Veda

424 34 223
                                    


Bölüm baya geç kaldı. Okurken beni anlayacağınızı düşünüyorum. Kafam biraz karıştı. Karakterlerimin de öyle.

Keyifli okumalar. 


_Önceki Bölümden Kesit_

Dakikalar geçerken, William'ın tutuşuyla yanına uzandığımda, yarı kapalı gözlerle yüzünü izliyordum.

"Seni seviyorum, Mags..."

"Bende seni seviyorum, Will."

Kendimi bulduğum kolların arasında, başımı William'ın göğsüne gömerken, gözlerimi yumdum. Yorgunluk bedenimi uykuya yönlendirirken, çok geçmeden de uykuya daldım.

Alec

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alec

Rosemary'nin ölümünden bu yana ne kadar zaman geçtiğinden haberim yoktu. Gerçi ne kadar süre geçmiş olursa olsun, hala kafamı toparlamayı başaramamıştım. Düşünecek o kadar çok  şey vardı ki, hangi birinden başlaman gerektiğinden bile emin olamıyordum. 

Yaptıklarım, yaşadıklarım, gelecekte beni bekleyen felaketler...

Hepsini bir arada düşünmeyi denerken, kendimi ister istemez, William'ın sözlerine odaklanırken buluyordum. Yapacağım en basit seçenekle onu reddedebilirdim. Ama düşünceler ve anlattıkları yüzünden, her ne kadar istemesem de haklı olduğu kısımları takılmadan edemiyordum. Cadılar asla durmazdı. Durmayacaklardı. 

Buna en basit örnek ise Serenity'nin kendisiydi. Magnus, tüm bu felaketlerin öncesinde yardım almamız için, sözde iyilerin başında olan cadıya gitmemizi sağlamıştı. Orada olanların bana getirdiği tek katkı ise, cadıların savunmasız kaldığımız her anda bizi ne kadar kolay öldüreceği gerçeğini öğrenmem olmuştu. 

Yine de ben tüm bunlara rağmen hala karar vermiş değildim. Belki de... Belkide sadece birleşmenin arasında yatan olasılıklardan korkuyordum. 

Birleşmeden sonra aynı kişi olmam mümkün olacak mıydı?

Yoksa, bedenimi ve benliğimi tamamen William'a mı bırakacaktım?

Cevapları bilemezken, daha büyük bir korkuyla yüz yüze geldim. Eğer savunmasız kalırsam ailemin geri kalanını da kaybedecektim. Isabelle, Jace... Onlara ne olacaktı? Babamı ise bir saniye bile düşünmüyordum. Sadece kardeşlerimi de kaybedersem ailemden geriye hiç kimsenin kalmayacağını biliyordum. 

"Karar verebildin mi, Alexander?"

William'ın sesi kulaklarımda yankılanırken başımı yana doğru çevirdim. Normalde bulunduğum yer, insana kapalı alan korkusu yaşatacak kadar kasvetli ve dar bir yapıydı. Buraya ilk girdiğimde korktuğumu net bir şekilde hatırlıyordum. Şimdiyse garip bir şekilde burası beni rahatlatıyordu ve şu an çevremdeki her şey, William'ın etkisiyle yavaş yavaş değişim gösteriyordu. 

Obscuration [Malec]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin