Karanlıkta

139 12 7
                                    

Kaç bölüm sonra final yaparım bilmiyorum ama bu hikayem final yapmadan diğer hikayeme devam etmeyeceğim. Biraz odaklanma sorunu yaşıyorum da... Bunun dışında hikayeme yorum yaparsanız sevinirim. 

Keyifli okumalar ♥

_Önceki Bölümden Kesit_

Bu kelimeler her ne kadar bana yeterli gelmese de, sessizce Magnus'un yanından kalkarak yürümeye başladım. Odadan çıkarken toza dönen kapıyı da eski haline getirerek ona istediği mahremiyeti verdim. Bugün onu yeterince zorladığımı düşünürken daha fazla üzerine gitmek istememiştim.

 Bugün onu yeterince zorladığımı düşünürken daha fazla üzerine gitmek istememiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alec

Magnus ile yaşamayı başarabildiğim kısacık yakınlaşmanın üzerinden, neredeyse beş gün geçmişti. Ne yapabileceğimi bilememek bir yana, hala ona doğru bir adım bile atmayı başarmıyordum. Bana söz vermişken, bu sözü tutabileceğini ummuştum. Çünkü Magnus, tanıştığımız günden bu yana, neredeyse verdiği tüm sözleri yerine getirmişti. 

Bende bu düşünceye tutunarak sessizce bekliyordum. Yine de beklemek her geçen gün daha zor oluyordu. Hayata geri döndüğünden bu yana sanki bir asırdır onu geri kazanmaya çalışıyordum. Ama başarmaya yakın bile değildim. 

Bazı zamanlarda yine kendimi onun kapısının önünde bulurken, beni her ne kadar kovmasa da istemediğini biliyor olmak, harekete geçmeme engel oluyordu. Sabahları mutfakta karşılaştığımızda onu resmen göz hapsine alıyordum. Yine de bu durumda fazla uzun sürmemişti. Magnus, bakışlarımdan rahatsız olduğunu dile getirdikten hemen sonra yaralı olmayan kollarını göstermişti. En azından artık kendini kesmiyordu. Ya da bu durumu fark ettiğim için kendini daha iyi saklıyordu. Bense saklanmadığı konusunda kendimi ikna etmeye çalışıyordum. 

Boş geçen zamanlarımın ortasında çalan telefon dikkatimi dağıtırken, ekrana baktım. Suki, arıyordu. Kitapçıda yaşanan olaylardan sonra bir daha oraya da, adım atmamıştım. Tüm zamanımı sevdiğim adamla ne yapabileceğimi anlamaya çalışarak geçiyordum. 

Isabelle ve Simon orayla ilgileneceklerini söylediklerinden, tamamen Magnus'a odaklanabiliyordum. Yine de oyalanacak bir şeylere olan ihtiyacım vardı. Düşünceler arasında dolanmak özellikle cevap bulamamak, akıl sağlığıma iyi gelmiyordu. BU yüzden yine kaçışım kitapçı olacak gibi görünüyordu. 

"Alec?"

"Bir sorun mu var?"

"Hayır. Bugün gelip gelmeyeceğinizi öğrenmek istedim. Ay sonu sayımları var. Kız kardeşinizde gelemeyeceğini söyledi. Belki de, bu defa gelmek istersiniz. Uzun süredir yoksunuz."

Obscuration [Malec]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin