Pericim : evrem-123
_Önceki Bölümden Kesit_
Konuşmanın sonunda, Alec'in yüzündeki ifadeden konuşulan her şeyi duyduğunun farkındaydım. Aniden gelen korkuyla, derin bir nefes alırken ona doğru yaklaştım. Ailesine duyduğu endişeyi iliklerime kadar hissederken, elimi koluna koydum. Ona güven verircesine kolunu kavrarken hafifçe sıktım.
"Merak etme. Ailene bir şey olmasına izin vermem, Alec."
Alec'in "Biliyorum." demesiyle gülümsedim. Beklediğim tepki bu olmasa da hoşuma gitmişti.
Alec
Magnus'un üzerimdeki bakışları değişirken, ürkerek geriye doğru birkaç adım attım. Bu adamdan kesinlikle korkuyordum. Diğer yandan, ona güveniyordum da. Bu durumsa gerçekten tuhaf geliyordu.
Psikologlarla dolu tedavi geçmişimde, hastalığımla ilgili birçok teşhis konmuştu. Bunlardan biride insanlara karşı duyduğum güvensizlik durumuydu. Altında yatan neden ise gayet basitti. Max'in öldüğü gün yaşadıklarıma kimsenin inanmaması, kabuğumun oluşmasına zemin hazırlamıştı. İleri ki zamanlarda başlanan tedavi sürecide bana yardımcı olmazken, kabuk içinde yaşamaya farkında bile olmadan alışmıştım. Tamda bu sebeple, ailem dışında, yabancı insanları hayatıma dahil etmek istemiyordum.
Tabi bu isteğim özellikle annemin umurumda olmuyordu. Lise ve üniversite döneminde birlikte olmamı istediği bir çok kişiyle tanışmamı sağlamıştı. Bense, üniversitedeki kadına kadar hepsinden sıyrılmayı başarmış olsam da, son sefer cidden korkunç zamanlar geçirmeme sebep olmuştu. Tina ile neredeyse evlenecektim! Öpmesine ve sarılmasına izin versem de hiç bir zaman okuduğum kitaplar ya izlediğim filmlerdeki gibi bir duygu içime yerleşmemişti. Denemiştim ama ona karşı hiç bir tutku hissetmiyordum. Sadece sevgiyi biraz hissetmiştim oda arkadaşlık olarak kalmıştı.
O dönemde Jace'in yaptığı bir sürü bel altı şakasına maruz kalmamın yanında söylediği cümle şu an aklımdan çıkmıyordu. Onun gibi bir kadına el sürmemek için eş cinsel olmak gerekir. Ona, o zamanki cevabım ise çok istiyorsan sen dokun olmuştu. Hayatımı kurtaran şeyde tam olarak buydu. Tina'nın, Jace ile birlikte olması. O zamanlar kızgın rolü yapsam da, Jace resmen hayatımı kurtarmıştı.
"Alec, beni dinliyor musun?"
Daldığım düşüncelerden Magnus'un sesiyle kurtulurken başımı iki yana salladım. Bu durum can sıkıcıydı. Yinede engel olmanın bir yolu yoktu. Geçmişi düşünmeye başlıyor ve o kısımlarda takılı kalıyordum. Zaman ve mekan kavramım devre dışı kaldığında ise korkunç bir baş ağrım başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obscuration [Malec]
Fantasyİstemediği bir göreve maruz kalan ateş perisi Magnus. Kabuslarından kurtulamayan bir insan, Alec. İkisininde habersiz olduğu bağın, onları bir araya getirmesiyle ortaya çıkan kaos...