Yorum yaparsanız sevinirim :)
İthaf: -Alnair
_Önceki Bölümden Kesit_
Sözlerim bir işe yaramazken, Alec'in çırpınışları daha da arttı. Nefesi öylesine kötü bir hal almıştı ki, kalp krizi geçirmesinden korkar hale geldim. Karışan duygularım sağlıklı düşünmeme engel olurken burnuma dolan kokuyla derin bir nefes aldım. Bu yakınlık kesinlikle sonum olacaktı ve birden kendimi harekete geçerken buldum. Belki de bunu yapmamalıydım. Yine de yaptım. Yüzlerimizi birbirine daha da yaklaştırırken, Alec'in dudaklarını dudaklarımla örttüm.
Magnus
Dudaklarımı, Alec'in dudaklarına bastırırken, zihnimin içinde hala neden sorusu dönüyordu. Bunu ona neden yapıyordum? Nefesinin düzene girmesi için mi? Yoksa kendine getirmek için mi? Belkide sadece, onu gördüğüm andan beri merak ettiğim tadı algılamak için öpüyordum. Gerçi henüz öpmeye bile başlamış sayılmazdım. Olan şey sadece dudaklarımın, dudaklarına dokunuşundan ibaretti.
Hareketsiz kalmam giderek daha da tuhaf bir hal alırken, asıl tuhaflığın başka bir şey olduğunu geçte olsa fark ettim. Alec, çırpınmıyordu. Hareket etmeyi bırakmıştı. Aslında sanırım artık nefeste almıyordu. Neler olduğunu anlamak için kendimi geriye çektiğimde, parlayan ela gözlerine baktım.
Bakışlarında ne bulmam gerektiğinden ise emin değildim. Barda tanıdığım Alec'in çoktan bana bağırması gerekiyordu. Ama şu anki tepkisizliği, benimde tepki vermeme engel olmaktan başka işe yaramıyordu.
Hisler, duygular tamamen karman çorman olmuştu. Hangi duygunun kendimin, hangisinin Alec'in olduğunu çözemediğim gibi ondan uzakta duramıyordum. Aslında durmakta istemiyordum. Bedenimin altında fazla çekici görünüyordu.
Burnuma dolan kokunun oluşturduğu hisse odaklanarak yeniden eğildim. Bu kez küçük bir temas olsun istemiyordum. Dudaklarımızın buluşmasını sağladığımda, hızlı bir şekilde dilimi dudaklarının üzerinde gezdirdim. Onu zorla öpüyor olabilirdim. Ama istemese, itiraz edeceğini de biliyordum. Durmamı sağlayacak tek şey bu olurdu.
Dudaklarının, dilime bıraktığı tat beni sarhoş edecek ölçüde keskindi. Karşılık almamam umurumda bile olmadan, alt dudağını ağzımın içine çektiğimde emmeye başladım. Ellerim bileklerini çoktan bırakmış, Alec'in beline yerleşmişti.
Sonra fark ettiğim kıpırtıyla, saçlarımda dokunuşunu hissettim. Beceriksizce hareket eden dudakları, ateşli olmaya oldukça müsait olan öpücüğe uyumlu olmaya çalışıyordu. Sırf onun bu yavaşlığı yüzünden bende yavaş hareket ederken, sadece onu öpmeyi sürdürdüm. Bedenimi bedenine bastırdığımda, kulağıma dolan inlemesi dudaklarımın yukarı doğru kıvrılmasını sağladı. Şu an ileri gidebilirdim. En azından aklımdan geçen buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obscuration [Malec]
Fantasyİstemediği bir göreve maruz kalan ateş perisi Magnus. Kabuslarından kurtulamayan bir insan, Alec. İkisininde habersiz olduğu bağın, onları bir araya getirmesiyle ortaya çıkan kaos...