Uzun bir aradan sonra hikayeme dönebildim. Umarım kurgu hoşunuza gider. Yaptığım planların bir şekilde dışına çıktım.
Keyifli okumalar.♥
_Önceki Bölümden Kesit_
"Sevgimi kullanarak acımamı beklemiyorsun değil mi?"
"Sadece denedim."
"Bende seni seviyorum, sevgilim. Ama pes etmiyorum. Sende etmeyeceksin."
Alec'i başımda onaylarken, birlikte kahvaltı yapmaya başladık. Bense daha şimdiden onun bana yapacaklarından değil de, Brandon ile karşılaştığımızda olacaklardan endişelenmeye başlamıştım.
Magnus
Neredeyse masasın tamamını kaplayan çizelgeyi incelerken, bir türlü oturtamadığım düşüncelerin ışığında, fazlasıyla gergin hissediyordum. Brandon, ikiz cadılar dışında geriye kalan tek büyücüydü. Durum buyken, bu kez bizi, gizliliğin ya da her hangi bir oyunun kurtaracağını sanmıyordum. Daha da önemlisi Brandon'ı tanımıyordum.
"Planı bu şekilde yapmak zaman kaybı gibi, Magnus. Çok fazla boşluk var."
"Sanırım. Belki de senin güçlerine odaklanmalıyız, Alec. Ölüm getirenin..."
Cümlemi daha bitiremeden Alec'in beni çekmesiyle, bedenim ona çarparken derin bir soluk verdim. Son günlerde ortaya çıkan ani hareketlerine alışmaya çalışsam da, bunu başarmakta zorlanıyordum. O ise durmak nedir, bilmiyordu.
"Yavaş ol, Alec."
"Olmuyorum. Madem güç istedin. O halde bağı sonuna kadar kullanalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obscuration [Malec]
Fantasyİstemediği bir göreve maruz kalan ateş perisi Magnus. Kabuslarından kurtulamayan bir insan, Alec. İkisininde habersiz olduğu bağın, onları bir araya getirmesiyle ortaya çıkan kaos...