Edit çok hoşuma gitti. İzlemenizi öneririm. Bende şarkıyı dinleyerek bölümü yazdım.
Keyifli okumalar :)
İthaflar
_Önceki Bölümden Kesit_
Yaptığı büyü bedenimizin temizlenip, yatak kıyafetleri giymemizi sağladığında istediği tek şeyin sarılıp uyumak olduğunu anladığım anda kollarını bedenine doladım. Sonrasında da gözlerimi yumdum. Yarın Alec'in yanında olacak olmam bir yana, onunla konuşmak zorunda olduğum şeylerden korkuyordum.
Alec
Magnus'un söylediklerine gülümserken, bir şeyleri sorgulamayı çok önceden bıraktığım için rahatlamış hissediyordum. Her şeyin bir rüya olduğunun bilincinde olmak ile orada tıkılı kalacağını bilmek aynı anlama gelmiyordu. Gerçekliği her ne kadar reddetmek istesen de, benliğini içine alan bu yer, nefes aldığın her anı sen istemesem de gerçek kılmayı başarıyordu.
"Sıkıldığını tahmin ediyorum ama tekrar, tekrar söyleyeceğim. Seni seviyorum, Alexander..."
Magnus'u kollarımın arasına daha fazla çekerken, sırtımı altında bulunduğumuz ağaca yasladım. Ellerim saçlarında gezinirken, yüzümdeki gülümsemeyi olduğu gibi sergilemeye devam ediyordum.
"Bundan asla sıkılmam, Magnus. Bende seni seviyorum."
Kelimelerimin ardından saçına bir öpücük kondurduktan sonra hedefim olan dudaklarına yöneldim. Öpücük aldığım karşılıkla derinleşirken, ellerim çok geçmeden bedeninde gezinmeye başladı. Taptığım tenine bıraktığım dokunuşlar artarken, dudaklarıma doğru inlemesiyle yoldan çıkmak üzere olduğumun farkındaydım. Tek sorun burada yalnız olmamamızdı. Bir kaç metre ilerimizde Jace ve Clary'nin konuşmaları kulaklarıma ulaşırken, kendimi geriye çekmek zorunda kaldım.
"Yalnız kalacağımız bir yere gidelim mi?"
Magnus, beni tutarak ayağa kalmamı sağladığında, aramızda bir adım mesafe bırakarak uzaklaştı. Ellerini arkasında birleştirip gülümserken, çeneme bıraktığı küçük öpücük sonrasında da, göz kırptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obscuration [Malec]
Fantasyİstemediği bir göreve maruz kalan ateş perisi Magnus. Kabuslarından kurtulamayan bir insan, Alec. İkisininde habersiz olduğu bağın, onları bir araya getirmesiyle ortaya çıkan kaos...