Zıtlık

980 97 401
                                    


Busemetis00

brasezer1994

_Önceki Bölümden Kesit_

"Ne yapıyorsun, Magnus? Bırak beni seni..."

Konuşmam dudaklarımın çizgi haline gelmesiyle kesilirken, Magnus'un "Böylesi daha iyi." dediğini duyarak çırpınmaya başladım. Ne hareket ediyor ne de konuşabiliyordum.

Raphael, Isabelle'nin omuzlarını kavradığında, onu odadan çıkarttı. Ben ise Magnus'un öfke dolu gözleriyle baş başa kaldım.

 Ben ise Magnus'un öfke dolu gözleriyle baş başa kaldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Magnus

Alec'in gereksiz çırpınışlarını izlerken sessizdim. Bana yansıttığı öfkesi yüzünden geçen her saniye daha fazla sinirleniyordum. Sihirbaz... Çoğu zaman olduğu gibi, beni ciddi anlamda zorluyordu. Yine de bu durumun bana özel olmadığını az önce tanık olduğum olayla, bir kez daha kavramış oldum. Tıpkı Isabelle'in söylediği gibi etrafındaki herkesle, her şekilde uğraşan bir tavır sergiliyordu.

Sadece... 

Anlamadığım durum şuydu. Yanında beni hissettiği her an neden önüne gelen ilk kişiyi yatağa atmaya çalışıyordu? Etrafındaki kişileri sinir etmek için seçeceği bir çok yol vardı. Bizim durumumuzda ise, sevgili bile değilken bir başkasıyla sevişmesi umurumda değildi. Sadece Raphael'i arzulamak o an için, bütün sinir sistemimi darmadağın etmişti. Tekrarını kesinlikle yaşamak istemiyordum. 

Sihirbazdan kazandığım yegane alışkanlık olan düşüncelere dalma kısmına takıldığımı fark ettiğimde, başımı iki yana salladım. Yatağın ayak ucuna yakın bulunan iki kişilik koltuğa oturduğumda, Alec'in bana odaklı öfkeli gözlerine baktım. Bana sinirliydi. Bense ona daha fazla sinirliydim. Ama şu an, sihirbazın sinirli olmasını değil. Benden korkmasını istiyordum. Sadist bir peri sayılmazdım. Yine de Alec'i tanıdığım andan beri, sadist ve mazoşist olma konusunda büyük adımlar atıyordum.

Dakikalar sonra sihirbazın bana yansıyan duygularını yapabildiğim kadar bastırdığımda, Alec'in sessiz kalmasını sağlayan büyüyü kaldırdım. Ondan duyacağım sinir bozucu kelimelere kendimi hazırlamalıydım. Yine de dengesizliği yüzünden, bunun pekte mümkün olduğunu sanmıyordum. Ne kadar kötüsünü düşünsem de, onun daha kötüsünü yapma potansiyelini yok sayamazdım. 

 "Sonunda lanet peri büyüsünü kaldırdın. Neden her defasında bana bunu yapıyorsunuz?"

Ayağa kalkarak kollarımı göğsümde birleştirdiğimde yatağa doğru yürüdüm. Sihirbaz sahiden de bunu mu sorguluyordu? Keşke ne kadar saçma konuştuğunun farkında olsaydı. Ama değildi. Bazen dudaklarını mühürlemek yerine iğneyle dikmek istiyordum. 

Obscuration [Malec]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin