Ölüm Getiren Fısıltılar

201 23 187
                                    

Yorumlarınızı lütfen paylaşın. Keyifli okumalar :)

_Önceki Bölümden Kesit_

Yüzlerimiz birbirine yaklaşırken, dudakları dudaklarıma temas etti. Magnus'un nefesini yüzümde hissederken onun dudaklarını öptüm. Aldığım karşılıkla birlikte gözlerim kapanırken, ruhunun ruhuma karıştığını hissediyordum. Ellerimin arasındaki bedeni toz taneciklerine dönüşürken, o ve ben değil. Tamamen biz oluyorduk. Bu kez birleşmenin daha da derinden olduğunu hissettiğimde gözlerimi araladım. Zihnimin gerisinde ise Magnus'u duyabiliyordum."

"Hazırız."

"Hazırız."

Alec&Magnus

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alec&Magnus

Ölüm getiren laneti, etkisini daha da arttırırken aynı şekilde gücümün de katlanarak arttığını hissediyordum. Resmen Magnus'un ruhu tüm gücümün kaynağına dönüşmüştü ve bu güç gerçek anlamda başımı döndürüyordu. Öyle ki, içimde en ufak bir şüphem kalmış olsa bile artık Lilith'i yok edeceğimden emindim.

"Magnus, nerede?"

Duyduğum ses yüzümdeki gülümsemeyi soldururken, öfke dolduğumu hissederek Rose'a döndüm. Dışarıdan tam anlamıyla Magnus gibi görünürken, onun nerede olduğunu soramazdı. Yapması gereken tek şey onun gibi hareket etmekti. Bunun planlarımı berbat edeceğini düşünerek daha da sinirlenirken, cadının üzerine yürüdüm. 

"Sakin ol, Alec."

"Olanı görmüyor musun, Magnus? Her şeyi berbat edecek."

Zihnimin gerisindeki sesim gayet sakin olsa da, cadıya kullandığım kelimeler öfke doluydu. 

"Magnus sensin önce bunun farkına varman gerekiyor. Onun nerede olduğu da seni hiç ama hiç ilgilendirmiyor. Planıma uymak zorundasın."

"Evet, haklısın. Sadece..."

Cadının daha fazla konuşmasına izin vermeden kolunu kavradığımda, dudaklarını mühürledim. Bazı şeylerin konuşularak anlaşılamayacağı konusundan emin olurken, lanetin cadıyı etkisi altına almasına izin verdim. 

"Alec ne yapıyorsun?"

"O sen değil, Magnus. Bu da onu köle olarak kullanabilirim anlamına geliyor. Aslında düşününce Lilith'e karşı böyle olmam şaşırtıcı olmayacaktır."

"Ama, bu yaptığın."

"Onu tanıyorsun, Magnus. Sence periye işkence edebilecek miydi? Bundan kesinlikle şüpheliyim."

"Yine de..."

"Ne yapmam gerektiğini biliyorum, Magnus."

Rose'un kolunda ortaya çıkan mühürle onun tamamen emrim altına girmesini sağlarken, kendisiyle ilgili tüm anılarını zihninden defettim. Tamamen Magnus gibi hareket etmeli, istediğim hiç bir şeye itiraz etmemeliydi. Sonunda onun elini bıraktığımda bakışlarındaki değişimle gülümsedim. Şu an itaatkar köle bir peri gibi görünüyordu. 

Obscuration [Malec]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin