Yankı

197 21 92
                                    

_Önceki Bölümden Kesit_

"Ne oldu? Isabelle'e bile söylemeden buraya geldim. Magnus nerede?"

"Şey... O... Odada..."

Raphael, kesik kesik kelimelerimi tamamlamama izin vermeden odaya geçtiğinde, onun peşinden ilerledim. Gerçeği kendi gözleriyle gören perinin ne tepki vereceğini beklerken, yüzüme yediğim sert tokatla hiçbir şey diyemedim.

"Onu sonunda yok ettin. Ölürdün. Mutlu musun?"

 Mutlu musun?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alec

Yanağımdaki sızıyı tamamen göz ardı ederken, Raphael'e cevap vermeyi bile istemedim. Ne diyebilirdim? Mutlu değildim. Mutlu olmayacaktım. Magnus tekrar nefes almaya başlamazsa, mutluluğun hayatıma dahil olacağından bile şüpheliydim.

Düşüncelerimi susturup periye döndüğümde, onun Magnus'a odaklanarak yatağa yaklaştığını gördüm. Elini yavaşça Magnus'un soluk tenine değdirirken, iç çekişlerini duyabiliyordum. Yüzünü görmüyor olsam da, ağladığından emindim. Dolan gözlerimle ona eşlik edecek hale gelirken, yutkundum. Dağılmak istemiyordum. 

Kısa süre sonra da,  Raphael, sesindeki öfkenin silikleşerek hüzne dönüştüğünü hissederken, fısıltı şeklindeki sesini duydum.

"Bunu ona nasıl yapabildin? Magnus... O... Seni seviyordu... Sende öyle..."

Duyduğum kelimelere karşılık boğazım oturan yumru yüzünden, bir an yutkunamadım. Sadece, "Ben..." diyebilmeyi başarsam da, düzgün bir cümle bile kuramıyordum. Saniyeler dakikalara dönüşmeye başlarken, Raphael'in başını çevirmesiyle göz yaşı kaplı yüzüyle, karşı karşıya kaldım. Benimde ondan farklı olmadığımı gördüğünden tekrar konuştu. 

"Söylesene... Bunu nasıl yapabildin?"

"Lilith'i öldürdük."

Aniden dile getirdiğim cümleye karşılık Raphael, büyük bir şok geçirirken sadece tek bir kelime edebildi. 

"Ne?"

Onun bu halini geçirmek için uzun uzun açıklamalar yapmam gerekiyordu. Ama işin gerçeği şu an olanları konuşmak istemiyordum. Magnus'u geri getirecek bir yol bulmak istiyordum. Bunu tek başıma yapamayacağımı anlamışken, lanetin haklı çıkmasından ölümüne korkuyordum. 

"Cadı öldü. Nasıl ve neden sorularına lütfen başlama. Şu an önemli olan tek şey, lanet yüzünden Magnus'u kaybetmiş olmam. Saatlerdir güçlerime rağmen onu hayata döndürmenin bir yolunu bulamadım. Bu yüzden buradasın. Bana yardım etmelisin. Onu geri getirmek için herhangi bir büyü mutlaka olmalı."

"Böyle bir şeyi yapabilmen mümkün mü?"

Raphael, büyü ile uzaktan yakından alakası yokmuş gibi konuşurken, kaşlarım çatıldı. Belki de hala yaşadığı şok yüzünden böyleydi. Yine de bir an önce kendine gelmek zorundaydı. 

Obscuration [Malec]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin