceğim"dedi hiç beklemeden.Dudağımı dudağına bastırdım."Fazla mı özledin ne?"dedi hem gülüyor hem beni öpüyordu.

"Belki biraz" dedim ona katılarak.Kahkahası odayı doldurmuştu. "Bu gece,sen ve ben...Sadece biz baş başa olacağız" gözlerime bakan gözlerini inceledim.Ona Yavuzun niyetinin ne kadar ciddi olduğunu söyleyemeyecek olmak bana kendimi berbat hissettiriyordu.Ama ona söylersem de müdahale edeceğini biliyordum ve bunun olmaması gerekiyordu.

Onun bana bakan gözlerine dalarken şimdilik bunu düşünmemeye karar verdim."Hadi pansumanını yapalım" yerinden kalkıp beni peşinden sürüklerken onu takip ettim.Lavaboya peşinden girince oturmamı söyledi.

Klozetinin üzerine otururken onun ilk yardım çantasından ihtiyacı olan şeyleri çıkarmasını bekledim.Elindeki pamuk ile yanıma geldi.Diz çöktüğünde etrafıma bakıyor ona odaklanmıyordum.Bacağımdaki yaranın sızlamasını beklerken bir şey hissetmedim.Dönüp ona baktığımda elinde bir yüzükle duruyordu.Kaşlarım çatılmış sadece onu izliyordum.

"Bekleyecektim ama bekledikçe başımıza bir şeyler geliyor.Sen benimleyken ben beklemek istemiyorum" hafifçe güldüm.

"Bana bir lavaboda mı teklif ediyorsun.Hayatımda aldığım tek teklif bu biliyorsun değil mi?"o da güldü.

"Beni hedef yaptığın zaman ön teklifimi yapmıştım.O da pek normal sayılmazdı"kafamı salladım.

"Ben bir Koçovalı mı olacağım?"elini uzatıp elimi kavradı. "Eğer istersen" dedi parıldayan gözlerle.

"İsterim tabii"

"Resmi olmak için soruyorum-"lafını bitirmesine izin vermeyerek onu yukarı çekip kaldırdım.Ben de ayağa kalktım şimdi göz göze bakıyorduk.

"Evet" dedim daha fazla konuşmasına izin vermeyerek uzanıp onu öptüm.Elinde duran parmağıma yüzüğü geçirip ellerini belime sardı.Karnım onun karnına yaslanmıştı.Dudakları dudaklarımın üzerinde gezerken ben de oluşmaya başlayan heyecan da büyümeye başlamıştı.

Dudağını geri çekip gözlerime baktı. "Yaralısın"Bana durmalıyız diyordu kısaca ama kolay değildi.Kafamı arkaya atıp kendimi toplamaya çalıştım.

"Bana gerçekten pansuman yapmayı düşünür müsün artık?" ben gülerken durup bana baktı.

"Beni sana pansuman yapmak zorunda bıraktığın için sana birkaç lafım var"

"Pansuman yaparken konuşabilirsin herhalde" arkamda duran kremi ona uzatırken tekrar oturdum.Yamaç tekrar dizlerinin üzerine çökerken bacağımı tuttu. Pamuğa alkol dökerken gözümün içine içine bakıyordu.

"Kendi başına hareket etmekten vazgeçmen gerek"

"Deniyorum" pamuğu bacağıma bastırdığında dişlerimi sıktım.

"Hayır denemiyorsun"parmağını bacağımdan yukarı çıkarıp elini karnıma koydu. Tişörtümü sıyırırken dikkatle onu izliyordum.

"Ben seni riske atmak istemiyorum" dediğimde elindeki pamuğu bu sefer karnımdaki yaraya bastırdı.