Eve Dönüş

335 36 276
                                    


_Önceki Bölümden Kesit_

"Listeyi bir an önce bitirmeliyiz."

"Tamam. Ama ailenin yanında kalmak istemiştin."

"Gördüğün gibi buna izin vermeyecekler. Ben istemesem de, bizi bir şekilde buluyorlar. Ayrıca, William'a bir söz verdim. Bunu bitireceğim."

 

Alec

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alec

Kafamın içinde William'ın kelimeleri dönüp dururken, listeyi bitirme konusunda kararlıydım. Şu anda bedenimde taşıdığım her bir rünün sahibi ölene dek hiç bir şekilde durmayacaktım. Duramazdım. Şimdiyse, olanların ardından kalanları toparlamak için hiç düşünmeden Magnus'u geride bıraktım.

Yaptığım büyüyü tam olarak anlamamış olsam da, ailem ve arkadaşlarımın bir odada olduğunu biliyordum. Çok geçmeden de üst katta bulunan misafir odasında, onları buldum. Kimisi yatakta, kimisi yerde olan bedenlere yaklaşırken, hedefim koltukta uzanan Isabelle oldu. 

Kız kardeşimin hafif solmuş teni dikkatimi çekerken, maruz kaldığım görüntü resmen nefesimi kesiyordu. Elbisesinin üst kısmı tamamen kanla kaplıydı. Korkuyla, kumaşın yırtılan kısmından tenini kontrol ettiğimde derin bir nefes aldım. Demirin açtığı yara, artık orada değildi. Hatta teni tamamen iyileşmiş ve pürüzsüz görünüyordu. 

Bu durumda büyü sadece onları buraya getirmemiş, aynı zaman da iyileştirmişti. Bense gücün büyüklüğü karşısında sadece etkilenmiştim. Şu an tek yapmam gereken onların uyanmasını sağlamaktı. Asıl sorunda tam olarak burada başlıyordu. Büyüyü nasıl yapmam gerekiyordu?

"Herkes, iyi mi?"

Magnus'un sesini duymamla başımı çevirdiğimde, onun Raphael ve Clary'i kontrol ettiğini gördüm. Hemen ardından ise dikkatimi çeken şey, kıyafetlerindeki kanlar oldu. Yaralı mıydı?

"İyi görünüyorlar. Sen yaralandın mı? Kıyafetlerin..."

Kıyafetlerine bakan Magnus,  birkaç kelimelik büyüyle, yeni bir gömlek ve pantolon giyerek tenine bulaşmış kanlardan da kurtuldu. Ardından da yanıma geldi. 

"Yaralandım. Büyücüler, zarar vermeyi çok iyi biliyorlar. Ayrıca, acımı savaşırken hissetmedin mi?"

Başımı iki yana sallarken, Samira ile karşı karşıya olduğum zamanı düşündüm. O an, yaptığım şeyden zevk almanın dışında, hiç bir şey hissetmemiştim. Normal bir zamanda Magnus'u yaralandığı an hissetmem gerekiyordu. 

"Hayır."

"Önemli değil. Hem yaralarımı çoktan iyileştirdim. Her neyse... Neden hala onları uyandırmadın?"

Obscuration [Malec]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin