Okurken şarkıyı dinlemenizi öneririm :) Keyifli okumalar.
_Önceki Bölümden Kesit_
Kendim ile ilgili ufak kontrolleri bitirdiğimde ise odadan çıktım. Misafir odasından dışarı attığım ilk adım ise, geçmiş anılarımın gözümün önünde oluşmasına sebep oldu.
O zamanlar bu odada kalmak için ısrar eden kişi bendim. Bana her adımda yaklaşmaya çalışan kişi ise Magnus'tu. Şimdiyse, bir şeyler rayına oturur oturmaz onun peşine düşecek olan kişi de ben olacaktım.
Alec
Kafamda beliren bir dizi düşünce sonrasında odamdan çıktığım gibi, derin bir nefes aldım. Sessizliğin hüküm sürdüğü evin hiç görmediğim sıkıcı yanıyla birlikte, kulağıma ulaşan sesle başımı sağa çevirdim. Adımlarım mutfağa doğru ilerlerken, Magnus'u orada bulacağımı biliyordum. Onu gördüğüm hali ise, istemsizce duraksamama sebep olmuştu.
Magnus, beline bağladığı mutfak önlüğü ile sıradan insanlar gibi yemek hazırlıyordu. Bunu neden yapıyordu? Daha doğrusu neden bu şekilde yapıyordu? Hafızamı ne kadar zorlarsam zorlayayım böyle bir ana maruz kalıp, kalmadığımdan emin olamıyordum. Aslında Magnus'un sıradan davrandığı tek zamanın bu olmadığını biliyordum. Yine de şu an olan şey, farklı hissettiriyordu. Böyle davranması için ortada hiçbir sebep yoktu.
"Neden yemek hazırlamak için büyü kullanmıyorsun?"
Magnus, elinde tuttuğu bıçağı daha sıkı kavrarken, yavaş hareketlerle arkasını döndü. Tamamen duygudan yoksun olan bakışlarına eşlik eden hareketlerinden çıkardığım sonuç, birazdan katil olacak birine benziyor oluşuydu. Hissettiğim duygulara aniden tedirginlik hakim olurken, kapı pervazına doğru gerilemek zorunda kaldım.
"Anlaşmamızı unuttun mu?"
"Ha... Hayır... Sadece, böyle davranmanı garip buldum. Daha önce de yemek yaptın. Yine de bu şekilde değildi... En azından birlikte olduğumuz anlar dışında böyle değildi."
Derin soluklar vererek bana bakmaya devam eden Magnus'un, ilk bakışta öfkeli olduğunu söyleyebilirdim. Ama içten içe bana yansıyan hiçbir duygu olmadığından, sadece o şekilde davrandığını anlayabiliyordum. Fazlası yoktu. Ama bakışlarındaki derinlik kelimeleri bulmamda bile zorluk çekmeme sebep olacak kadar güçlüydü.
"Nasıl bulduğun, ne düşündüğün umurumda bile değil. Benden uzak dur. Buna sesinde dahil, konuşma benimle..."
Hızla mutfak tezgahına geri dönen Magnus ile resmen buz kesmiş gibi hissederek hareketsiz kaldım. Davranışlarındaki ve sesindeki soğukluk, resmen tenimin buz kesmesine sebep olmuştu. Şu an onun üzerine gitmenin kötü bir fikir olduğunu bildiğimden, anlaşmamıza uymaya karar verdim. Yine de bu onun yanında durmayacağım anlamına gelmiyordu. Bende yemek yaparak burada vakit geçirebilirdim. Sonuçta bu da doğal bir ihtiyaçtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obscuration [Malec]
Fantasyİstemediği bir göreve maruz kalan ateş perisi Magnus. Kabuslarından kurtulamayan bir insan, Alec. İkisininde habersiz olduğu bağın, onları bir araya getirmesiyle ortaya çıkan kaos...