Ölüm Uykusu

1K 115 275
                                    

İthaf : brasezer1994

_Önceki Bölümden Kesit_

Kolumu Magnus'dan kurtardığımda yürümeye devam ettim. Kadın bana bakarak gülerken, "Zeki insanları severim." dedi. Bir kaç adım sonrası yanına vardığım kadının yanına geçtim. Magnus'un onaylamaz bakışları altında, kadının kolunu kavradım. Aynı anda odada cadının çığlığı duyulduğunda, parmaklarımın altındaki derinin çürümeye başladığını hissettim. Gözlerim tamamen karardığında ise duyduğum son şey Magnus'un, "Alexander." diye bağırması oldu.

Magnus

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Magnus

Alec'in kararan gözlerini fark ettiğimde, endişeyle ona doğru koştum. Gözleri tamamen kapandığında, düşmek üzere olan bedenini kavradım. Ağırlığı ile çökerken olduğum yere oturduğumda, Alec'in başını göğsüme yasladım. Olanları anlamaya çalışıyordum. Alec, bunu tek başına nasıl yapabilmişti? Hemen yanımızda Iris'den kalan küller bulunuyordu. Sihirbaz onu gerçekten yok etmişti. Hemde bunu sadece tek bir dokunuşuna borçluydu.

Raphael şoktan tam olarak çıkamadığını, belli eden hareketleriyle yanıma yaklaştı. Konuşmak için ağzını bir kaç kez açıp kapaması gerekse de sonunda cümle kurabilmişti.

"O... Az önce bir cadıyı öldürdü. Resmen küle çevirdi..."

Raphael'den pek farkım olmadığı için konuşmam biraz uzun sürdü.

"Evet, yaptı."

Kapıdan Catarina ve Clary'nin gelişini gördüğümde, onların az önce Iris'in attığı ölüm çığlığını duyduklarına emindim. Hemen arkalarından gelen Alec'in ailesiyse bir şeylerin farkında olmadıklarını bakışlarından belli ediyordu. Iris, Robert ve Jace ile birlikte diğerlerine de büyü yapmış olmalıydı. Şimdi ise ölen cadı yüzünden bütün büyüler yok olmuştu.

Maryse lightwood, üzerimize doğru gelirken yanımda diz çöktü. Endişeli bir annenin şefkatini Alec'e gösterirken, bir süre sonra öfkeli gözleri beni buldu.

"Burada neler oluyor? Alec'e ne oldu? Hemen bir açıklama bekliyorum."

"Bayıldı. Ama iyi durumda olmalı." Bunu söylerken onu kontrol ediyordum. Bedeninde herhangi bir acı belirtisi yoktu. Sadece uyuyor gibi görünüyordu. Bu yüzdende en iyisi onu odasına götürmek olacaktı.

"Alec'i odasına götürelim. Size gereken açıklamayı yapacağım."

Maryse, şüphe ve endişeyle Alec'in alnına, elini koydu. Sonrada sessizce ayağa kalkmasıyla, Alec'i odasına götürdük. Her adımda annesi ve kız kardeşi peşimdeydi. Ona zarar vermemden korkuyor gibi davranıyorlardı. Ama Alec'e asıl zararı, babasının eve getirdiği kadın verecekti. Hoş ben onu korumayı bile becerememiştim ve bu durum sahiden de öfkelenmeme sebep oluyordu.

Obscuration [Malec]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin