Dalga Geçiyor Olmalısın!

581 59 229
                                    



_Önceki Bölümden Kesit_

"Seviyorsun."

William, aramızdaki mesafeyi kapatarak dudaklarımı tekrar öptüğünde bu kez, fazla uzatmadan geriye çekildi.

"Güzel. Hadi şimdi sıradaki kurbanımızı seçelim."

William, hızlı hareketlerle listenin olduğu sehpaya yürürken, yaslandığım duvardan yavaşça aşağı doğru kaydım. Kafamın içinde resmen davullar çalarken, nefes alamadığımı hissediyordum. 

Magnus

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Magnus

William'ın gidişini izlerken dolan gözlerimle öylece kalakaldım. Sırtımı yasladığım duvardan uzaklaştırmayı ise bir türlü başaramıyordum. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilirdi? William beni nasıl sevebilirdi? Duygularını ortaya çıkaran kişinin ben olduğumu söylemişti. Bense duyduklarım karşısında, tamamen dehşete düşmüş durumdaydım. Ne yaptığımı bile bilmiyordum. Zihnimde tonlarca soru dönüp duruyordu. Cevaplarımı bulamıyordum.

Kalp atışlarım yavaşlamamak konusunda ısrarcı davranırken, derin nefesler almaya başladım. Göğsüm acıyordu. Her nefes, göğüs kafesime berbat bir baskının uygulanmasına sebep oluyordu. Göz yaşlarım yavaşça yanaklarımdan süzülürken, zihnimde beliren tek kişi Alec oldu. Onu seviyordum. Onunla olmak istiyordum. Ama onun rüyada söyledikleri, şu an en olmadık yerde, aklıma geliyor ve kafamı daha fazla karıştırıyordu.

Bağ, her ne kadar tek başına bir etken olmasa bile, Alec ile birlikte olma sebeplerimden sadece bir tanesiydi. Onu hissetmem, hislerimizin artarak büyümesi... Bu tür düşüncelerin oluşması yüzünden aniden korkum gün yüzüne çıktığında, çaresizce yutkunmak zorunda kaldım. William'ın duyguları beni ne kadar ele geçirebilirdi? Sevgisini hissederken ya bağ yüzünden bende onu sevdiğimi hissedersem ne olacaktı? Bunun olma ihtimalimi düşünmeye devam ettiğimde, öfkeyle dolduğumu hissediyordum. Böyle bir şeyin yaşanmasına hiç bir şekilde izin veremezdim.

Sonunda kendimde hareket edecek takati bulabildiğimde, hızla ayağa kalktım. William, hiç bir şey olmamış gibi, masanın yanında dikiliyor ve listedeki isimlere göz atıyordu. Onun kolunu sertçe kavrayarak, kendime çevirdiğimde liste yavaşça ayaklarımızın dibine düştü.

"Benimle dalga geçiyor olmalısın! Bunun başka bir açıklaması olamaz. Bana yalan söylemeye hemen son vereceksin. Sen! Sen... Beni sevmiyorsun. İşine yaradığım için benden faydalanıyorsun. O lanet olası listeden her kimi öldüreceksek o işi bitirecek ve sonrasında Alec'i yeniden bana vereceksin."

William, öfkeme rağmen tepkisizce yüzüme bakarken, bir süre sonra bakışlarını onu kavrayan elime odakladı. Düşüncelerini her ne kadar duyamıyor olsam da, duygularını hissediyordum ve hiç birinden hoşlanmıyordum. Gülümsemeye başladığında, hissettiğim sevgi yüzünden dişlerimi sıktım. Hayır... Hayır... Bunu kabul etmiyordum. Bana şu an iyi davranmamalıydı. Berbat haline geri dönmeliydi. Acımasız olmalıydı belki de... Bana zarar vermeliydi.

Obscuration [Malec]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin