_Önceki Bölümden Kesit_
Duyduğum tok ses gülümsememi sağlarken, Alec'in kelepçelerini büyüyle çözdüm. Hala gözlerim kapalı olduğundan hareket etmek istememiştim. Sonraki saniyede beni kollarıyla saran Alec'in fısıltısı duydum.
"Seni seviyorum, Magnus."
Bense bir cevap veremediğimden sadece sessiz kaldım. Şu an istediğim tek şey uyumaktı. Belki de uyandığımda hislerim hala orada olurdu.
Alec
"Magnus, dur!"
"Durmak istemiyorum."
"Ah!"
"Lanet olsun! Gerçekten çok güzel hissettiriyor."
İçimde hissettiğim sert darbeye eşlik eden, göğsüme batan hançerle, hangisine odaklanmaya çalışacağımı şaşırmışken bir kez daha inledim. Bunun kesinlikle zevkten dolayı olduğunu sanmıyordum. Canım yanıyordu. Felaket derece acıyordu. Magnus, buna ne zaman son vermeyi düşünüyordu? Ben öldüğüm zaman mı?
"Magnus... Lütfen... Gerçekten... Ah!"
Magnus, avuç içini dudaklarıma bastırırken zoraki dökülen kelimelerimi yutmama sebep oldu. Gözleri gözlerime odaklanmışken, hissettirdiği karanlık his nefesimi kesiyordu. Ama ne yazık ki nefesimi kesen tek şey bakışları değildi. Magnus, hazırlıksız başlattığı sekse ek olarak, vücudumda kesik açmadığı tek bir nokta bile bırakmıştı.
Bense en başta buna izin verdiğim için kendime küfürler ediyordum. Tam olarak nasıl bir düşünceyle beni kesmesine izin vermiştim? Gerçi evet, yeniden hissetmesi için her yolu deneyecektim. Yine de bu duruma daha fazla katlanabileceğimi sanmıyordum.
"Durmamı söyleyeceksin. Biliyorum. Ama durmayacağım, Alec. Yaşadığımı hissediyorum. Bu... Sahiden de harika hissetmemi sağlıyor. Bir şeyleri tekrardan hissetmek..."
Ona yalvaran bakışlarla bakarken, beni bağladığı zincirlere lanet okuyordum. Lanet! Tüm bunların sorumlusu olan lanetlerden hangi birine küfür edeceğimi bile şaşırmıştım. Ölüm getiren laneti, lanetli silahlar, dirilme... Kendi içimde acı dolu çığlıklar atarken, Magnus, hançeri bıraktığında, bir an için rahatlayacağımı düşünsem de, göğsüme dokunan elle yutkundum.
Açtığı kesiklerin derinliği ve içten içe yakması yetmiyormuş gibi yaralara baskı uygulayarak canımı yakmaya devam ediyordu. Oluk oluk akan kanların arasında ciddi anlamda gözlerim kararırken hiçbir şey yapamadım. Bu sefer sahiden de ölecek miydim? Önceki seferde ucundan döndüğüm bu durum şu an ciddi ciddi başıma gelirken, dudaklarımdaki baskı yüzünden konuşamıyordum bile... Giderek halsizleşen bedenimle hareket etmeye bile çalışamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obscuration [Malec]
Fantasyİstemediği bir göreve maruz kalan ateş perisi Magnus. Kabuslarından kurtulamayan bir insan, Alec. İkisininde habersiz olduğu bağın, onları bir araya getirmesiyle ortaya çıkan kaos...